Cengiz Holding’e verilen destekler aklımızı karıştırıyor

Her türlü rekabet ilkesi ayaklar altına alınarak vergi mükellefinin sırtından yatırım yapıyor birileri. Cengiz Holding kimin hakikaten?

Bugün muhtemelen benden haklı olarak beklenen iki gün önce (5 Eylül 2021) Resmi Gazetede bir Cumhurbaşkanlığı Kararı olarak yayınlanan Orta Vadeli Program (2022-2024) ile ilgili bir yorum idi, bir takdim-i tehir yapıyorum ve bu yazıyı yarına (8 Eylül Çarşamba) erteliyorum ve fena halde aklıma takılan Cengiz Holding’e proje bazlı sağlanan yardımlar konusunu öne alıyorum bugün.

Orta Vadeli Program (2022-2024) hakkında yorum yapmak zaten kolay değil, kolay olmadığı kadar anlamlı da değil belki çünkü Türkiye ekonomisini çok uzun senelerdir izleyen bir iktisatçı olarak bu programların gerçekleşme payının yani hedeflerin tutturulmasının ne olduğunu çok iyi biliyorum, hedeflerin hiç tutturulmadığı bir programa ne denir takdirlerinize bırakıyorum; büyüme gibi temel bir konuda bir, bilemediniz iki sene için bir hesaplama yapıyorlar, hoş bunlar da tutmuyor, bunları koyuyorlar Programa, sonrası için de büyümede bir yüzde beş (%5) tutturuyorlar, tamamen isteksel/anlamsız, bu yüzde beşleri arka arkaya yazıyorlar, adına da Program diyorlar.

devlet Cengiz Holding’e bir katot bakır ve kimyasal gübre işletmesi yaratıyor, hediye ediyor Bu işlerde önemli olan tereddüt yaratmayacak bir saydamlık ve evrensel işadamlığı rekabet hukuku kriterleri  içinde hareket etmek; tereddüdün sorumlusu genellikle tereddüt edenler olmaz. 

Bu Cengiz Holding’e verilen desteklerin bir iktisadi mantığı olmalı ve bu iktisadi mantık kadar da destekler çağın rekabet mantığına da uygun olmalı.

3 Eylül 2021 Cuma günü Resmi Gazetede yayınlanan bir Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Eti Bakır Anonim Şirketi (Cengiz Holding bünyesinde) tarafından Samsun ilimizde gerçekleştirilecek katot bakır ve kimyasal gübre üretimi için yapılacak yatırıma verilecek devlet yardımları açıklandı.

Üstelik iki, üç gün önce yine Resmi Gazete’de yeni dönemin teşvikleri açıklanmış idi, nedense Cengiz Holding ayrı açıklandı, muhtemelen kapsamı çok daha geniş olduğu içindir, arazi tahsisi gibi.

Eti Bakır’ın yapacağı basit yatırım yaklaşık bir buçuk milyar TL, iki yüz milyon ABD dolarının altında bir yatırım yani çok büyük bir yatırım pek değil, yirmi kişisi nitelikli personel (mühendis herhalde) olmak üzere üç yüz kişilik bir istihdam sağlayacağı öngörülüyor.

Bunun için Eti Bakır İşletmesinden yatırım boyunca yapacağı ithalattan (yatırım malları?) gümrük vergisi alınmayacak, KDV istisnası ve KDV iadesi uygulanacak.

Bu dönemde vergi indiriminin (gelir) yüzde yüz olacağını zaten söylemeye gerek yok.

On yıl boyunca da sigorta primi işveren payı istisnası uygulanacak.

Senede yetmiş beş milyon enerji desteği de işin kaymağı.

Yok, gerçek kaymak yatırım yeri tahsisi muhtemelen.

Başka bir ifade ile devlet Cengiz Holding’e bir katot bakır ve kimyasal gübre işletmesi yaratıyor, hediye ediyor.

Peki, bunun sakıncası nedir?

Eski bir tabirdir, ben ilk kez seneler seneler önce rahmetli Prof. Fahrettin Yağcı’dan duymuş idim, bu modele rastgele teşvikler, rastgele büyüme deniyordu.

Yıllar yıllar sonra gelinen nokta kişi başına sekiz bin dolar gelir ve yönetici klik hala bu modelden vazgeçmiyor, seçici tercihlerle tüm nispi fiyatlar altüst ediliyor, birileri fena halde kayırılıyor, piyasa mantığının ırzına geçiliyor.

Bu modelin sanayileşmeye katkısı en hafif tabir ile çok şüpheli.

Modelin küresel rekabet koşullarına aykırılığı da başlı başına bir mesele.

AKP’nin 2008 sonrası yoldan yani 2004 AKP’si olmaktan çıkışının altında AB müzakere sürecinde gündeme gelen üç temel dosyadan yılması, korkması geliyor, bunu defalarca yazdım, iddia ettim ve maalesef gelişmeler galiba beni haklı çıkardı.

Bu üç müzakere dosyası yani önünde siyasi engel bulunmamasına rağmen AKP’nin engeli ile açılmayan dosyalar kamu alımları (ihaleler), rekabet-devlet yardımları ve çalışma hayatı dosyaları.

AKP ihale dosyasını açmadı, yolsuzluklar tavan yaptı (vardır bir nedeni).

Çalışma hayatı dosyasını açmadı, günde beş işçi iş kazalarında! (cinayetlerinde) ölüyorlar.

Rekabet-devlet yardımları dosyasını açmadı AKP, böylece Samsun’da her türlü rekabet ilkesi ayaklar altına alınarak vergi mükellefinin sırtından yatırım yapıyor birileri (Cengiz Holding kimin hakikaten?).

Kimse normal koşullarda bir katot ve gübre fabrikası yatırımına karşı değildir.

Ama, bu koşullarda ve ısrarla Cengiz Holding ile değil.                       

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi