Eser Karakaş
AKP bitmiş, mesele cenazeyi kimin kaldıracağı
Siyasal davranış diye siyaset biliminin bir alt bilim dalı var.
Bu alan da, diğerleri gibi, ciddi uzmanlık istiyor.
Ben de de bu alanın uzmanı değilim.
Ancak, yine de bazı temel konularda doğru verilere dayanılarak çok yanlış olmayan kanaatler oluşturulabilir.
Üç gün önce (27 Ocak Çarşamba, 2021) TÜİK-Türkiye İstatistik Kurumu- il bazında GSYİH (Gayrisafi Yurt İçi Hasıla) gelişmelerini ve büyüklükleri (2019) açıkladı.
Bu açıklamalar Türkiye ekonomisini, milli gelirin coğrafi dağılımını daha iyi okuyabilmek için büyük önemi haiz.
Ancak, bu iller bazında GSYİH verileri muhtemelen siyasal davranışlar konusunda da önemli ipuçları üretiyor.
TÜİK’in açıkladığı iller bazında GSYİH verilerinden kalkarak yazımın başlığını çok sert ve iddialı bulabilirsiniz ama milli gelirin coğrafi bölüşümü ve bu bölüşümün zaman içinde değişimi kanımca siyasal davranışlarla ilgili çok önemli ipuçları da üretiyor.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde ortaya çıkan sonuçların, YSK-AKP marifetiyle İstanbul Büyükşehir seçimlerinin yenilendiği 23 Haziran sonuçların ortaya çıkardığı bir ekonomik-sosyolojik manzara var.
Bu ekonomik-sosyolojik manzaranın bir biçimde siyasal davranışları etkileyeceği kanaatindeyim.
Malum, üç büyük kentimizde, İstanbul, Ankara, İzmir, büyükşehir belediyelerini CHP kazandı ya da daha farklı bir ifadeyle özellikle İstanbul ve Ankara’da AKP kaybetti.
TÜİK’in açıkladığı iller bazında GSYİH verilerinde (2019) söz konusu üç kentimiz Türkiye milli gelirinin önemli bir bölümünü oluşturuyorlar.
TÜİK raporundan kopyala-yapıştır yöntemiyle aktarıyorum: "İl düzeyinde cari fiyatlarla GSYH hesaplamalarına göre; 2019 yılında İstanbul 1 trilyon 327 milyar 452 milyon TL ile en yüksek GSYH'ye ulaştı ve toplam GSYH'den %30,7 pay aldı. İstanbul'u, 395 milyar 731 milyon TL ve %9,2 pay ile Ankara, 263 milyar 38 milyon TL ve %6,1 pay ile İzmir izledi. İl düzeyinde GSYH hesaplarında son üç sırada 4 milyar 134 milyon TL ile Tunceli, 3 milyar 399 milyon TL ile Ardahan ve 2 milyar 840 milyon TL ile Bayburt yer aldı. GSYH'den en yüksek payı alan ilk beş il, 2019 yılında toplam GSYH'nin %53,7'sini oluşturdu."
TÜİK raporundan (Ocak 2021) yaptığım bu alıntı İstanbul, Ankara ve İzmir kentlerimizin GSYİH içindeki toplam payı yüzde 46’yı buluyor ve bu üç kentte yerel yönetim CHP’de.
İzmir’i izleyen ve AKP’nin kazandığı Kocaeli ve Bursa büyükşehir belediyelerinde de CHP oyları Cumhur İttifakı'na çok yakın düzeyde.
Yukarıda gördüğünüz CHP oyları ifadesini Millet İttifakı olarak da okumak mümkün.
TÜİK raporunda çok daha ilginç bir sonuç daha mevcut.
Araştırmada ilginç nokta il bazında kişi başına GSYİH için bir Türkiye endeksi tanımlanmış ve Türkiye ortalamasına endeks değeri olarak yüz (100) değeri verilip renkli bir harita oluşturulmuş.
Haritanın altında da söz konusu ortalama endeks değeri olan yüzün (100) üzerinde ve altında olan illerimiz koyu ve açık lacivert olarak gösterilmiş (haritayı görmek isteyenler www.tuik.gov.tr adresinden bakabilirler).
Koyu lacivert yani kişi başına GSYİH endeks değeri yüzün üzerinde olan iller çok ağırlıklı olarak Trakya’da, Marmara bölgesinde, Ege ve Akdeniz kıyılarında yani seçim sonrası haritalarda CHP’nin ve genel olarak Millet İttifakı'nın kazandığı illere, bölgelere tekabül ediyor.
Buradan anladığımız gelir artışı görülen illerde oy verme davranışı AKP dostu olarak gelişmiyor.
Büyüme belki de paradoksal olarak AKP’nin oy kaybına da neden olabiliyor.
Başka bir veri de zincirlenmiş hacim endeksiyle GSYH’nın, 48 ilde, bir önceki yıla göre Türkiye ortalamasının üzerinde büyüdüğünü gösteriyor ve bu 48 ilin önemli bölümünde de Millet İttifakı'nın önde olduğu görülüyor.
Yazımın başında da belirttim, GSYİH’nın ülkemizde coğrafi dağılımının siyasal davranışları belirlemekte rakipsiz olduğunu söylemek çok saçma olur ama yine de önemli bir korelasyon mevcut muhtemelen.
Ekonomi ve sosyoloji muhtemelen AKP lehine çalışmıyorlar.
Güçlü bir muhalefet hareketi bu iktidarı sandıklarda çok kolay silkeler ve düşürür.