Eser Karakaş
Bravo Beşiktaş
Eser KARAKAŞ / FUTOL
Bu yaştan sonra çocukluk sevgilimi bırakıp beşiktaşlı mı olmak lazım acaba diye içimden geçmedi değil doğrusu.
Hafta içinde çatı aday mı, CHP’nin adayı mı falan derken kanımca çok daha önemli bir konuya daha az vakit ve dikkat ayırdık; bu konu da Erdoğan’ın açık irade koyuşuna rağmen Beşiktaş’ın hükmen galip ilan edilmeleri gereken maçta TFF’nin "kaldığı yerden devam" kararına tepki vererek sahaya çıkmaması idi.
Siyaseten anlaşılır nedenlerden, Fenerbahçe bu ülkenin en büyük camiası, Cumhurbaşkanı Erdoğan yarıda kalan maçtan hemen sonra "bu işin içinde bir kumpas var" diyerek, FETÖ ile açık ya da örtülü ilinti kurarak TFF (Demirören) üzerinde baskı kurdu ve Fenerbahçe’nin hükmen yenilerek Kupaya veda etmesine engel oldu.
Böylece belki de Haziran başında yapılacak büyük kongre öncesi Aziz Yıldırım’a da önemli bir destek vermiş oldu; unutmayalım, Yıldırım’ın karşısında Koç soyadlı bir aday var.
Ancak, Beşiktaş Divan Heyeti bu oyunu bir ölçüde bozdu.
TFF’nin kabul edilemez kararı karşısında maça çıkmama kararını verdi ve her düzeyden gelen baskılara rağmen bu kararından dönmedi ve bir sene Kupa dışında kalma riskini de üstlendi.
Bravo Beşiktaş’a.
Ancak, bu konunun futbolü aşan boyutları da mevcut.
Belki de uzun süredir ilk kez Cumhurbaşkanı Erdoğan açık taraf olduğu bir konuda sonuca tam ulaşamadı.
Beşiktaş sahaya çıksa idi TFF eliyle ateşin üzerinden kestaneleri çok güzel almış olacak idi Sayın Erdoğan ama olamadı.
Karizma bir parça çizildi galiba.
24 Haziran sonrası Erdoğan ve AKP iktidarı sürer ise Cumhurbaşkanı bu karizma çizdirmenin rövanşını alır kanısındayım.
Ama, bu gelişme, Erdoğan’ın, Spor Bakanını da yedeğine alarak, yasalara, TFF’nin statüsüne rağmen futbol işlerine açıktan müdahalesi ama müdahalenin tam da sonuç verememesi 24 Haziran için de sinyaller üretmiyor değil.
Bizde futbol önemlidir, taraftarlar Cumhurbaşkanının futbol işlerine bu kadar doğrudan müdahalesine nasıl bakacaklar, doğrusu bilemiyorum.
Cumhurbaşkanının Beşiktaş üzerinde kurmak istediği baskının da sonuçsuz kalışı önemli bir sinyal; bu durum acaba, mesela beş sene önce, böyle mi yaşanırdı?
Cumhurbaşkanının maç sonrası aldığı pozisyon ve nedenleri, TFF’nin ne kadar bağımsız olduğunun ortaya çıkışı, Beşiktaş üzerinde kurulan baskının sonuçsuz kalması kanımca çatı aday meselesi kadar önemli idi bu hafta.
NOT: Seçim günlerine geldik, okurların ve Artı Gerçek yöneticilerinin izniyle en azından seçim(ler)e kadar eğitim ve futbol yazılarıma ara verip bu yazıların yerine ekonomi ve siyaset yazmak istiyorum, bilgilerinize sunarım.