Koray Düzgören

Koray Düzgören

AKP-MHP destekçisi ‘yerli ve milli’ gençliğin gözü dışarda!

SODEV’in araştırmasına göre AKP'li gençlerin yüzde 47'si, MHP'lilerin yüzde 68'i yurtdışında yaşamak istiyor.

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı geride bıraktık. 

Bayram vesilesiyle Cumhurbaşkanı’nın gençlerle ilgili açıklamaları oldu.

Erdoğan, 18 yıl boyunca gençler için neler yaptıklarını anlattı. 

Malum, Türkiye gençler ülkesi. 15-24 yaş aralığında 12 milyon 900 bin genç yaşıyor. Genel nüfusa oranı yaklaşık yüzde 15,5-16 civarında.

Onlara hitap ediyor özellikle cumhurbaşkanı:

"Nitelikli gençler yetiştirmek için 18 yıldır gecemizi gündüzümüze katıyoruz" diyor.

Bu arada neler yapılmış onların bazılarını da hatırlatıyor:

"Seçilme yaşını 25'e, ardından da 18'e düşürdük. 

Gençlerimize her alanda destek olduk. 

Gençlik merkezlerimizi bu amaçla kurduk. 

76 üniversitemiz varken şu anda 206 üniversitemiz var. 

Yani her üniversiteye gidecek olan genç artık yaşadığı memleketinden ayrılmadan da eğitimine devam edebilir. 

336 gençlik merkezimiz ve 90 genç ofisimiz hemen her alanda sizlere hizmet veriyor."

Sadece cumhurbaşkanının açıklamalarına değil, sosyal medyada kelam eden iktidar kanadının sözcüleri de gençlere güllük gülistanlık, mutlu, müreffeh, özgür ve geleceği parlak bir ülke masalı anlatıyor. 

Onlar anlatıyor ama acaba gençler ne diyor bu anlatılanlara, kendi geleceklerine nasıl bakıyorlar ve neler düşünüyorlar?

Aynı gün, yani 19 Mayıs’ta yayınlanan iki araştırmada bu konuda çarpıcı bulgular var.

GENÇLERİN YÜZDE 62.5’İ YURTDIŞINA GİTMEK İSTİYOR

SODEV’in (Sosyal Demokrasi Vakfı) Türkiye Gençliği Araştırması ile başlayalım. İlk çarpıcı bulgu şu: 

AKP'li gençlerin yüzde 47'si, MHP'li gençlerin yüzde 68'i yurtdışında yaşamak istiyor.

Türkiye’de artık gençlik dediğimiz zaman AKP iktidarında doğan ya da büyüyen bir kuşağı kastediyoruz. AKP’yi ve MHP’yi destekleyen gençlerin elbette ki tümünün değil ama önemli bir bölümünün ailelerinin de bu iktidarın destekçisi olduğunu söyleyebiliriz. 

Yani 18 yıldır bu iktidarı ayakta tutanların çocukları iktidarı destekleseler de bu iktidarın yarattığı ‘Yeni Türkiye’den kaçmaya çalışıyorlar. 

Tabii bu bulgulara AKP ve MHP’nin yetkilileri ile bu partilerin destekçisi milliyetçi mukaddesatçı kesimlerden itirazların gelmesi normaldir. 

Vatanlarına, milletlerine, devletlerine, dinlerine, gelenek ve göreneklerine bağlı bu milliyetçi gençlerin böyle düşündüklerini kabullenmeleri kolay değil. 

Düşünün, hemen her konuya ‘milli ve yerli’ sloganı ile başlanan AKP’de gençlerin neredeyse yarısı, yüzde 47’si imkân bulursa yurt dışına gidip sadece okumak değil, yerleşmeyi düşündüğünü söylüyor.

Daha da ciddisi, genel olarak gençlerin yüzde 62,5’inin, imkân bulsa yurtdışına gidip orada yaşamak istediğini belirtmesi…

Yani ülkemizin gözbebeği dediğimiz, yaklaşık 12-13 milyon gencimizin yarıdan fazlasının gözü, ülkesinin geleceğinde rol almak, ülkenin refahına, yükselişine destek olmak beklentilerinin tersine (herhalde) hayatını kurtarabilmek amacıyla ülke dışında…

Büyük bir olasılıkla muhalif- muvafık fark etmez, ülke büyüklerinin ve medyasının yerden yere vurduğu Batı ülkelerine, tabiri caizse kapağı atmak(!) düşüncesinde. 

İktidar partilerine gönül veren gençler bunu aklından geçirir de muhalefete bağlı gençler durur mu? 

Dolayısıyla aynı oran, muhalif partileri destekleyenler arasında çok daha yüksek. 

CHP’ye oy veren gençlerin yüzde 74,4’ünün, İyi Parti’ye oy veren gençlerin yüzde 68,8'inin AKP ve MHP’li yaşıtları gibi yurtdışında yaşamayı tercih ettikleri anlaşılıyor. 

Nedenleri malum ama araştırmanın tespitlerine bakarsak özetle şöyle:

Gençler işsiz, 

Eğitimle bağları kopuyor, 

Eğitimle bir yere gelinebileceğine ilişkin inanç azalıyor, 

Kayırmacılık ve arkası sağlam olmadan Türkiye’de bir yere gelmenin zor olduğunu düşünüyor, 

Yurtdışında yaşamak istiyorlar.

Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 32’si ise ne okuyor ne çalışıyor. 

Yani ülkenin ‘yok’ ya da ‘hiç’ saydığı bir kesim bunlar.

Gençlerin yalnızca yetenek ile bir yere gelinebileceğine ilişkin inançları çok zayıf. Katılımcıların yüzde 70,3’ü Türkiye’de arkası sağlam bir kişinin yetenekli bir gencin önüne geçebileceğini düşünüyor. Yüzde 40,8’i Türkiye’de üniversitelerin iş bulmak için yeterli donanım sağladığını düşünmüyor.

Rapora göre katılımcıların yüzde 61,7’si öğrenci, yüzde 19’u çalışan. Yüzde 10,7’si iş aradığını, yüzde 7,3’ü iş aramaktan vazgeçtiğini, yüzde 3,3’ü ise ev kadını olduğunu ifade etmiş.

Adeta bir umutsuzlar ordusu…

İŞSİZLER ARASINA KATILACAK YENİ MEZUN GENÇLER 

19 Mayıs vesilesiyle yayınlanan bir başka araştırma, bu yıl mezun olacak 500 bin üniversitelinin çoğunun işsizler kervanına katılacağını ortaya koyuyor. 

Genç İşsizler Platformu’nun, Öğrenci Sendikası ile birlikte hazırladığı "Gençliğin Bayramında Gençliğin Durumu" isimli bu araştırmanın verileri de son derece çarpıcı. Cumhurbaşkanı’nın sayılarının 206’ya çıktığını söylediği üniversitelerdeki öğrenci sayısının, bu öğretim yılında 7 milyon 740 bine ulaştığına dikkat çekilerek şu tespit yapılıyor:

2020 yılı yaz döneminde üniversiteler 500 bin yeni mezun verecek. 

Koronavirüs salgını nedeniyle daralan ekonominin hızlı bir şekilde toparlanması ihtimalinde dahi bu sayıda gencin iş bulabilmesi önceki yılların istihdam artışlarına bakıldığında imkânsız. 

2020 yılı itibarıyla 15-24 yaş arasında istihdam edilen gençlerin sayısı 3 milyon 447 bin. Bu sayı, 2014 yılı seviyelerinin bile altında. 

Ayrıca koronavirüs salgını öncesinde üniversiteli genç işsiz sayısının azalmasının, iş bulma ümidini yitirerek iş aramaktan vazgeçen gençlerin rekor sayıda artmasıyla doğrudan ilişkili olduğu ve 1 milyon 168 bin üniversiteli gencin işgücü dışında bulunduğu da ifade ediliyor.

Mevcut durumda, yaşamını sürdürebilmek için gençlerin asgari ücretin altında ve sigortasız bir şekilde çalışmayı kabul etmek ya da işsizliği göze almak zorunda oldukları ortada…

Yine rapora göre, işsizlik arttıkça KYK kredi borçları ödenemiyor; iş arama süresinin uzaması, düşük ücretler ve yüksek enflasyon ortamında borç yükü gittikçe artıyor.

Ailelerinin maddi durumlarından ötürü zorunlu bir şekilde krediye başvuran gençler; iş hayatlarına umutla değil borçla başlıyor.

Kuşkusuz gençliğin sorunları çok daha derin ve ayrıntılı. 

Ama bu kadarı bile, içinden çıkılması mümkün olmayan büyük bir sorunun varlığını ortaya koymaya yetiyor. 

Bu iki rapor, Cumhurbaşkanı’nın gençlere yönelik söylediklerinin iktidara destek veren gençler arasında da bir karşılığının olmadığını gösteriyor.

Aksi olsaydı, yarınların umudu olarak görülen, ülkenin gözbebeği gençliğin yüzde 62.5’i memleketini bırakıp yurt dışında yaşamayı düşünür müydü hiç?

Cumhuriyet’in yüzüncü yılına üç kala ülkeyi getirdikleri nokta işte bu…

Bırakın, sizin deyiminizle ‘çapulcu’ bizim deyimimizle ‘Gezici’ gençleri bir yana...

Siz, kendi gençlerinize dahi gelecek umudu vermiyorsunuz. 

Demek ki, 18 yıl boşuna gecenizi gündüzünüze katmışsınız… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Koray Düzgören Arşivi