Eser Karakaş
En gerçekçi futbol yorumu
Eser KARAKAŞ / FUTBOL
Son zamanlarda okuduğum, dinlediğim en mükemmel, en gerçekçi futbol yorumu, daha doğrusu Fenerbahçe-Galatasaray derbisi yorumu TRT Spor spikeri Erdoğan Arıkan’dan geldi.
Aslında konu eskidi bile ama araya başka yazılar girdiği için ben ancak yaklaşık bir hafta gecikme ile topa giriyorum.
TRT Spor spikeri Sayın Erdoğan Arıkan’ın Fenerbahçe-Galatasaray derbisi yorumu kanımca çok daha fazla ses getirmeli, tartışılmalı idi ama malum nedenlerden, bu iki büyük kulübün medya gücü nedeniyle yeterince konuşulamadı.
Fenerbahçe-Galatasaray derbileri keyiflidir, heyecanlıdır, herkesi seferber edebilir ama bu derbilerin futbol kalitesi çıkardığı ses kadar da yüksek değildir.
Futbol kalitesinin çok yüksek olmaması da sanıldığı ya da öyle olması istendiği gibi bu maçların yüksek tansiyonundan ötürü değildir.
Maçların yüksek tansiyonu olsa olsa çok küçük bir faktördür ama futbol seviyesinin bu tür derbilere oranla düşük olmasının temel nedeni aslında her iki takımın da ve futbolcularının da kalitesinin düşünüldüğü kadar yüksek olmamasındandır.
Belki de ilk kez bir spor spikeri "kral çıplak" demiştir ve bu takımların futbol seviyesinin kulüplerin büyüklüğüne oranla çok gerilerde olduğunu ifade etmiştir.
Her iki takımımızın da mazisi çok eskilere, geçen yüzyılın başına dayanmaktadır; Galatasaray kulübünün kurucu diyebileceğimiz çok nitelikli bir lisesi ve daha yenilerde kurulmuş bir üniversitesi vardır, bilmem kaç takımın acaba dünyada böyle bir kurumsal kimliği vardır.
Ancak, Erdoğan Arıkan’ın belirttiği gibi ülkemiz içinde bu derbilerde yer yerinden oynamaktadır ama bu iki takımımız Avrupa sahalarına çıktığı zaman büyük sorunlar yaşamaktadırlar.
Fenerbahçe bu sene play-off turunda Makedonya’nın Vardar takımına deplasmanda 2-0, Kadıköy’de de 2-1 yenilerek daha en başından Avrupa sahalarına havlu atmıştır.
Geçmişinde bir Avrupa kupası da bulunan Galatasaray bu sene İsveç’in Östersunds takımına deplasmanda 2-0 yenilmiş, içeride ise ancak 1-1’lik bir beraberlik kopararak elenmiştir.
Yine Galatasaray’ın çok yakın geçmişinde Norveç’in Tromsö takımına elenmesi var (1-0 deplasmanda mağlubiyet, içeride 1-1).
Görüldüğü gibi Fenerbahçe ve Galatasaray bu takımlar karşısında bir galibiyet dahi alamadan elenmişler.
Futbol ile ilgili olanlar Makedonya’nın Vardar, İsveç’in Östersunds, Norveç’in Tromsö takımlarının mahalle takımları olmadığını da bilirler ama Avrupa futbolünde pek sözü geçmeyen takımlar olduklarını daha da iyi bilirler.
İçerideki derbilerde yer yerinden oynuyor, bu ülkelerin nüfuslarından çok daha fazla seyircisi var bizim iki takımın, çok büyük bütçelerle (ama aynı zamanda da çok büyük mali açıklarla, borçlarla) çalışıyorlar ama futbol düzeyi havalarının çok gerisinden geliyor.
Sayın Erdoğan Arıkan TRT’de yaptığı derbi yorumunda çok güzel ifade etmiş bu sorunları.