İki devlet arasında yalnız adam

Konuştuğum isimler Erdoğan’ın tavrı için “Hayatının hatasını yaptı” değerlendirmesini yapıyorlar.

Bülent Arınç’ın Yüksek İstişare Kurulu’ndan istifasının ardından, artık yavaş yavaş AKP’den de istifa edeceği konuşulanlar arasında. Resmen istifa etmese de Erdoğan’ın çok ağır hakaretlerine maruz kalan Arınç’ın artık AKP ile yollarının kesin olarak ayrıldığı konuşuluyor.

Bu ayrılık gözlerimizin önüne 20 yıl önce gerçekleşen Fazilet Partisi kongresinin görüntülerini getiriyor. Milli Görüş Geleneğinin olaylı kongresinde bir tarafta Necmettin Erbakan’ın desteklediği Recai Kutan, diğer tarafta Tayyip Erdoğan’ın desteğini alan Abdullah Gül vardı. Kutan, olaylı kongrede çok az bir oyla genel başkanlığa seçilmiş, milli görüş çizgisini kıramayan Gül, Erdoğan, Abdullatif Şener ve Bülent Arınç partiden istifa ederek, 14 Ağustos 2001’de AKP’yi kurmuştu.

O günlerde mahşerin dört atlısı diye anıldılar.

Aradan geçen zamandan bugüne AKP ile ilk yollarını ayıran isim Abdullatif Şener oldu. 2007 yılında istifa etti. Ardından Abdullah Gül, AKP ile yollarını ayıran isim oldu. Son olarak Bülent Arınç da tasfiye edildi.

Bülent Arınç’ın partiyle yollarının ayrılmasının, AKP’de nasıl bir kırılma yaratacağı merak ediliyor. Konuştuğum kaynaklar, Bülent Arınç’ın AKP kadrolarında ve teşkilatlarında etkili bir isim olmadığını belirtiyorlar. Olur ya Arınç AKP’den istifa ederse, onunla birlikte istifa edecek olan milletvekilleri ya da teşkilatlar olur mu? Aldığım yanıt, büyük bir rüzgarın esmeyeceği yönünde. Buna karşın Bülent Arınç’ın AKP tabanında güçlü bir karşılığının olduğu tartışma götürmeyen bir gerçek. Konuştuğum isimler buraya dikkat çekerek, Erdoğan’ın tavrı için "Hayatının hatasını yaptı" değerlendirmesini yapıyorlar.

AKP’den ayrılanlar Erdoğan’a çok kırgın… "Küfretti’’, "Bizi mitinglerde yuhalattı", "kendi arkadaşlarına vefasızlık yaptı" diye, kırgınlıklarını her fırsatta dile getiriyorlar.

Yanındaki herkes başka alanlarda siyaset sahnesinde kendisine muhalefet etmeye başlıyor.

Arınç için de bu durum söz konusu olur mu? AKP’den tasfiye sürecinde başka bir partiye geçer mi?

Neden olmasın?

Siyaset yapacağı alanlar çoktan açıldı bile… DEVA bir tarafta, Gelecek Partisi bir tarafta. Arınç’ın bundan sonra Saadet Partisi’ne dönmesinin çok zayıf bir ihtimal olduğu düşünülüyor. Diğer iki partiye geçer mi? Kendisine bu partilerin liderleri düzeyinde bir teklif gitme ihtimali de çok yüksek.

Erdoğan’ın artık ne yola çıkarken koltuğunun altına aldığı bir şiiri,

Ne de koluna girdiği yol arkadaşları var.

Bir şiir yüzünden mahkum olup cezaevine giren Erdoğan, şimdi şimdi siyasi rakiplerini cezaevine attırıp kitaplarını sansürleyen bir lider.

Bülent Arınç, kendisinin tasfiyesine neden olan Selahattin Demirtaş ve Ayhan Bilgen’in kitaplarından bahsettiği günün ertesinde ben de merakımdan Külliye’nin yolunu tuttum.

Devasa Millet Kütüphanesine girdim, Yönetmeliğe göre Türkiye’de yapılan tüm yayınlardan bir adedinin mutlaka getirildiği o Kütüphaneye. 2 buçuk milyon kitabın yer aldığı o mekanda, tahmin edildiği gibi Demirtaş’ın kitapları yoktu.

Devran’ın yayınlandığı İletişim Yayınevi’nin tüm kitapları Kütüphane’de mevcut,

Ama gelin görün ki Demirtaş’ın ne Devran’ı,

Ne de Dipnot Yayınları’ndan çıkan Leylan ve Seher’i orada.

Anladığımız kadarıyla Kütüphane’ye gönderilmiş ama oracıkta bir sansür uygulanmış ve raflarda kendine yer bulamamış…

Merakımdan Arınç’ın da dile getirdiği Ayhan Bilgen’in kitaplarına baktım,

Görevinden alınan Kars Belediye Başkanı Bilgen cezaevinde ama kitapları Millet Kütüphanesi’nde…

Aynı tutuklu HDP’liler İdris Baluken’in ve Gültan Kışanak’ın kitaplarında olduğu gibi…

Erdoğan’ın 20 yıllık hikayesinde gele gele geldiği nokta,

Siyasi rakiplerini tutuklattırıp, en ufak bir aralık bırakmadan getirdiği sansürler ve yol arkadaşlarına yönelik tehdit ve hakaretler…

O artık iki devlet arasında sıkışmış bir adam…

Bir tarafında mafya üçgeninde 90’lı yıllarına geri dönmek isteyen bir devlet düzeni, diğer tarafında da bu düzenin en büyük destekçisi Devlet Bahçeli!

Erdoğan’ın tek adamlık hikayesinin hazin sonu da böyle,

İki devlet arasında yalnız adam!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sibel Hürtaş Arşivi