Asena Özkan
Futbol lejyonerleri...
Sahadaki 'Baba Hakkı' ya da 'Süleyman Seba' değil ki çıkıp 'forma aşkı' için oynasın. Bunlar futbol lejyonerleri. Ve bunlar İtalikler ile Etrüsklerin kurdukları Roma'nın ilk askerleri, zamanının en disiplinli ordusu değiller. Hannibal ve barbarlara karşı verdikleri savaşlarla tarihe geçen kahramanlar ise hiç değiller... Bunlar 'para'nın peşinde koşan topçular. Ödemeleri gecikince de neler olacağını dün gece görsel olarak ortaya koydular!
Beşiktaş ve Beşiktaşlılar ilk kez bir maç başlamadan yenilgiyi kabullenmişti. Barcelona ile oynanan maç öncesi dahi bu atmosfere tanıklık edilmemişti, ki zaten İspanyol ekibi de İstanbul'dan farkla mağlubiyetle ayrılmıştı, geçmiş zamanda. Rakip Belçika'nın başarılı ekibi Genk ama karşısında da son yılların en iyi ve istikrarlı futbolunu oynayan Beşiktaş olacaktı. Olmadı, olamadı doğal olarak. Genk karşılaşmayı 4-2 kazanırken Beşiktaş'ın Vagner Love ile attığı 2 gol yanıltıcı olmamalı, futbol tutkunları için. Zira Genk sayamadığımız kadar pozisyondan yararlanamadı. Kiminde kaleci Loris Kairus performansıyla engel olarak ön plana çıktı, bazılarında da konuk ekibin ileri uç elemanları hatalar yaptı. Sonuç da Beşiktaş adına biraz 'yıkıcı' oldu. Ve tabii tribünlerden yükselen protestolar Beşiktaş'taki kaotik durumu daha da vahimleştirdi. Tribünlere kulak verelim; 'Yönetim bu takım senin eserin!'
Tribündeki Beşiktaş yandaşı galiba Fikret Orman ve ekibine 'Yaptığınız hataların farkındayız, transfer politikanızın kime hizmet ettiğini biliyoruz. Sata, sata takımda futbolcu bırakmadınız" mesajını iletti.
'Söylesene bize hoca, takım niye oynamıyor?' tezahüratının ardında da büyük olasılıkla; "Yönetimin hataları nedeniyle Şenol Güneş ne yapsın" serzenişi vardı.
Elbette daha ilginci, attıkları goller sonrası tribünlerin Genk takımının futbolcularını alkışlaması oldu. Beşiktaşlı oyuncular da paylarını aldılar, biraz farklı içerikle elbette! Özellikte Ricardo Quaresma skorun belirginleşmesinin ardından belki de futbol yaşamının tümünde böylesine protesto edilmedi. Vagner Love da attığı 2 gole karşın acaba daha önce hiç bu kadar 'yuhalandı' mı? Ya Oğuzhan Özyakup...
Bildik, tanıdık, kanıksadık Beşiktaş'tan eser yok. Ne var ki bu durumun yaşanması er ya da geç kaçınılmazdı. Fikret Orman'ın 'bencil' transfer politikası, hiç kimseyi dinlememesi, 'her şeyi ben bilirim' egemen tavrı eninde sonunda iş açacaktı Beşiktaş'ın başına... Bir Genk yenilgisi mi? Kesinlikle 'hayır.' Ne yazık ki bu Beşiktaş'taki çöküşün başlangıcı. Uyarılar ciddiye alınmadı, haliyle de işe yaramadı. 20'li yaşların başındaki Oğuzhan Özyakup'u 115 yaşındaki takımın kaptanı yapmak, üstüne üstlük akıl almaz bir rakam ile uzun uzadıya sözleşme imzalamak...
Yabancı futbolcuları izlemekle görevli kulüp görevlisine kulak vermeyip, menajerlerin isteği doğrultusunda transferler yapmak. Beşiktaş'ın milyarlarını sokağa atmak vs...Gelinen nokta sadece Beşiktaş ve Beşiktaşlılar için iç acıcı değil. Geri kalanı yaşamından memnun hiç kuşkusuz! Bir de 3 aydan bu yana maaşlarını alamayan kulübün emekçileri mutsuz doğal olarak.
Futbol lejyonerleri ise umutsuz değil. Hepsi gayet iyi biliyor hem Beşiktaş'ta alacakları kalmaz, hem istedikleri anda bedelsiz serbest kalırlar, hem de Türkiye kusursuz vergi cenneti. Üstüne üstlük gece yaşamı ve şiş kebap çok güzel. Gerisini Beşiktaş yönetimi ile menajerleri aralarında hallederler!