Bayat simit satan Erdoğan'dan, bayat döner satan Sezgin Baran Korkmaz'a

Erdoğan’ın oğullarının ve kızlarının vakfı olur da Sezgin Baran Korkmaz’ın olmaz mı, onun da bir SBK vakfı var.

Bugün kısa bir yazacağım ve yorumu, analizi size bırakacağım. Gazetelerden 4 haber aldım ve onları alt alta koyacağım. Sonunda pislik işlerin bir genetiği var mıdır acaba diye düşünmeye başladım. Bu sorumu da uzmanlara bırakıyorum.

Erdoğan bir konuşmasında öğrenciyken nasıl ticarete başladığını anlatıyor ve gazete anlatının devamını şu şekilde geçmiş:

"Bunun dışında da hafta sonları eve geldiğinde Kasımpaşa'daki bir taş fırından bayat simit aldığını ve bu simitleri annesinin file içerisinde buhara yatırdığına değinen Erdoğan, ertesi gün top sahasına giderek o simitleri, taze simitlerin yarı fiyatına sattığını dile getirdi."

Sezgin Baran Korkmaz da kendisince önemli insanlara yaptığı bir konuşmada benzer şeyler anlatıyor. Haber kanalı bu anlatıyı da aşağıdaki gibi yansıtmış:

"2019 yılında İstanbul Ardahan Eğitim Vakfı’nın Eğitime Destek Gecesi'nde çekilen videoda, 14 yaşındayken İstanbul'da bir dönercide işe girdiğini ve müşterilerin tabaklarında kalan artıkları biriktirerek daha sonra pazarda insanlara sattığını anlatan Korkmaz'ın anısı salonda alkışlarla karşılanıyor. Korkmaz, anısını anlatırken tabakta kalan artıkları fırından aldığı ekmeklerin arasına koyarak pazarda sattığını ancak daha sonra patronunun bunu fark edip işine son verdiğini söylüyor."

Erdoğan’ın oğullarının ve kızlarının vakfı olur da Sezgin Baran Korkmaz’ın olmaz mı, onun da bir SBK vakfı var. Vakfın tanıtım yazısından bir bölüm aktarmak istiyorum:

"Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Zambiya'ya, Kurucu Başkanımız Sezgin Baran Korkmaz'ın ziyareti ile maske ve çocuklar için şort, t-shirt yardımı yapılmıştır."

Aklınıza ne geldiğini biliyorum, biz çok hayırsever bir milletiz vesselam. İşte Binali Yıldırım’ın açıklaması:

"Bizimle uyuşturucuyu yan yana getirmek tümüyle hakarettir, tümüyle reddediyoruz.Oğlum Venezuela'ya gitmiştir. Orada bahsedildiği şekilde ocak ve şubat ayında değil geçen yılın aralık ayında gitmiştir. Beraberinde de koronavirüs ile mücadele amacıyla orada ihtiyaç sahiplerine test kiti, maske gibi birtakım malzemeler götürüp dağıtmıştır. Ziyaret amacı da bundan ibarettir."

Yüksek mertebede pezevenkliğin konuşulduğu günümüzde benim de aklıma bunlar geldi, ne diyeyim bilemedim, neyse ki çocuklarım büyüdü de, beni anlıyorlar. Hık demiş de burunlarından düşmüş diyeceğim ama bu işin burunla bir ilgisi olmadığını da biliyorum gari.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi