Mehveş Evin
HDP’nin barajı geçmesi neden hayati önemde?
Seçime geri sayım hızlanıyor. Gündemdeki en yakıcı tartışma konusu, kimin Cumhurbaşkanı seçileceği. Ancak 24 Haziran’da aynı zamanda Meclis’i de oylayacağız. Bu yüzden Parlamento dağılımının nasıl olacağı kritik önemde... Zira Cumhurbaşkanı kim olursa olsun, Meclis hala önemli güçlere sahip olacak.
Ne var ki toplumdaki genel kanı, Başkanlık sistemine geçilmesiyle Meclis’in tamamen işlevsiz kalacağı. Tek adam yönetimindeki milletvekillerinin ‘hiçbir işe’ yaramayacağı.
Bu bilgi yanlış. Doğru olduğu tek bir seçenek var: Meclis çoğunluğu AKP-MHP ittifakına geçerse. O zaman şimdikine benzer, muhalefetin elinin kolunun bağlı olduğu düzenin devamı sözkonusu. Tüm hesaplar da buna göre yapılmış belli ki...
Ancak muhalefet partilerinin çoğunlukta yer alacağı bir parlamento, Cumhurbaşkanı kim seçilirse seçilsin, oyunu değiştirebilir. Anavatan Partisi eski başkanı ve milletvekili, aynı zamanda iktisatçı Nesrin Nas, Türkiye’nin girdiği darboğazdan (ekonomik, sosyal, yönetimsel) ancak yeni bir hikaye yazarak çıkacağına inanıyor.
O hikayenin yazılabilmesi, Türkiye’nin tüm muhalif seslerinin Meclis’te temsiliyle mümkün. Parlamento çoğunluğunun muhalefete geçmesinin ise tek şartı var: HDP’nin barajı geçmesi.
Aksi takdirde, Millet İttifakı’nın Meclis’te hiçbir gücü kalmayacak. Çünkü HDP barajı geçemezse 60 ila 90 milletvekili, Cumhur İttifakı’na otomatik olarak geçecek.
24 HAZİRAN BÜYÜK BİR FIRSATI ARALIYOR
ArtıTv için hazırlayıp sunduğum "Söz Bizim" programına konuk olarak katılan Nas, 24 Haziran’ın, Cumhurbaşkanı ve danışmanlarının hesaplamadığı bir fırsatı araladığını savunuyor.
Nas, seçeceğimiz yeni Meclis’in yetkilerini hatırlatıyor:
"1. Temel yasaları parlamento yapacak. Cumhurbaşkanı kararnameleri olsa bile. AKP’nin kendi çıkardığı ve referandumda onaylanan anayasa değişikliğinde, uyum düzenlemelerinin yasayla yapılacağı hükmü var... (M.E not: Temel hak ve hürriyetler ile siyasi hak ve hürriyetler cumhurbaşkanı kararnamesi kapsamı dışında. OHAL hariç.)
2. Parlamento muhalefete geçtiği zaman, Meclis Başkanı ve Başkanlık divanının çoğunluğu muhalefette olacak. Meclisin gündemini muhalefet belirleyecek.
3. HSK’nın 13 üyesinin yedisini Meclis atıyor. RTÜK üyelerini de. Eğer cumhurbaşkanı bir partiden, Meclis çoğunluğu başka partilerden oluşursa hiç öngörülmeyen birşey olacak. Yürütme, yasamadan bağımsız olacak.
Yasamanın, yürütme üzerinde tam anlamıyla denetimi ve dengelemesi sözkonusu olacak. Yürütme, yasama ve kısmi olarak yargı da bağımsızlığını sağlayarak yürütme ve yasamayı birbirinden ayırabiliyorsunuz."
MECLİS MUHALEFETE GEÇERSE: OLASI MANEVRALAR
Diyelim ki 24 Haziran’da Erdoğan Cumhurbaşkan seçildi, HDP barajı geçti ve parlamento çoğunluğu muhalefete geçti... Olası manevralar, Erdoğan’ın Bloomberg Tv’deki röportajında bahsettiği gibi A-B-C planları ne olabilir?
1- İkinci bir "7 Haziran sonrası" süreci yaşanır mı? "Hayır" diyor Nas, 16 Nisan’da onaylanan anayasa değişikliğiyle birlikte hükümetin, ARTIK parlamentonun içinden çıkmayacağını hatırlatarak: "Cumhurbaşkanı, 7 Haziran sonrasında hükümetin kurulmasını engelleyip, yeniden seçime gitme yetkisine sahipti. Şimdi durum farklı. Çünkü hükümeti zaten kendi kurmuş oluyor."
2- Peki ya Meclis’i feshederse? Yeni sisteme göre Cumhurbaşkanı Meclis’i gerekçe göstermeden feshetme yetkisine sahip. Ancak bu durumda kendisini de feshetmiş oluyor. Yani milletvekilleri tekrar seçileceği gibi, Cumhurbaşkanı da tekrar seçilecek. "Meclis’i alana kadar" seçim üzerine seçim olur mu? Cumhurbaşkanı, kendini tekrar seçtirme riskini göze alır mı? Ülke koşulları bu. Bu soruların cevabı yok.
3- Böyle bir sonuç çıkarsa seçim iptal edilebilir mi? Nas, AYM’nin seçimler olmadan önce Anayasa’daki eşitlik, dürüstlük ilkelerine aykırıdır şeklinde bir karar vermesi gerektiğini hatırlatıyor. Böyle bir karar verir mi, bilmiyoruz.
Muhalefeti ve sivil toplumu seçim sürecinde ve sonrasında çok önemli görevler, zorlu günler bekliyor. Amaç, birarada, daha barışçıl, müreffeh, adil bir toplumda yaşamaksa birlikte hareket etmekten, destek çıkmaktan başka çare yok.