'Çok sevdiğinizi iddia ettiğiniz çocuklarınız için orada olun'

Belki çocuklarımız 'Baba sen niye namaz kılmıyorsun, anne sen niye örtünmüyorsun, ben başımı örtecem' diyecekler

Geçen hafta bu gün "Kırmızı çizgiler ve Kartal mitingi" başlıklı yazımda 17 Eylül de Alevi kurumları ve Eğitim-Sen’in ortaklaşa düzenleyeceği "Laik, Bilimsel, Kamusal ve Anadilde Eğitim" mitingi üzerine yazmıştım. Aynı onuyla ilgili ikinci yazı.

17 Eylül Kartal mitingi için kamuoyu oluşmaya başlıyor. Alevi Bektaşi Federasyonu öncülüğünde miting hazırlıkları için siyasi partilerden tutunda, meslek birliklerine, sanatçılara, aydınlara, yöre derneklerine kadar birçok kesimle görüşmeler toplantılar yapılıyor. En önemlisi de bütün cemevlerinde ve Alevi derneklerinde taleplerini ifade eden pankartlar asılmaya başlanmış, afişler ve bildiriler ile mahallelerde toplantılara devam edilmektedir. Diğer taraftan Eğitim-Sen ayrı bir çalışma yürütüyor.

Her ne kadar geçte kalınmış olsa da bu miting OHAL koşullarında karşılık bulacak gibi. Eğitim konusunda bir duyarlılık oluşuyor, geleceği kurtarmak için adımlar atılıyor. Önemli gördüğüm gelişmelerden birisi de yan yana gelemeyecek birçok kesimin Aleviler ve Eğitimciler üzerinden bir araya gelebiliyor olmasıdır.

Aleviler bu anlamda Türkiye demokratik muhalefetini ve toplumu buluşturacak bir noktada duruyorlar. Alevi kurum yöneticileri ve aktivistler de benzer bir yaklaşım içerisindeler.

Demokratik muhalefet, özellikle bazı politik çevreler, iyi niyetle bütün sorunları, talepleri 17 Eylül Kartal mitinginin sırtına yüklemek istiyor. Fakat düzenleyicilerin genel yaklaşımı mitingin yapılış gerekçesine uygun, içeriğinin somut, mesajlarının net olmasıdır. Mitinglerde genel talepler içinde esas anlatmak istediğiniz şey kaybolur. O yüzden mitingin amacına uygun ve mesajlarının tartışmasız çok net ifade edilmesi oldukça önemlidir. Miting sonrasında sürecin devam ettirilip yeni planlamalar olması elbette ki olması gerekendir.

*** 

Bu mitinge katılan ve katılmayan Alevi kurumları arasında da kamuoyuna yansıyan tartışmalar var. Genelde bu tarz tartışmalar oldukça yıpratıcı ve suçlayıcı olur fakat şimdilik öyle görünmüyor. Daha yapıcı, birbirini yıpratmadan, saygı çerçevesinde ve tabi ki bir şekilde birbirleriyle görüşerek süreci ilerletiyorlar. En azından tartışmanın kendisi mitinge zarar verecek düzeyde değil. Hatta gündemi sıcak tutması ve gelecekte ortak çalışmalar için de olumlu denebilir. Geçmişten hatırlarız; Alevilerin yaptığı bir miting yine bazı ‘Aleviler’ce terörizmle suçlanmıştı. Neyse ki şimdi öyle değil. Kadıköy de yüz binlerin katıldığı Alevi mitingini yan yana gelmeyecek birçok kurum düzenlemişti. Onu bu güne taşıyamamak en büyük eleştirimiz olsun.

Bu süre için de mitinge ilişkin yapılan bazı toplantılara katıldık. Düzenleyici kurum başkanlarıyla görüşmelerde bulunduk. Geçen haftaki yazıdan dolayı miting düzenleyicileri arasında adı geçmeyen bazı kurum başkanları dostlarımız telefonlarla arayarak düşüncelerini paylaştılar.

Gerek mitingi düzenleyen kurumların toplantılarında ve görüşmelerde belli sohbetler ve tartışmalar yaptık.

Yapılan tartışmalara ve yaptığımız görüşmelere ilişkin edindiğim izlenimlerimin bir kısmını kısaca da olsa buradan değinelim.

Mitingi düzenleyenler; ABF (Alevi Bektaşi Federasyonu), AABF (Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu), PSAKD (Pirsultan Abdal Alevi Kültür Derneği), Garip Dede Dergahı, AKD (Alevi Kültür Dernekleri), HBVAKV ( Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı), DAD (Demokratik Alevi Dernekleri) ve EĞİTİM-SEN (Eğitim Bilim ve Kültür Emekçileri Sendikası). Ayrıca başta siyasi partiler ve çok sayıda kurum destekleme kararı aldı.

Miting düzenleyicileri arasında yer almayanlar; AVF ( Alevi Vakıflar Federasyonu), CEM Vakfı (Cumhuriyetçi Eğitim Vakfı), ADF (Alevi Dernekler Federasyonu), Şahkulu, Karacaahmet, Erikli Baba, Nurtepe Cemevi, Eğitim-İş gibi eminim çok daha fazla kurum vardır.

Doğrusunu ararsanız mitinge katılmayan kurumların büyük bir çoğunluğu bu eylemin hedefini, iktidar eleştirisini ve amacını yanlış bulmuyor. Benzer şeyleri onlarda ifade ediyorlar. Bu çevrelerden bazı kurum başkanlarıyla yaptığım görüşmelerden edindiğim izlenim şudur.

"Mitingi düzenleyen kurumlar bizim görüşümüzü almadan, bizi dikkate almadan kararı alıyorlar sonrada gelin dahil olun diyorlar. Eğer ortak bir iş yapacaksak -ki yapmalıyız- kararları birlikte almalı ve kurumsal kimlileri dikkate almalıyız" gibi eleştiriler yapıyorlar. Bence de bu eleştiriler yerinde ve doğru eleştirilerdir.

Bazıları ise " her ne kadar miting düzenleyicileri arasında yer almasak bile bizde destekliyoruz, gerekli katkıyı sunacağız" diyorlar.

Elbette içlerinden bazı kurumların, "mitinge katılmıyoruz, destekte vermiyoruz" gibi farklı yaklaşım sergileyenleri de var.

Miting düzenleme tertip komitesi adına da bu tartışmalara ilişkin bir açıklama yapıldı. Açıklamada "Ancak bu eksiklik bizim kendi eksikliğimizdir. Eyvallah kabul ediyoruz bunu gideririz. Biz bu topraklarda önemli bir inancın parçalarıyız. Geçmişten bugüne Rızalık şehri üzerine kurulmuş bir yaşamın içinde geliyoruz. Bu nedenle kendi sorunlarımızı kendi darlarımızda çözmeliyiz. Yapılan miting yanlıştır denmemiş ama utanarak altını boşaltmak isteyen bir tutum sergilenmektedir. Bunu kendi taleplerinin içine koyduğu yaklaşımla ifade etmektedir. Değerli canlar bizler bu mitingle ne yapıyoruz. Bu eksiklikler mi konuşulmalı yoksa yapılmak istenilen bu önemli adıma katkı koyarak eksikleri beraber mi tamamlamalıyız" denerek, mitingin karar alma, hazırlık ve organizasyon gibi eksiklikler kabul edilerek, esas amacın hasıl olması için birlikte olunması gerektiği ısrarla vurgulanmaktadır.

Mitinge ilişkin eksiklikler olabilir, eleştirilebilir. Ancak eleştiriler amacın ve içeriğin önüne geçmemelidir.

***

Mitingin hemen ertesinde okullar açılacak, çocuklarımızı yeni müfredatın pençelerine bırakıp çıkacağız.

Onlar çocuklarımızı kendi amaçları doğrultusunda eğitim bize geri gönderecekler.

Belki çocuklarımız "Baba sen niye namaz kılmıyorsun, anne sen niye örtünmüyorsun, ben başımı örtecem" diyecekler.

Aleviler ve Eğitimciler buna dur demek için Kartal da olacak.

Hele biz anne-babalar gitmeyip ne yapacağız?

Çocuklarla vakit geçirmeyi kimse bahane etmesin.

Çok sevdiğinizi iddia ettiğiniz çocuklarınız için orada olun

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi