Günlerce, saatlerce konuşuldu Istanbul büyükşehir belediye başkanının çocuklarıyla yaptığı 3 günlük kayak tatili. Nasıl bir linç kampanyası başlatıldı anlatamam, koca koca insanlar, siyaseten konuşacak başka şey yokmuş gibi her programda 2’şer saatlerini verdiler bişey yaptıklarını zannederek. Oysa kimse Istanbul belediyesinin Elazığ depremi dolayısıyla yardımlarını konuşmadı.
Aynı yöntem Dilek İmamoğlu’nun bir dergi için verdiği söyleşide çekilen fotoğrafta da yapılmıştı, bu kez sadece erkekler saatlerce Cumhuriyet Kadını nasıl olmalıyı tartıştı, Dilek İmamoğlu’nun gayet şık bir elbisesiyle çekilen fotoğrafı yüzünden. Belki de haklıdırlar, Emine Erdoğan’ın kıyafetinin nesini tartışabilirsin ki, elbise yok ki, kapatan bir bez parçası sonuçta kendisini. Öyle bir eziyet ki, mont yada parka bile yok. Sadece renkler değişik, oysa her rengin ayrı bir tarikatı simgelediği de bilinirken, hep değişik renkler giymek de tuhaf. Belki de Erdoğan’dan daha demokrattır Emine Erdoğan, Tarikatlar Birliği savunucusudur, her gün birinin yanındadır, ayrımcılığa karşıdır.
Neyse, ben de bütün herkes depreme odaklanmışken damat-bakan Berat Albayrak ne yapıyor diye meraklanıyordum. Haklıydım da, bilhassa içişleri bakanı Süleyman Soylu, olmayan başbakan edasında dolu dolu bilgi ve avuç avuç para dağıtıyordu o günlerde. Oysa hazine ve maliye bakanı açıklamalıydı bunu, hatta damat olarak da daha önce yaptığı gibi orada olmalıydı.
Durum böyle olunca aldığım duyumlara göre damadın boşandığını ve defterinin çizildiğini yazmıştım. Bu esasında AKP’de çok olağan bir durumdu, son seçimden önce de Erdoğan içişleri bakanı Süleyman Soylu’nun ismini silmiş, ancak kimi güçler onu tekrar çağırmış ve önce milletvekili, sonra da bakan yaptırmıştı. Elazığ depremiyle beraber gördük ki, ipler Soylu’nun eline geçmiş, daha önce omuz attığı damattan paraları söğüşlüyordu.
Damat hakkında sonra başka dedikodular çıktı ve AKP’nin başına geçeceği yazıldı. Esasında çok da şaşırtmadı beni, hiçbişeye yaramayacak başkanlık ile pasifize etmek çok akıllıca bir siyasi işlem. Ama sonraki görüntüler hiç de öyle değil, İmamoğlu’nun tatilini eleştirenler, bir de baktılar ki damat Berat Albayrak, hiç de milli ve yerli zorunluluğu olmayan Trabzonspor – Fenerbahçe maçını seyrediyor. O günkü maçta uzun zamandır olmayan bişey oluyor, damat ve kimi milletvekillerine karşın Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’a maç başlar başlamaz küfürler edilmeye başlanıyor. Fenerbahçe’nin bariz bir golü ve penaltısı verilmiyor. Bu arada ulaştırma bakanı Cahit Turhan da "Trabzonspor şampiyon olacak" açıklaması yapıyor.
Aradan 1 hafta geçiyor ve lig dördüncüsü Alanyaspor’la, lig beşincisi Fenerbahçe cumartesi akşamı maça çıkıyorlar. Maç öncesi Trabzon ve Alanya’nın 38, Fenerbahçe’nin de 37 puanları var. Yani Fenerbahçe veya Alanya yenerse Trabzon’dan çok uzaklaşmayacak yada aynı kalacak.
Oysa durum öyle olmuyor, futboldan biraz anlayanlar bilir, kimi küçük takımlar, kendilerinden daha iyi takımlar karşısında bütün planını beraberlik üzerine kurar ve gol yememeye bakar, derdi gol atmaktan çok, yememektir. Bir kontrayla atarsa o da yanına kâr kalır.
Cumartesi oynanan maçta dünya futbol tarihine geçecek bişey yaşandı, Fenerbahçe de, Alanya da galip gelebilmek adına her şeyi yaptılar, iyi yada kötü oynadılar, hiç de önemli değil, mücadele ettiler ve beraberliğin işe yaramadığını seyircilerine ve spor basınına gösterdiler. Ama oynayan 22 dışındaki kişiler, yani sahada olanlar, hakemler beraberliğe yatmışlardı. Fenerbahçe’nin 2 bariz penaltısını vermediler ve maç berabere bitti. Şimdi maç fazlasıyla Trabzon lider, Alanya’yla aynı olan fark 3’e, Fenerbahçe’yle 1 olan 4’e çıktı.
Dünkü maçta ilginç bişey daha oldu, Sivasspor-Başakşehir maçı oynandı, yine üst takımlar, şampiyonluğa oynuyorlar ve hangisi galip gelse Trabzonspor’u geçecekler. Sivas’ın çok bariz penaltısı verilmiyor. Yine takımlar değil, hakemler beraberliğe yatmışlar Trabzon için.
Maçın son 10 dakikasında seyircilerden damat Berat Albayrak aleyhine tepkiler gelmeye başladı. Sana parti başkanlığı da çok anladığım kadarıyla damat, Trabzon’a şikeli bir şampiyonluk ver ve başkan ol, o bile çok ama, yeni yada eski damatsın, idare ediver.
