Mücadele, yaşamlarımızın salt son 19 yıllık sürecini kapsamıyor, kendimi bildim bileli ‘o zihniyete!’ karşı mücadele verdik, bıkmadan usanmadan da vermeye devam ediyoruz, son nefesimize kadar vereceğimizden de hiçbir zaman kuşku duymadım... ‘Sonunda kazanacağız’ diyerek kendimizi motive edip umudumuzu hiç yitirmesek de aslında kazanamayacağımızın farkındayız. Ancak terimizin son damlasına kadar mücadele etmekten geri durmayacağımızı sadece ‘onlar’ bilmiyor, ya da farkında değiller!
Bireyler doğal olarak farklı platformlarda mücadele ediyor… Kimi karnını doyurmak, kimi demir parmakların ardından sesini duyurabilmek, kimi faturalarını ödeyebilmek, kimi rahat rahat çalmaya devam edebilmek, kimi de sokaktaki sahipsiz hayvanların karnını doyurabilmek için. Bir de ‘forma aşkı’ için mücadele edenler var ki… Hangi forma? Hangisini giyerse! Beşiktaş, Kayserispor ile mücadele ediyor ben neyle, daldım gittim yine! Ancak onlarınki de mücadele yaşamsal önemi haiz olmasa da. Futbol literatüründe öyle tanımlanıyor saha içindeki çekişmenin adı: ‘Mücadele.’
Bu mücadele Beşiktaş için farklılık içeriyordu, zira takımdaki sakat oyuncuların sayısı neredeyse sahadakiler ile eşitlenecekti şayet antrenmanlar bir, iki gün daha sürseydi! En önemlisi ‘forvet’ dediğimiz gol atacak tüm oyuncularından yoksundu Beşiktaş. Bu durumda da ‘tahtadan tüfek, keçi bokundan fişek’ kullanma zorunluğu hasıl oldu. O nasıl oldu? Kadroda sadece gol vuruşu yapmakla yükümlü oyuncu olmayınca istikrarsız futbolcu Gökhan Töre’den ‘forvet’ yaratmak zorunda kaldı Sergen Yalçın… Beşiktaşlılar "golü kim atacak" sorusuna yanıt ararken maçın hemen başında Adem Ljajic’in ceza alanı içindeki pozisyonunda penaltı atışı kazanıldı, topun başına geçen Rachid Ghezzal da attığı golle Beşiktaş’ı öne geçirdi. Ne var ki Beşiktaş’ta öne geçmenin coşkusu sadece iki dakika sürdü. Kayserisporlu Pedro Hanrique attığı golle skoru eşitleyiverdi.
İlginç olan golcü oyuncudan yoksun Beşiktaş'ın sayısız gol pozisyonuna girmesi. Sonuç geldi mi? Evet geldi, hem de ‘emek hırsızı’ Georges Kevin N’Koudou’dan! Hani haftalardır oynuyormuş gibi yapıp arkadaşlarının emeğini çalan Fransız futbolcu var ya, iki gol birden attı ve Beşiktaş’ın şampiyonluk iddiasını sürdürmesinde önemli rol oynadı…
Geriye kaldı beş hafta ya da beş maç… Sorun da burada sakat futbolcuların sayısı, bazılarının sezonu kapaması, Kayserispor maçında gördükleri kartlar nedeniyle cezalı duruma düşenler, performans düşüklüğü yaşayanlar, yetisi sınırlı olanlarda beklentilerin artması... Uzar gider. 'Mücadele'nin önemi de burada belirginleşiyor. İdeal olanaklarla (oyuncular) herkes şampiyonluğa oynar, ancak bunu sınırlı kadro ve eksikliklere karşın sürdürebilenler alkışlanır.
