Ragıp Zarakolu

Ragıp Zarakolu

Danlar, Frizler derken…

Schleswig-Holstein’da Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve Danların Yerel Partisi SSW’nin oluşturduğu bir koalisyon hükümeti var. Eyalette Danlar, kendi partilerini kurma hakkına sahip.

Flensborg. Almanya’nın Danimarka sınırındaki "uçbeyliği"nden selam! Almanya’nın en kuzeydeki son kenti Flensborg. Danca adıyla. Almanca olarak ise, Flensburg. Federal Alman Cumhuriyetinin Schleswig-Holstein eyaleti içinde yer almakta. FAC’de her eyalet, kendi meclisine, başbakanlı hükümetine sahip küçük bir devlet statüsünde.

Prusya, Schleswig’i Danimarka’dan 1864 yılında savaşla koparıp almış. 1. Dünya Savaşından sonra ise, yapılan halk oylaması ile Kuzey Schleswig, Güney Jutland adıyla yeniden Danimarka ile birleşmiş.

Ayın 7’sinde, Pazar günü Schleswig-Holstein’da eyalet meclisi seçimleri var. 26 Marttaki Saarland eyalet seçimlerinden Hristiyan Demokratlar % 40 oy alarak birinci çıkmayı başardı. Durumunu koruyarak yeniden hükümeti kuracaklar. Bakalım var olan koalisyon sürecek mi?

Schleswig-Holstein’da ise halen Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve Danların Yerel Partisi SSW’nin (Dänen-Ampel) oluşturduğu bir koalisyon hükümeti var. Bu durum ilgimi çekiyor. Eyalette Danların kendi partilerini kurma hakkına sahip olduğunu öğreniyorum.

Dahası azınlık hakları kapsamında bu parti uygulanan % 5 seçim barajından muaf tutuluyor. Ve adamlar bir de hükümette!

SD’nin parlayan yıldızı Schulz, seçim kampanyasına bizzat katılıp, eyalet başbakanı Torsten Albig’e destek veriyor, SSW’li Lars Harms ile.

Yani pozitif ayrımcılık yapılıyor. Kürtlerin partilerinin ha bire kapatılması yanında, bir de on yıllardır % 10 seçim barajından çektiklerini hatırlıyorum. Üstelik, Kürtler "azınlık" statüsüne de sığdırılamayacak, kendi çoğrafyasında çoğunluk olan bir halk!

Eyalet adını anmanın bile nasıl sözel linç konusu olduğunu hatırlıyorum biz de ise..

Danca ve Almanca iki dilli bir gazete alıyorum. Haritaya baktığımda ise, bu eyalette birçok adanın, kentin, Belçika’daki gibi iki dilli olduğunu görüyorum.

Schleswig-Holstein eyaletinde azınlık olarak bir de Frizler var. Yörenin en eski halklarından biri Frizler. Bir zamanlar Frizlerin büyük bir krallığı da varmış, Avrupa’nın Roma sonrası erken dönemlerinde. Ülkeleri daha sonra parçalanmış. Hollanda, Almanya ve Danimarka arasında… Bugün Frizce Hollanda’da resmi dil statüsünde. Bir zamanlar Amsterdam’da bir bakanın "anlaşılmayan bir dilde" TV de konuştuğunu anımsıyorum. Ne bu dil diye sorduğumda Frizce demişlerdi.

Helgoland, Doğu Friz adaları, hep ilgimi çekmiştir. Bir zamanlar Doğu ve Batı Almanya vardı.

Flensborg’dan önce geçtiğimiz Hemden kentinde yerel bir gazete alıyorum. Altbaşlığı: Ostfriesland’ın günlük gazetesi yazıyor. Yani Doğu Friesland. Batı Friesland ise Hollanda’nın bir parçası.

Avrupa Konseyi'nin etnik azınlıkların korunmasına ilişkin Çerçeve Sözleşmesi 1 Şubat 1998 tarihinde resmen yürürlüğe girdi. Buna göre, Slav kökenli, Çekya sınırı yakınında yaşayan Sorblar da, Frizler ve Danlar gibi resmi olarak tanınan ulusal azınlık statüsü almışlardı. Bir de Sinti ve Romanların bu statüde olduğunu hatırlatalım.

Kürtlerin 4 parça oluşu gibi, Bask’ların, İspanya ve Fransa arasında 2 parçaya bölündüğünü hatırlıyorum. Ya kuzeyin yerli halkı, eskiden sömürgeci bir adlandırma ile Lapon diye anılan Samilerin durumu? Onlar da İsveç, Norveç, Finlandiya ve Rusya arasında 4 parça!

1950’lerde Sami dilinin bırakın öğrenimini yapılmasını, konuşulması bile yasaktı, Norveç ve İsveç’te. Brötanya’da ana dil kullanımının yasaklanması gibi.

Ama bunlar artık, utançla anılan anılar. 1973 yılında Sartre’ın dergisi, "Les Temp Modernes", kalınca bir özel sayı yayınlamıştı: kolonyalist lengüistik diye. Fransa’nın bögesel diye nitelenen dillerine ilişkin bir sayıydı bu.

Fransa 1980 lerin başında Mitterand’ın başkanlığı sırasında, Korsikaca, Brötanca, Baskça, Oksidanca, Alsasça gibi bölgesel dilleri tanıdı ve eğitiminin yapılmasına izin verdi.

İsveç’te bugün, bırakın yerel dilleri, farklı şiveler bile kültürel zenginliğin bir parçası olarak kabul ediliyor.

Bizim ise daha yiyeceğimiz kırk fırın ekmek var!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ragıp Zarakolu Arşivi