İlker Demir
Hepimiz Afrinliyiz, işgale son!
TC ordusu "teröristler var, aleyhte yönetim kuracaklar, güvenlik ve yönetim önlemi gerek" bahanesiyle Suriye sınırının içindeki Afrin'e girdi.
Güvenlik ve yönetim önlemi ihraç etmek suç değil mi?
Hiçbir "yerli ve milli duruş", hukuk, kabullenmez!
Bir devlet diğer devletin rızası olmadan onun toprağına girerse, ona işgal denir, suçtur.
Güvenli ve demokratik diye sürekli nüfusu artan Afrin'de bir insan hakları ihlali oldu da dünya mı duymadı?
O sebeple işgalden vazgeçilmeden tartışması olmaz.
Tartışılacak olan, devlet bu duruma neden geldi?
Daha geçtiğimiz yıllarda aynı konumdaki Kürdlerle barış müzakereleri yürüten AK Parti'nin politikayı devletin diğer kısımlarıyla birleştirdikten sonra bu noktaya nasıl geldi?
Bu soruyu analiz etmeden Afrin açıklanamaz.
Çünkü minareyi çalan kılıfını hazırlar; şu çıkarlar, bu nüfuz, tehlike/güven, yenme/yenilme, ders alma/verme, Kürd halkını kaybetme/kazanma gibi devlet çıkarı argümanlarıyla devlete akıl vermeler hem analiz değil, hem de anlamsız ve halk açısından devlet içi tartışmalarda hiçbir gerekçe masada oturup konuşmalardan daha etkili ve kabul edilir değildir.
Analizin amacı neden aramaktır.
Devletler egemenlerin çıkarlarını sağlamayı hedefler, halk sembollerle kandırılır.
Ama kandırıklara kanmayan, nedenleri analiz eden ve o doğrultuda insanca yaşam için dimdik duran tutumlar vardır.
Böylesi, genellikle dönemeçlerde ortaya çıkar.
Mesela De Gaulle ve Paul Sartre.
Yıl 1956.
Cezayir halkının bağımsızlık savaşına Fransız Komünist Partisi dahil bütün Fransa karşı çıkar.
Ama başta Jean Paul Sartre, André Breton, Simone de Beauvoir, Francis Jeanson olmak üzere 121 Fransız aydını bağımsızlığı destekler.
Milliyetçiliğin ve ulusal devletin kutsandığı o yıllarda bu duruş önemli ama çok risklidir.
121 aydın, ulusların kendi kaderini tayin hakkı için Cezayirli olur, devletin emperyal tutumunu eleştirir, Fransız halkını savaşa katılmamaya, itaatsizliğe, Cezayir halkıyla dayanışmaya çağırır:
"Ordunun kapalı ve açık bir şekilde demokratik kurumlara karşı başkaldırdığı, gücünü ırkçı bir egemenlik aracı olarak kullandığı bazı durumlarda reddetmek ve 'ihanet' kutsal bir görevdir".
Devlet, her ülkede devlet, onları hain ilan eder.
Paule Satre tutuklanmak istenir.
De Gaule, olmaz, "Paule Satre bütün Fransa'dır" der.
Devlet benzer, yönetme farklı.
Yıl 1956 değil, 2018.
Hadi gel Afrin'e.
Yüreğin yeterse tartış.
Hadi sıkarsa, Afrin'i o zaviyeden analiz et; sivil itaatsizliğe çağır; 'suç olan bir görevi yapmamak haktır' de!
Hadi susma; kapı, kafa, göz kırılmasına, gözaltı zulmüne fitleme doğruları!
Mangalda üfürenler, hadisenize!
Prusyalı Von Clausewitz, "savaş politikanın başka araçlarla devamıdır" demiş.
Ne manidar, hak hukuk adalet diye kostaklanan politikalar işgalde devam etmekte.
Hayat, pratik insanı ve politikayı işte böyle sınar, hakiki adresini açığa çıkarır.
Medya da işgalde.
Hükümetten medyaya talimat; 15 maddelik şunu yap, bunu yapma.
Haberler devlet bülteni.
Görevler, kalemler ve kelamlar nasıl böyle çıtsız devletleştiler?
Her devrin hınk deyicileri, büklüm büklüm.
Ya doğruları açıklamakla mükellef bilim insanları, aydınlar?
Bir tek halkın Oya (Baydar) ablası mı "yalvaracak":
"..devlette, siyasette yetki ve sorumluluk sahibi olan herkese yalvarıyorum: Adı "Afrin'e girmek" olan istilacı, savaşçı adımdan, Kürtleri ezmek için bölgedeki yangını körükleyip ülkemizi de alevlerin arasına atmaktan vazgeçin."
Siyasal olaylarda bugünün yarını var.
Halk esas faturayı, ölümü, engelli yaşamayı, zamları ödeyeceğini bilir; belki tepkisi o yüzden dönemeç sessizliğindedir.
Afrin bir dönemeç.
Afrin'i savunmak, yoksul halk çocuklarını, askeri, polisi, onların mürüvetini bekleyen yüreği yanık ana, baba ve yakınlarını savunmaktır.
Afrin'i savunmak, orada işgale karşı direnme hakkı olan mazlum yerli halkı ve haklarını savunmaktır.
Afrin'i savunmak, her bombada yuvası tarumar olan, börtü böceği, kurdu, kuşu, doğadaki tüm canlıları savunmaktır.
Afrin'i savunmak, Myanmar, Arakan'da katledilen Müslümanları savunmak, küresel kapitalizmin zulmüne karşı durmaktır.
Afrin'i savunmak canı savunmaktır.
Afrin'i savunmak sadece Türkiye'de yaşayan halkın değil onurlu yaşamı ve yaşamı çoğaltmayı savunan tüm gezegenlinin görevidir.
İnsanlık dönemeçte belli olur.
Afrin dönemeç, hadi belli olun.