Hilafeti sessiz kalarak siz istediniz!..

Atatürk laik bir cumhuriyet kurduğunu söylediğinde diyanet işleri başkanlığını da beraberinde kuruyor, o zaman neden isyan etmediniz, mahalle baskısı mı engelledi sizi.

Nedim Şener’in kendisini Ayasofya’da namaz kılan bir yeniçeri gibi hissettiği, babasının evde saklı dolarlarını nasıl kaçıracağını 15 dakikada anlayamayan Bilal Erdoğan’ın harf ve kılık kıyafet devriminin lüzumsuz olduğunu söylediği ve en önemlisi emperyalist Fatih Sultan Mehmet ile Kurtuluş Savaşı’nın başkumandanı Mustafa Kemal’i aynı oranda seven bir toplumun hilafete gitmesinden daha normal ne olabilir ki!..

Kimin aklına gelirdi televizyon programlarında hilafeti tartışacağımız, hatta babadan oğla mı geçecek, hilafet ayrı olacak da, devleti yöneten ayrı mı olacak diye saçmalanacağını düşündünüz mü önceden hiç. Hayır, düşünmediğiniz gibi fazla da şaşırmadınız, fazla şaşırmadığınız için sokaklarda değilsiniz, evden saçma sapan TV programlarını izleyerek isyan ediyorsunuz, belki kendinize, belki eşinize yada çocuklarınıza.

Ben de hepinize soruyorum bunu ne hakla yaptığınızı, neye karşı çıktınız bugüne değin de şimdi buna karşı çıkıyorsunuz diye.

Atatürk laik bir cumhuriyet kurduğunu söylediğinde diyanet işleri başkanlığını da beraberinde kuruyor, o zaman neden isyan etmediniz, mahalle baskısı mı engelledi sizi. Laisizm din ve devlet işlerini birbirinden ayırmaksa, diyanet işleri başbakanlığa bağlanınca nasıl ayrıldılar birbirinden. Neden başka dine bağlı insanlar vergilerinden para vererek inanmadıkları bişeyi beslediler maddi olarak ve manevi olarak. Ama işin kolayı vardı, laik olmayan bir ülkede laisizm elden gidiyor diye yürüyüşler yapıp ne kadar da demokrat olduğunuzu açıkladınız insanlara…

İmam Hatip Liseleri’nin amacı neydi, neden kurulmuştu, cumhuriyet kurulduğunda imam ve müezzinler yeteri kadar dini bilgiye sahip değillerdi, onların dini öğrenmeleri gerekiyordu ve yıllık gereksinim kadar mezun vermesi amacıyla okullar kuruldu. Şu an kaç kişiye gereksinim var bilmiyorum ama 10 yıl önce yaklaşık 5-6 bin öğrenciye gereksinim vardı ama ne gereğinden fazlalaşan imam hatiplere ne de mezun ettiğinde hiçbişeye yaramayacak kızların o okula girmesine engel olmadınız. Kızların mezun olunca çalışmamaları için o okullara gönderilmesine itiraz etmediniz ve yıllık mezun sayısını yarı yarıya 500-600 binlere çıkardınız.

Kızların İmam Hatip Lisesi’ne gitmesine karşı çıkmadığınız için birden karşınızda üniversiteye gidemeyen binlerce asker türbanlı ordu gördünüz. Kimse kadınların bir siyaset adına kullanıldığını tartışmadı, kendilerinin isteğiyle yazılmayan bir ayet üzerinden kadınların örtünme ve demokrasi hakkı diye yutturuldu göz ardı edildi.

Yetmedi, 12 Eylül darbesiyle İmam Hatip mezunlarının da istedikleri üniversiteye serbestçe girme hakkı verildi ve aynı dersleri okumayan çocuklar aynı fakültelere sokmak zorunda bıraktılar. Aynı dersleri okumadıkları için çocuklar ilk başta kazanamadı ve kendilerini ikinci sınıf öğrenci hissettiler.

Daha sonra dershaneler çözüm oldu, İmam Hatip öğrencileri dershaneye gidip okumadıkları dersleri okumaya başladılar. Oysa otistik dahi değilsen 13 oradan, 13 de diğerinden 26 dersi okumak olanaksız, başaramazsın. Amam sistem kolay, bu çocuklar ya İmam Hatip’i bitiremez ve sınava giremez yada eften bir şekilde mezun olur ama dershanedeki derslere önem verir ve fakülteye girer. O çocuklardan her yıldan kurayla 5’er çocuk seçin, ya mezun olamaz yada fakülteye giremez.

Buna ses çıkardınız mı? Hayır çıkarmadınız, kendi çocuklarınızı vermediğiniz sürece demokrasinin devam ettiğini sandınız, sizin için bir sorun yoksa ne mutlu size.

Tacizci öğretmenler başka okullara tayin olduğunda meslekten men edilmesi için o Kur’an kurslarının kapısında eylem mi yaptınız, yanarak ölen çocukların sorunuyla mı uğraştınız? Gerçekten Kenan Evren elinde Kur’an mitinglerde ayet okurken laisizm adına uyardınız mı kendisini, yoksa Takunyalı Turgut Özal iktidara gelirken, diğerleri yasaklı diye bu adama ehven-i şer mi dediniz. Sonunda Istanbul belediye başkanlığı sırasında demokrasinin araç olduğunu ve şeriatı savunduğunu söyleyen Recep Tamam Erdoğan ile baş başa kaldınız.

Hadi bakalım, hilafet geliyor ve rahatsızsınız, biraz daha mesajlaşın kendi aranızda, sonra da sokağa çıkın ve pankart yapın "Lütfen gelme şeriat" diye ama bana hiç inandırıcı gelmiyor artık.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi