Depreme karşı sosyalist Allende ne yapmıştı?

Dayanışma, haysiyet ve halk, 1971 depreminden sonra gelen üç anahtar kelimeydi. Bütün bir ülke, topraklarının her köşesinde dayanışmanın ortaya çıkması için seferberlik eşlik etti.

Yine eski bir yazımdan alıntı yaparak başlıyorum. Sayılarda değişiklik var. Yani daha fazla deprem oldu ama bir şey değişmedi ve 10 yıl önceki sayılar bile durumu anlatmaya yeter ve bir nakarat etkisi yapar diye kendi yazımdan alıntıyı kullanıyorum.

’Bu yüzyıl içinde biri bugüne kadar yaşanmış 9.1’lik dünyanın en büyük ikinci depremi olmak üzere beş tane 8 şiddetinden büyük, onlarca da 7 şiddetinin üstünde deprem yaşamıştı…’

Şili’de ki her başkana mutlaka en az bir deprem düşüyordu. Sosyalist başkan Allende, hükümetinin henüz 7. ayında bir deprem olunca, hemen önlem almaya başladı.

Yazıyı Gabrial Gràcia Marquez’in kitabının kahramanı Miguel Littin ile görüşmeye giderken, otobüste yazdığımdan doğrudan Şili Üniversitesi’nin bir makalesinden şu kısmı aktarıyorum, her bir satırı çok farklı şey anlatıyor.

ALLENDE KALKINMA PLANI EMRİ VERDİ

“Cumhurbaşkanı, sadece etkilenen bölgelerin değil, 1965 depreminden hala zarar gören bölgelerin yeniden inşası ve ekonomik-sosyal olarak yeniden canlandırılmasını da göz önünde bulundurarak bölge için bir Kalkınma Planı hazırlanması emrini vermişti .

Şili Üniversitesi Sismik Risk Programı araştırmacısı avukat Julián Cortés, "1971-1973 Coquimbo, Aconcagua, Santiago, Valparaíso ve O'Higgins depremden etkilendi”. Belge, yalnızca devletin evlerinin ve altyapısının yeniden inşasını ele almıyor. Aynı zamanda, ekonomik ve sosyal işlerin en çeşitli alanlarının kapsamlı bir şekilde geliştirilmesi için bütün bir "Gantt şeması" sunar. Aynı şekilde, bu belge, 17.564 sayılı Kanun'un ve 16.282 sayılı Kanun'da deprem veya afet halleri için halen yürürlükte olan değişikliklerin dayanaklarını oluşturmaktadır.

Afet riskinin azaltılmasına yönelik yasal kurumların tarihi açısından, 17.564 sayılı kanun özellikle ilgi çekicidir: 1925 Anayasası'ndan doğan dayanışma ve Refah Devleti öncüllerini afetlere uygulayarak genişletir ve sosyo-doğal koşulları mutlak olarak ortaya koyar. Şili için yenilikçi risk ve afet yönetişim tesisleri” diyor Julián Cortés.

Örneğin: Vatandaşı o zamanki Ulusal Sivil Koruma Sistemi’nin bir parçası olarak bünyesine kattı ve “Jeofizik, Sismoloji ve Bilim Departmanı” için devlet tarafından yıllık finansman ayarlayarak akademik, bilimsel ve araştırma kuruluşları ve ağları ile özel sektör arasında işbirliği aradı. Anti-sismik araştırmayı derinleştirmek için ülkede kurulu olan ivmeölçerler ve sismograflar gibi yüksek hassasiyetli enstrümanları çalıştırmak için Şili Üniversitesi Fizik ve Matematik Bilimleri Fakültesi Jeodezi” diye ekliyor.

Konut ve planlama politikalarındaki bu gelişme, 1971 depreminde devletin daha hazırlıklı olduğunu ortaya çıkardı. Buna, Allende hükümetinin konutu bir hak olarak yükselten önermeleri de eklendi. ODEPLAN, tüm deprem yeniden inşa sürecini üretim, sanayi, madencilik ve tarım sektörlerine yönelik imar planlarını içeren bir planla koordine etti. Böylece, MINVU gibi bakanlıklarla da belirli planları koordine etti.

Şili Üniversitesi Mimarlık ve Şehircilik Fakültesi'nden Profesör Ricardo Tapia, "MINVU , kamu politikasının bir parçası olarak ülke genelinde inşa edilmeye başlanan rasyonelleştirilmiş bir yarı yükseklikte konut planı oluşturdu ve yönetti . Yeniden yapılanmaya, mali krediler ve inşaat malzemeleri, arsa ve evlerin satın alınması ve bunların inşası ile de katıldı. Etkilenen şehirlerin yeniden inşası, yeni evlerin ve ilgili ekipmanların yerleştirilmesine yönelik düzenleyici planların uyarlanmasıyla gerçekleştirildi.

Geçmiş depremlerde kullanılan acil durum pavyonlarına alternatif olarak, “Transit Camps” adı verilen prefabrike barınakların inşasıyla acil durum aşamasına geçildi . “Etkilenen komünlerden bir grup topluluk kuruluşundan oluşan Acil Durum Komiteleri’nin oluşturulmasıyla pekiştirilen, kararlı genç gönüllülerin bu tür çözümleri yükseltmeye yoğun katılımı öne çıkıyor”, diyor Profesör Tapia.

1971 depreminden çıkarılan dersler arasında, kamu, özel ve eklemlenmiş topluluk katkılarıyla oluşturulan kapsamlı planlar altında; kamu kuruluşlarının koordinasyonu ile bölgesel, ekonomik ve sosyal planlamada "birleşmenin" veya işbirliğinin öneminin öne çıktığı sonucuna varıyor. Böylelikle kriz, ulusal kalkınmada ilerlemek ve devletin kapasitesini ve yönetimini daha iyi bir zemine oturtmak için bir fırsata dönüştürüldü ”.

‘DAYANIŞMA TRENİ’

Bu tedbirlere , bütün bir ülke, topraklarının her köşesinde dayanışmanın ortaya çıkması için seferberlik eşlik etti. En çok hasar gören kasabalar, yeniden inşalarını hızlandırmak için daha fazla kaynağa sahip şehirlerle "ikizlendi". Bir "Dayanışma treni" Puerto Montt'tan kuzeye doğru yola çıktı ve her istasyonda bağış topladı.

Dayanışma, haysiyet ve halk, 1971 depreminden sonra gelen üç anahtar kelimeydi. Şili Üniversitesi Tarih Bölümü'nden Profesör Azun Candina, pandemiye ilişkin güncel söylemle farklılıkları tartışıyor: “Dağınık ve tarafsız bir halktan söz edilmez, bir halktan söz edilir; düşman doğasına karşı sözde savaşlardan söz eden bir savaş konuşması yok, ancak onur ve dayanışmaya, ilerleme cesaretine çağrı var.

Bugün için burada ki üç şeyin altını çizmek istiyorum; “Yeniden inşanın yanında ekonomik ve sosyal olarak yeniden canlanma için kalkınma planı”, “Aynı zamanda ekonomik ve sosyal işlerim geliştirilmesi”, ve herkese konut hakkı. Hiçbir tarafının es geçilemeyeceği bu planın özellikle “herkese konut hakkı” kısmına yıllardır taktığından ve ilk başta belki size garip gelecek ama ‘herkese konut hakkının’ depreme karşı en iyi önlem olduğunu savunduğumdan bunu bir sonraki yazıya bırakıyorum.

Ancak bir başka ilginç nokta Allende’nin deprem bölgesini ‘acil bölge’ olarak ilan ettiğinde başındaki askeri komutanın Agusto Pinochet olması. Darbeci, katil ve işkenceci Pinochet’in deprem önlem kurallarına oldukça sıkı bağlı olması ve Allende’nin kurduğu yapı denetim mekanizmasını uyguladığından Şili hala ayakta.

Şimdilik bu kadar Miguel Littin yemekte bekliyor bizi.

Ve sosyalist Allende yaşıyor, yaşatıyor.


Metin Yeğin: Yazar, belgeselci, sinemacı, gazeteci, avukat, seyyah... CNN-Türk, NTV, Kanal Türk, Al Jazeera, Telesur televizyonlarına 200'e yakın belgesel ve kurmaca filmler yaptı. Türkiye'de Cumhuriyet, Radikal, Birgün, Gündem; Gazeteduvar, dünyada, Il manifesto, Rebellion gazetelerine köşe yazıları yazdı. Dünyanın sokaklarını anlattığı 10'dan fazla kitaba sahip. Birçok ülkede kolektif çalışmalara katıldı, kooperatif örgütlenmelerine öncü oldu. Ekolojik direnişlere katıldı, isyanlara tanıklık etti.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Metin Yeğin Arşivi