Ayşegül Karakülhancı

Ayşegül Karakülhancı

Alman Neo-Naziler Ukrayna'da 2. Dünya Savaşı'nın intikamının peşinde

Savaşın başından beri Alman Neo-Naziler gönüllü olarak savaşmaya gidiyorlar. Alman aşırı sağcılar Ukrayna’da savaş deneyimi kazanmayı da amaçlıyorlar.

Ukrayna'daki savaş başladıktan hemen sonra Alman neo-Naziler hızla Telegram‘daki diğer gruplarla koordine olup, silahlanarak Ukrayna’da Rusya’ya karşı savaşmaya gitmek için örgütlenmeye başlamışlardı. 

Aşırı sağcılar online bir biçimde Ukrayna'da olan toplanma noktalarını, hangi para birimini nasıl ve nerede değiştirebilecekleri gibi bilgileri vererek Almanya'daki gönüllülere Ukrayna’ya giriş yöntemlerini anlatıyorlar. Savaşın başlamasından bir gün sonra Ukrayna'dan bu konuda farklı dillerde bilgiler yayıldı. Almanca bilen bir kişi irtibat kurulması için hemen atanmıştı. 

Alman gazetesi Die Zeit‘dan gazetecisi Christian Fuchs, neo-Nazi Azak Taburu görevlilerinden adını açıklamayan birinden "Şu anda tüm yabancıları alıyoruz" dediğini yazdı. Fuchs, aynı kişiden çok sayıda kişinin Azak Taburu’na katılmak için başvuru yaptığını da öğrendi.

2014 ve 2015'te Donbass'taki savaşın sıcak aşamasında bile, Ukrayna’da savaşanların yaklaşık yüzde onunun aşırı sağcı yabancılar olduğu söyleniyor. Bu kişilerin çoğu Avrupa ülkelerinden ve ABD'den gittiler. Almanya Federal Anayasayı Koruma Dairesi, Die Welt gazetesine, Alman neo-Nazilerin geçtiğimiz günlerde Ukrayna'ya gittiklerini teyit etti. Almanya neo-Nazilerinin bir süredir Ukrayna’dakilerle yakın temas halinde oldukları da zaten biliniyor.

'III. WEG (III. YOL) ÜZERİNDEN ÖRGÜTLENİYORLAR'

Leipzig Üniversitesi Aşırı Sağcılık ve Demokrasi Araştırmaları Merkezi Direktörü Oliver Decker'e "Son zamanlarda, Almanya'dan neo-Nazilerin Ukrayna’daki aşırı sağcıları desteklemek için Ukrayna'ya gittiğine dair haberler artıyor. Bunu doğrulayacak herhangi bir bilgi elinizde var mı?, diye sorduğumda, sayın Decker, "seferber oldukları, harekete geçtikleri doğrudur. Henüz rakamlar hakkında bir şey söyleyemiyoruz. Ancak ağ yapıları var ve sosyal medyada örgütleniyorlar. Özellikle de "Der III. Weg" (III. Yol) örgütü/partisi aracılığıyla seferber ediliyorlar." cevabını verdi.

Neo-Naziler yıllardır kendi ağlarını kuruyorlar. Almanya-Ukrayna eksenindeki örgütlenme de bunun önemli bağlantılarından biri. Birbirlerini kişisel olarak tanıyorlar, kendi aralarında ziyaretler gerçekleştirdiler. Uluslararası internet ağları var. 

Azak Taburu ve onun uluslararası ağında lider bir rol oynayan uluslararası sekreter olarak tanınan Olena Semenyaka, 2021'in ilk yarısında Viyana İnsan Bilimleri Enstitüsü'nden (IWM) burs aldığı söyleniyor. Ancak Twitter'da alenen ve ciddi bir şekilde eleştirilince, Viyana'dan geri gönderildi.

BM Güvenlik Konseyi Terörle Mücadele Komitesi, 2015'ten 2020'ye kadar dünya çapında aşırı sağcı saldırıların sayısında keskin bir artış olduğunu belirtiyor.

Savaşın başından beri Alman Neo-Naziler gönüllü olarak savaşmaya gidiyorlar. Alman aşırı sağcılar Ukrayna’da savaş deneyimi kazanmayı da amaçlıyorlar. Ayrıca bu durumu 2. Dünya Savaşı’nda Alman atalarına saygısızlık yapan Ruslardan intikam alma şansı olarak görüyorlar.

1980'lerde ve 1990'larda Afganistan cihatçılar için nasıl bir rol oynadıysa Ukrayna Savaşı da bugün neo-Naziler için aynı rolü oynuyor. Afganistan’ın 21. yüzyılda İslamcı radikalizmin patlamasının da mihenk taşı olduğunu unutmamakta fayda var.

Aşırı sağcıların Ukrayna’ya alınması, Ukrayna hükümetinin uluslararası bir gönüllüler savunma birliği kurulmasına yönelik resmi kampanyasıyla paralel ilerliyor. Siyasi olarak, Ukrayna'daki aşırı sağcıların kitlesel bir fenomen olmadıklarını, 2019 parlamento seçimlerinde yüzde beşlik barajını aşamadıklarını biliyoruz. Ayrıca askeri açıdan da pek güçlü değiller. Neo-Nazi Azak Taburu’nun geçmişte 2 bin 500'den fazla savaşçıya sahip olmadığı, Ukrayna ordusunun ise şu anda 450 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

ALMANYA GÜVENLİK BİRİMLERİ ALARMA GEÇTİ

Almanya güvenlik yetkilileri, savaşın başlangıcından bu yana alarma geçmiş durumda. Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) İçişleri Bakanı Nancy Faeser'in sözcüsü geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada "Federal hükümetin aşırılık yanlılarının ülkeyi terk etmesini önlemeye çalışıyor" dedi. Yetkililer, Ukrayna'da savaşmak isteyen Alman Neonazilerin gitmeyi planladığı öğrenildiği anda, federal polis devreye girerek ülkeyi terk etmelerini yasaklayacaklarını söylüyor.

Ama bu önlem henüz işe yaramışa benzemiyor. Şimdiye kadar, Alman güvenlik yetkilileri, aşırı sağcı milislere katılmak için Ukrayna'ya ulaşan üç Alman aşırı sağcıyı tespit etti.

Doğu Ukrayna'daki Rus yanlısı ayrılıkçılara karşı savaşmak için 2014 yılında paramiliter bir tabur olarak kurulan Ukraynalı gönüllü alayı Azak Taburu, özellikle asker toplama konusunda aktif. En başından beri, birlik yalnızca aşırı sağ tutumuyla dikkat çekmekle kalmadı, aynı zamanda yıllardır diğer ülkelerden aşırı sağcıları da bünyesine katıyor. Çok sayıda neo-Nazi partileri çevresinden olan Almanların son yıllarda Azak eğitim kamplarında savaşta kullanılmak üzere eğitildiği de biliniyor.

Gelenek ve Düzen (Tradition und Ordnung) adlı aşırı sağcı organizasyon, şu anda Ukrayna'ya yardımları taşımayı organize ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşegül Karakülhancı Arşivi