Devlet olmaktan nasıl çıkılır? (TÜİK-INSEE)

Dünyada Merkez Bankası bağımsızlığı ile enflasyon oranları arasında sayısız çalışma yayınlanıyor, merkez bankaları bağımsızlığı arttıkça enflasyon oranları da düşüyor.

TÜİK çok önemli bir kuruluş, neden mi?

TÜİK bir ülkenin Hazine ve Maliye Bakanlığının, Merkez Bankasının, Dış Ticaret Bakanlığının varsa Ekonomi Bakanlığının performansının temel ölçütlerini üreten, yayınlayan bir kurum.

Bu ifademe itirazlar olabilir ama bendenizin kanaati TÜİK’in her ay hükümetin ve bu hükümetin ekonomi kurumlarının BAŞARI NOTUNU ürettiği.

TÜİK her ay enflasyon oranını, bundan sonra yine her ay işsizlik verilerini, üçer ayda bir büyüme verilerini, cari açık verilerini, vs üretiyor ve yayınlıyor.

Bu veriler özünde hükümetin başarı notları; enflasyon oranı aylık yüzde bir dolayında hatta üzerinde ise muazzam bir başarısızlık, işsizlik çok, büyüme oranı düşük yüksek ise yine aynı şeyler.

Ancak, TÜİK’in yasal yapısı bu "not üretme", "başarı notu verme" işlevi ile uyumsuz, ortada açık bir çıkar çelişkisi (conflict of interest) mevcut.

TÜİK’in yasal çerçevesini oluşturan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde (Madde 599) TÜİK yönetiminin Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı olduğu ve yönetimine "Hiçbir konuda talimat verilemeyeceği" yazıyor ama bu ibarenin gerçekçiliğini okurların takdirine bırakıyorum çünkü Anayasanın 138. Maddesinin amir hükmüne rağmen bırakın TÜİK yönetimine yargıçlara bile dolaylı ya da dolaysız emirler yağdığını bilmeyen var mı bu ülkede?

İnanmayan varsa birinin AYM üyeliği yürüyüşünde Yargıtay 107 hâkim skandalı hatırlansın.

Dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde yasal durum pek de farklı değil, Fransa’nın TÜİK’ini (INSEE) inceledim, ama oralarda yönetim kültürü çok farklı.

Şehir efsanesidir mi bilemem ama rahmetli Menderes’in 1958 senesinde, ekonomik kriz, ilgililere "bu sene büyüme oranını iki puan yüksek gösterelim" dediği, olumsuz yanıt alınca da "Yahu, bir Başbakanın bu kadar da mı yetkisi yok?" dediği rivayet olunur.

Lafı dolandırmamam lazım, hükümetlerin performansının ölçütlerini yayınlayan TÜİK’in gerçekten bağımsız olması gerekir kanısındayım.

Bağımsızlık demek ise öyle yasada yazılınca olmuyor, örnek isterseniz Merkez Bankası.

Yapılması gereken hem TÜİK Başkanının, hem de Merkez Bankası guvernörünün görevlerinden ancak ve ancak yasalarımızda ifadesini bulan "yüz kızartıcı suç" işlediklerinde alınabilmesinin yasal temelinin oluşturulması.

Dünyada Merkez Bankası bağımsızlığı ile enflasyon oranları arasında sayısız çalışma yayınlanıyor, merkez bankaları bağımsızlığı arttıkça enflasyon oranları da düşüyor.

Ancak, Merkez Bankalarının bağımsızlığı da öyle yasada ne yazdığı ile değil, "recall" sürecinin zorluğu yani görevden almanın koşulları ile ölçülüyor, guvernörler sadece yüz kızartıcı suçlar nedeniyle normal süresinden önce görevden alınabilmeli.

Keşke ekonomi paketinde hem TÜİK hem de Merkez Bankası ile ilgili bu düzenleme olsa idi; emin olabilirsiniz, dolar en azından bir lira kadar düşer idi.

TÜİK için söylenen yasal statüsünün bağlı kuruluştan ilgili kuruluşa çevrileceği ama yürütme erki yani Cumhurbaşkanı canı istediği zaman başkanını görevden alabiliyor ise yasal statüde ister bağlı kuruluş, ister ilgili kuruluş yazsın, ne fark ediyor; özünde TÜİK de tüm diğer kamu birimleri gibi Cumhurbaşkanlığına bağlı bir kuruluş değil mi?

Bakın size aşağıda TÜİK ve Fransa TÜİK’in (INSEE) başkanlarının görev sürelerini sunuyorum.

TÜİK:

Ahmed Kürşad Dosdoğru  2021- ……..

Muhammed Cahit Şirin      2020-2021

Yinal Yoğan                        2019-2020

Mehmet Aktaş                    2016-2019

Birol Aydemir                      2011-2016 (Hayret doğrusu)

Ömer Toprak                       2008-2011

Ömer Demir                        2003-2008

 

INSEE-Fransa

Jen Luc Tavernier                 2012-……(Görevi sürüyor)

Jean Philippe Cotis               2007-2012

Jean Michel Charpin             2003-2007

Paul Champsur                     1992-2003

Jean Claude Milleron            1987-1992

Edmond Malinvaud               1974-1987

Ha, bu arada, INSEE’de 1974’ten 1987’e kadar görev yapan Edmond Malinvaud’nun ne düzeyde bir iktisatçı, ekonometrici olduğunu da bilenler bilmeyenlere anlatsın ya da bilmeyenler öğrensinler, o düzeyde bir iktisatçı günümüz AKP TÜİK’inde ne başkan atanır ne de teklif edilse dahi o görevi kabul eder zaten.

Bir anı: 1978 senesi Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümünde son sene rahmetli Murat Sertel’den ders alıyoruz, bir konu ile ilgili olarak okunması için Edmond Malinvaud’nun (INSEE 1974-1987) mikroiktisat kitabından bir bölümü öneriyor, kitap Fransızca, sınıfta Fransızca bilmeyenler var doğal olarak ve itiraz ediyorlar ama Prof. Sertel şöyle diyor: "Economics is economics. (iktisat iktisattır)"

Devlet demek biraz da kamu hizmetinin istikrarı ve sürekliliği demek.

TÜİK başkanlarının ve INSEE başkanlarının görev sürelerinin uzunlukları özellikle son senelerde yani AKP baş aşağı gider ve devleti de peşinden sürüklerken kanımca çok önemli bir devlet kalite göstergesi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Eser Karakaş Arşivi