Ahmet Nesin
Kaybolan Darbe Araştırma Komisyonu Raporu... (1)
26 Mayıs 1960 tarihinden önce doğan herkes, bu ülkede yaşanan bütün darbe ve darbe girişimlerini gördü. Bu tarihten önce doğan herkes, yaş olarak farkına varsa da, varmasa da çok partili dönemin bütün hükümetlerini ve başbakanlarını yaşadı. Anlayacağınız, bizden önceki kuşak bu ülkenin Kurtuluş Savaşı, 1. ve 2. Dünya Savaşları dönemlerini yaşayıp, eziyetini çektiler, 2. Dünya Savaşı sona erince toparlanma dönemiyle beraber çok partili sisteme geçildi ve demokrasi olmadığından ikinci eziyet dönemi başladı ve bizler hâlâ o eziyetin içerisindeyiz.
Çoğunlukla Alfabe’sini de, inandığı dinini de tam olarak bilmeyen bu toplum sonuçta cumhuriyetin 100. yılına 2 yıl kala hâlâ darbelerini, girişimlerini ve hatta darbe girişimlerine karşı yapılan karşı darbelerini konuşmakla meşgul. Askeri darbeleri önlemek halk için çok zordur ama demokrasinin de gereğidir, ancak yukarıda yazdığım kimi nedenlerden dolayı bu ülkede askeri darbeleri de başka askeri darbeler önleyip, kendi darbesini yapıyor ve faşizmini uyguluyor.
9 Mart 1971 darbesinin baş aktörleri genelkurmay başkanı Memduh Tağmaç ile hava kuvvetleri komutanı Muhsin Batur nasıl bir uyarıyla darbeden vazgeçip (Mahir Kaynak uyarısı bana göre) 12 Mart 1971 darbesini yaptılar, 15 Temmuz’da da Hulusi Akar bir şekilde vazgeçti ve Recep Tayyip Erdoğan’ın "Darbeye karşı darbe" planına uyarak bugün de yaşadığımız darbeyi yaptı. Daha da komiği, 15 Temmuz darbesinden önce darbecilikten yargılanan, hapsedilen Ergenekon grubu, beraat ettikten sonra tekrar askeri yönetimi ele aldı ve, hiç çaba sarfetmeden Erdoğan’ın karşı darbesinin komutanı oldu.
Bu arada ilginç bişey oldu, mecliste Darbe Araştırma Komisyonu kuruldu, AKP’liler ve kimi yetkililer bunun içini daha çok malum medya bilgileriyle doldurdu ve basına açıklanabilir duruma getirdi. O döneme göre mecliste grubu olan HDP, CHP ve MHP bu rapora muhalefet şerhi koydular.
Kulaktan kulağa duyduklarımız raporun çelişkilerle dolu olduğu üzerineydi. Kulaktan kulağa dememin nedeni, bu raporun basına verilmeden ortadan kaybolmasıdır. Şaka yazmıyorum, 1097 sayfalık Darbe Araştırma Komisyonu Raporu gözle kaş arasında kayboldu.
Aziz Nesin’in çok sevdiğim bir deyişi var "Bizim evde bişey kaybolmaz ama arayınca bulunmaz" diye, işte muhalefet şerhleriyle kocaman raporu ne komisyon başkanı Reşat Petek bulabildi, ne de dönemin meclis başkanı ve vekilleri. Sanırım aleyhte çok şey olduğundan ya Erdoğan’a verilmedi yada o da koyduğu yeri bitürlü anımsayamadı, uçtu gitti.
Bu konuyla ilgili açıklama ve duyumları da yarınki yazıyla devam edeceğim, bugün size Meclis Araştırma Komisyonu Raporunu sunacağım (Rapor). Tanıdıklarınız varsa kaybedenlere de gönderebilirsiniz.
Yarın: CHP’NİN KAYBOLAN DARBE ARAŞTIRMA RAPORU MUHALEFET ŞERHİ