Ragıp Duran
Beyaz Saray'da Cafer'e bez getirin!
Üstbaşlık: TRUMP, REFERANDUMDAKİ BAŞARISI NEDENİYLE ERDOĞAN'I TEBRİK ETTİ
Trump: ''Kim Jong-un'u da füze atışındaki başarısızlığı nedeniyle tebrik edeceğim''
Fransız ''Canard Enchaine'' dergisinin 19 Nisan tarihli sayısında yayınlanan karikatür.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 16 Nisan'da, yerli ve milli muhalefet artı hakiki muhalefet ile uluslararası gözlemcilere göre, hile ve hurda sayesinde küçük bir zafer kazanmıştı. Aslında kendi de kaybettiğinin farkındaydı. 17 Büyük şehirde, kendi oturduğu Üsküdar'da, Saray mahallesi Beştepe'de hep Hayır kazanmıştı. Cumhurbaşkanı seçilirken aldığı oy kadar bile oy kazanamamıştı bu sefer. Zaten kampanya da sönük geçmişti. Erdoğan 2002'den bu yana, 7 Haziran hariç, ilk kez bir seçim çalışmasında inisyatifi rakiplerine kaptırmıştı. Kamuoyu anketlerinde durum ya başa baş ya da geride gösteriyordu Uzun Adamı. MHP tabanı Hayır diyordu, Saadet Hayır diyordu. Gül, Davutoğlu, Arınç gibi eski yol arkadaşları da Evet demekten imtina ediyorlardı.
17 sabahından itibaren içeriden gelen desteğin yetersizliğinin üstünü örtmek üzere antenler dışarıya çevrildi. Meşruiyet aranıyor... Dünya liderlerinden tebrik ve destek telefonları bekleniyordu. Gelmedi mi? Geldi de arayanlar Washington, Londra, Paris, Brüksel ya da Berlin'den değil de Azerbaycan, Gine, Cibuti, Katar, Bahreyn'den Tek Adamlar, Kral, Emir ve Şeyhlerdi. Örgütler de vardı arayanlar arasında: Müslüman Kardeşler, Hamas, Ahrar uş-Şam, Nahda...
Bir süre sonra ABD Dışişleri Bakanlığı ile Brüksel'den de açıklamalar geldi ama bu mesajlar Erdoğan açısından öyle pek iç açıcı mesajlar değildi. Kutlama, tebrik filan yoktu. ABD ve AB, seçimleri izleyen Uluslararası Gözlemcilerin raporunu bekleyeceğini, bilahare yorum yapacağını açıklıyordu. ABD Dışişleri Bakanlığının sözcüsü Mark Toner'in Pazartesi sabahı yaptığı resmi açıklamada bu tutum net ve berraktı. Keza yine Pazartesi günü, Trump'un telefonundan önce, Beyaz Saray sözcülerinden Sean Spicer da, ''Uluslararası Gözlemciler Komisyonunun seçim sonuçlarını incelemesini beklediklerini'' söylemişti. Kaynak1 ve Kaynak2 .
Ne olduysa hemen akabinde oldu. Beyaz Saray'dan Trump telefonla aradı ve Erdoğan'ı tebrik etti. Yandaş medya ayağa kalktı. Ülke içinde açıkça şaibeli ve AB nezdinde kuşkuyla karşılanan referandum sonuçları Büyük Reis tarafından onaylanmıştı!
Ne var ki, Trump'un tebriği konusunda sorun vardı. Çünkü kısa bir süre önce ABD Dışişleri Bakanlığı AGİT gözlemci raporunu bekleyeceğini ve rapora göre değerlendirme yapacağını bildirmişti. Rapor henüz çıkmamıştı. O zaman ABD'de Beyaz Saray ile Dışişleri Bakanlığı arasında referandum konusunda acaba bir ihtilaf mı vardı?
Bu tarihte ben Artı Gerçek'in Yazı İşlerinde idim. Beyaz Saray'ın resmi İnternet sitesine girdim. Ve Trump'un diğer liderlerle yaptığı telefon görüşmeleri konusundaki açıklamalarına (Readout) baktım. En son açıklama, Trump-Erdoğan görüşmesi hakkında idi. Tek paragraflık bu açıklamada referandum, kutlama, tebrik sözcükleri bile geçmiyordu. Stratejik ortaklık, Nato üyeliği, Suriye, IŞİD'e karşı birlikte mücadele ibareleri geçiyordu sadece. Trump telefon görüşmesinde Erdoğan'ı kutlamış olsa da, Beyaz Saray danışmanları bunun daha önceki politikalarına aykırı olduğunu düşünerek kısa açıklamaya bu tebriği yazmamışlardı galiba... Bunun üzerine ''Trump, Erdoğan'ı resmen kutlamadı'' başlıklı bir haber hazırladık ve yayınladık.
New York Times gazetesi de, aynı günkü nüshasında yayınladığı haberde, hem Dışişleri Bakanlığı ile Saray arasındaki çelişkiye dikkat çekiyor hem de telefon görüşmesinde, Trump'un oylamadaki usulsüzlüklere, basına ve muhaliflere yönelik baskılara değinip değinmediğinin bilinmediğini yazdı.
Bizim haber yayına girince, önce Kürt Sorunu uzmanı bir akademisyen, bilahare birkaç okur daha bizi hemen uyardı: Sizin esas aldığınız telefon görüşmesine ilişkin Beyaz Saray açıklaması 7 Şubat tarihli! Yani referandumdan çok önce, Trump'un Beyaz Saray'a yerleştikten bir süre sonra Erdoğan'la yaptığı telefon görüşmesinin notu. Gerçekten de Beyaz Saray'ın internet sitesinde garip bir durum vardı: Açıklamalar, basın bildirileri, basın toplantısı tutanakları geleneksel olarak kronolojik sırasıyla yayınlanırken, 7 Şubat tarihli bu açıklama, Mart ve Nisan ayında yapılan diğer açıklamaların üstüne çıkarılmıştı internet sitesi sayfasında. Beyaz Saray'ın sitesindeki arama kutusuna, ''Trump-Erdogan Telefon Görüşmesi'' diye yazınca, ilk önce bu 7 Şubat tarihli açıklama geliyordu. 22 Nisan gün Beyaz Saray'ın İnternet sitesinde 7 Şubat tarihli bu açıklama hala ilk başta. 17 Nisan günü geç saatlere kadar ''Referandum zaferini'' kutlama telefonu konusundaki açıklama yayınlanmamıştı. Bilahare yayınlandı.
Bir gün sonra iş yavaş yavaş çözülüyordu. Beyaz Saray sözcülerinden, Basın Sekretaryası Birinci Başkan Yardımcısı Sarah Sanders, 18 Nisan günü Trump'un makam uçağı Air Force One'da Amerikalı gazetecilerle yaptığı sohbette zor bir soru ile karşılaştı: ''Dışişleri Bakanlığı Türkiye'deki referandum sonuçları konusunda AGİT'in raporunu bekleyeceğini açıklamıştı. Bu rapor henüz çıkmadı. Ama Başkan Trump, Türkiye Cumhurbaşkanını telefonla tebrik etti. Beyaz Saray ile Dışişleri Bakanlığı arasında bir ihtilaf mı var?''. Sözcü, cevabında, ''Telefon tebriği referandum sonuçlarını onaylama anlamına geliyor mu?'' sorusuna ''Hayır, öyle olduğunu sanmıyorum'' dedi ve ''Telefon görüşmesinin birinci amacının tebrik değil Suriye'deki gelişmelerle ABD ve Türkiye'nin birlikte çalışabileceği diğer alanlar'' olduğunu söyledi. Sözcü,AGİT gözlemcilerinin çalışmalarına devam ettiğini de hatırlattı.
Beyaz Saray'ı ve Amerikan diplomasisini iyi bilen kıdemli bir Amerikalı meslekdaşın görüşlerine başvurunca, mesele anlaşıldı: ''Trump, hem Türkiye dosyasına hakim değil, hem de danışmanları dinlemiyor. Erdoğan'la telefon görüşmesinde, usulsüzlük iddialarından bihaber olduğu için ya da haberdar olsa da işine gelmediği için bir tebrik patlatmış olsa gerek... Ama Beyaz Saray danışmanları bu potu telafi etmek için, normalde telefon görüşmesinin hemen ardından yayınlanan açıklamayı yayınlamadı ve benzeri ama eski bir telefon görüşmesinin açıklamasını üst sıraya çıkardı. O açıklamada da tebrik, kutlama yok tabi''
ABD'nin Ankara eski Büyükelçilerinden Eric S. Edelman da Trump'ın tutumunu sosyal medya hesabından eleştirdi: ''Bu telefon tebriği karşılığında ABD ne kazandı ki?'' diye sordu.
Beyaz Saray sözcüsünün sonradan yaptığı ''Tebrik, onaylama anlamına gelmez'' mealindeki açıklama aslında pek mantıklı değil. Onaylamıyorsan neden tebrik ediyorsun? Neyi tebrik ediyorsun? Biraz ''Çevir kazı yanmasın'' durumu sanki... Bizim uyanık Fransız siyasi mizah dergisi Canard Enchainé (Zincirli Ördek) bu sayfada yayınladığımız karikatürle Trump'un zihniyetini makaraya sardı. Bu arada Erdoğan'la Kim Jong-un'u da bir araya getirmiş oldu.
Yine de, Artı Gerçek olarak bizim de, sayfaya koyduktan kısa bir süre sonra geri çekip bir sonraki haberde özür dileyip düzeltme yayınlasak da, esas aldığımız bir açıklamanın tarihini denetlememiz gerekiyordu.
Ankara-Washington ilişkilerinin geleceği de meçhul. Erdoğan'ın, görevde iken son buluşma önerisini yanıtsız bırakan eski Başkan Obama aleyhindeki açıklamalarına rağmen, Washington, özellikle şaibeli referandum sonrasında Erdoğan ile ılık ilişkiler geliştirmek için müsait zemin bulamıyor.
Amberin Zaman, Al-Monitor'da yayınlanan yazısında, Washington'da Türkiye konusunda sadece Dışişleri Bakanlığı ile Beyaz Saray arasında değil Beyaz Saray ile Savunma Bakanlığı arasında da YPG konusunda tam bir mutabakat olmadığını yazdı. Zaman, Türk Dışişleri Bakanlığının ''Mayıs'da Brüksel'deki Nato zirvesinden önce Trump-Erdoğan görüşmesine hazırlanıyoruz'' şeklindeki açıklamasının Beyaz Saray tarafından henüz teyid edilmediğini de belirtti.
Sonuç olarak, evet Trump, Erdoğan'ı tebrik etti, ama Beyaz Saray sonra açıkladı ki, bu tebrik telefonu ABD'nin referandum sonuçlarını onayladığı anlamına gelmiyor. Sehven kutlama. Bilahare tekzip edilen bir öpücük. Haybeye bir tebrik yani...
Yandaş medya ses ses... Bir iki...Bir iki... Ben sizi duyamıyorum...Siz beni duyabiliyor musunuz?
(*) Geçtiğimiz hafta Artı TV ve Artı Gerçek sitesinde Yazı İşleri ve Haber Merkezinde yoğun olarak çalıştığım için Pazartesi ve Perşembe yazılarımı yazamadım.