Eser Karakaş
Erdoğan iki bakana neden ayrıcalık yaptı? Yerlilik ve millilik bu mu?
Başlıktaki ilk sorunun yanıtını ben de bilmiyorum ama merak da etmiyor değilim.
Seçimlerden önce Erdoğan bir ilke kararı aldı ve tüm bakanlar milletvekili adayı oldular ve hepsi de liste başlarına kondukları için seçime girdikleri bölgelerden seçildiler.
Bu arada bazı anayasal sorunlar da çıkmadı değil ama bunlara bu yazıda girmeyeceğim.
Erdoğan TBMM seçimleri öncesi tüm bakanların seçimlere girmesi kararını aldığı zaman iki bakan seçimler sonrasında siyasete veda edeceklerini ve kendi işlerine döneceklerini açıkladılar, kendi kararları idi, saygı duymak gerekir.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’dan bahsettiğim malum.
Yine malum, AKP milletvekili sayısında bir azalma ile karşılaştı seçimlerde, Meclis komisyonlarında sıkıntı da çıkabilir, seçimleri kazanan eski bakanların hiçbirine Erdoğan bakanlık koltuğu vermedi Kabinede, bakan olsalar milletvekilliklerinden istifalara gerekecekti.
Süleyman Soylu, Hulusi Akar artık sadece milletvekili.
Ama tam da bu aşamada yani yeni Kabine açıklanırken bir baktık ki siyasete veda edeceğini söyleyen ve seçime girmeyen Fahrettin Koca yine Sağlık Bakanı, Mehmet Nuri Ersoy da yine Kültür ve Turizm Bakanı.
Milletvekili seçilmedikleri için Erdoğan’ın bu kararı nedeniyle Meclis’te AKP’nin sandalye kaybetme riski de yok.
Peki ne oldu da özel işlerine döneceklerini açıklayan iki eski bakan bugün yeni bakanlar oldular?
Fahrettin Koca Medipol hastanelerinin sahibi, Mehmet Nuri Ersoy da büyük turizm firması ETS’nin.
Çok muhtemelen siyasete girdiklerinde firma sahipliklerini bir yakın akrabaya devretmişlerdir hukuken bir sıkıntı çıkmaması siyaseten de çıkar çatışması (conflict of interest) eleştirilerine muhatap olmamak için.
Bu iki hem eski hem yeni bakan neden işlerine dönme kararlarından vazgeçtiler?
Bu tercihlerin, fikir değişikliklerinin Erdoğan’ın iradesinden bağımsız olması bana çok uzak bir ihtimal gibi geliyor.
Çok net görünüyor, Erdoğan bu iki eski bakanı yeni Kabinede de görmek istemiş ve onlara bu siyasi vücut çalımı atma hakkını tanımış, tüm bakanlar milletvekili adayı olurken bu iki bakan bu kararın dışında kalmış ya da tutulmuş böylece yeni Kabinede yerlerini koruyorlar.
Valla, ne yalan söyleyeyim, Süleyman Soylu’nun, Hulusi Akar’ın, Murat Kurum’un, Bekir Bozdağ’ın yerinde olsa idim çok alınırdım bu durumdan.
Hadi diyelim ki Murat Kurum İstanbul seçimlerine kadar milletvekili koltuğunda rölantiye alınıyor ama ya diğerleri.
Bu iki eski ve yeni bakanın ne tür ayrıcalıkları var, tam anlayamadım doğrusu.
Sayın Koca’nın tekrar bakan olduğu gün Resmî Gazetede devletten aldığı büyük teşvik de doğrusu herkesin biraz ilgisini çekti.
Yerli ve milli olmak galiba böyle bir şey çünkü böyle bir teşvikin o gün bakanlık koltuğuna oturmuş birine verilmesine başka hiç bin medeni ülkede rastlayamazsınız.
Fransa’da, Almanya’da, İngiltere’de, İsveç’te, Finlandiya’da ve başka ülkelerde böyle bir teşvik uygulamasını görmek mümkün değildir.
Sayın Erdoğan da muhtemelen bu tür uygulamalara “yerli ve milli” adını veriyor.
Bu tür yerli ve millilik iyi bir şey galiba.
Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.