Koray Düzgören
Karşı darbeciler için HAYIR
Yarın büyük gün. Referandumda oy verme günü.
Türkiye saçma bir referandum nedeniyle bölündü. Sonuçları ne olursa olsun daha da bölünecek.
Seçmenlere sorulan soru şu:
Tek bir adamın ülkedeki herşey ve herkes hakkında karar verip uygulayacak güce sahip olmasını, buna karşın her türlü denetimin ve sorumluluğun dışında tutulmasını istiyor musunuz istemiyor musunuz?
Biz bu soruyu sormayı da bu soruya cevap vermeyi de reddediyoruz.
Evet, yine gidip oyumuzu kullanacagız. Bunu iki elimiz kanda olsa bile yapacağız ve ‘hayır’ oyu vereceğiz. Ben zaten yurt dışındaki yüz binlerce seçmen gibi oyumu kulandım ve ‘hayır’ dedim bile.
Ama ‘hayır’ deyişimin nedeni yukardaki soru değil.
Ben böyle bir soruya muhatap olmak bile istemiyorum. Böyle bir sorunun insan hakları ve haysiyetine aykırı olduğunu biliyorum.
Kimse bana böyle bir soru soramaz.
Benim ‘hayır’ deyişimin tek bir nedeni var.
Ben 15 Temmuz’daki darbe girişimi ile gerçekleştirilen karşı darbeye ‘hayır’ demek için oy kullandım.
Ben, artık aylar sonra ortaya çıkan birçok bilgi, belge, belirti ve itiraflara baktığımda 15 Temmuz’da bir darbenin gerçekleştiğini düşünüyorum.
Hatta Erdoğan ve AKP yönetimi ile bu iktidarın güdümündeki medya organlarınca bütün ülkeye bıkmadan usanmadan söylenen gerçek dışı beyanlar, yanlış bilgiler ve ifadelere rağmen 15 Temmuz’un bir darbe girişimi değil, bizahiti bir darbe olduğuna inanıyorum.
Dünyanın en büyük ve en önemli istihbarat kuruluşları da aşağı yukarı aynı şeyleri söylüyorlar yayınladıkları raporlarla. Diyorlar ki,"Bu darbe girişiminin içinde cemaate bağlı subaylar yer almış olabilir, ama arkasında Fetullah Gülen Cemaati yoktur."
Kimlerin işin içinde olduğunu ya da olabileceğini söylüyorlar.Fakat darbenin planlayıcısı ya da planlayıcıları hakkında konuşmuyorlar.
Biz de bu soruyu çeşitli defalar sorduk.
Tekrar soruyoruz, " Darbenin arkasında kim vardı? Fetullah Gülen yoksa bu darbenin arkasında kim var?"
Kontrollü, uzaktan kumandalı, önceden haberli ya da beklenen. Ne olursa olsun farketmez, 15 Temmuz’da başımıza gelen bir darbe girişimi değil, sonuçlarına bakarsak düpedüz bir darbeydi.
O ‘girişim’ denilen bana kalırsa darbenin ‘giriş’ bölümüydü.
Gelişme ve sonuç bölümlerini zaten biliyoruz.
Sonuç bölümü hala sonlanmadı. Sonlanması için bir referandum darbesine ihtiyaç var.
İşte referandumda verilecek ‘evet’ ya da ‘hayır’ oyları bu sonuç bölümünü ya bitirecek ya da sürekli hale getirecek.
‘Hayır’ dersek, ‘sonuç’ bölümü tabii hemen bitmeyecek. OHAL hemen kalkmayacak. Zulüm hemen azalmayacak, hukuksuzluklar sona ermeyecek.
Ama, Darbeyi tümüyle bertaraf edebilmek için yeni bir soluk alma, morallenme ve örgütlenme gücü kazanacağız.
‘Evet’ dersek bu ‘sonuç’ bölümü hiç bitmeyecek. Devam edip gidecek.
Nereye kadar mı? Onlar, şimdilik 2023 diyor. 2071’e kadar da yolu var.
Bana sorarsanız...
İyisimi bana sormayın.
Doğru sandığın yolunu tutun.
Darbeye karşı ‘hayır’ deyin.