Komisyon raporu arka arkaya 4 yazı olarak yayınlanacaktı ama ben 1 gün ara vermek zorunda kaldım, bu yüzden okurlardan özür dilerim. Benim tavşangillerden olduğuna artık inandığım kedim Damla 3,5 ay sonra yeniden doğurdu, hem de 6 yavru birden.
Dünyada devletin kurduttuğu bir parti var mıdır derseniz MHP’dir derim. CHP devlet kurucularının (askerlerin) kurduğu bir parti ve bu sistemin içinde hep devlet partisi olarak bilinmiş. Ancak çok partili sisteme geçtikten sonra CHP’nin içinde hep devlet partisi yakıştırmasından kurtulmak isteyen gruplar oldu ve bu sayı giderek artıyor. 1960’lardan itibaren sosyalizm ve Türkiye İşçi Partisi halkı yakalayıp 15 kişiyle meclise girince, tabanını kollamak ve kaptırmamak için İsmet İnönü "Ortanın Solu" görüşünü öne sürüyor ve CHP millilikten kurtulamasa da günün koşullarına hep yaklaşmaya çalışıyor. Ancak bu çok yavaş olduğundan tam anlamıyla sosyal demokrat bir parti olamıyor. CHP’nin bilhassa gençliği ve kadınları yönetimden hep bir adım önde olmuştur bana göre. Kürt partileri kurulduğundan ve önce bağımsız, sonra da partili meclise girildiği döneme bakarsanız, CHP’nin o illerde neredeyse yok olduğunu görürsünüz. Bu dönemi iyi analiz etmek gerekir, çünkü CHP yönetimi ve tabanı, oralarda hep Kürt partilerine geçmiştir.
Bence MHP böyle bir zorunluluktan dolayı kurduruldu, tek parti dönemindeki milliyetçi ve ırkçı tabanın partisi kalmayınca 1948 yılında Millet Partisi kuruluyor. Gerekçe çok ilginç, Demokrat Parti’nin CHP’ye yeteri kadar sert muhalefet yapmaması. Burası çok ilginç, 3 önemli isim karşı karşıya geliyor, Dersim Katliamı’nı 10-15 kişiyi idam ettirerek çözeceğini söyleyen ve katliama karşı çıkan ve Atatürk tarafından başbakanlıktan alınan İsmet İnönü, yerine başbakanlığa atanan ve Dersim Katliamının başbakanı, Demokrat Parti kurucusu Celal Bayar ve Dersim Katliamı’nın genelkurmay başkanı ve Millet Partisi’nin kurucusu Fevzi Çakmak.
İşte MHP ilerde bu Millet Partisi’nin içinden çıkacaktır ve devletin sıkıştığı bütün durumlarda yardım vazifesini yapacaktır. Size aşağıda MHP’nin muhalefet şerhinden bikaç örnek sunacağım:
"MİT Müsteşarı Hakan FİDAN ve Genel Kurmay Başkanı Hulisi AKAR’ın bütün ısrarlarımıza rağmen komisyona çağırılmaması sebebiyle darbe girişiminin yaşandığı gün veya öncesinde devletin herhangi bir birimine veya üst düzey yöneticisine bir ihbarın gelip gelmediğine bile netlik kazandırılamamıştır. O gece karanlıkta kalmıştır. Tarafımızdan Sn. Akar ve Sn. Fidan’ın Komisyona davet edilmesi noktasında önerge ile başvuruda bulunulmuştur. Komisyon Başkanı tarafından önerimizin değerlendirildiği ifade edilmiştir. Komisyon Başkanının bu iki önemli isme davet göndermediğini 30.05.2017 tarihinde televizyon kanallarına verdiği bir röportajında öğrendik!"
"Üst düzey bürokratların ve BYLOCKCU siyasilerin listelerinin komisyonumuza bildirilmesi talebimizin yerine getirilmemesi gerekçelerinden bir diğeri olan "kişisel verilere girilmemesi" gerekçesi de temeli olan bir gerekçe değildir.
BYLOCK, FETÖ terör örgütüyle iltisakı gösteren somut bir veridir. Dolayısıyla bu kişilerin açıklanmasının kişisel verilerin kullanılması bakımından hukuki bir sıkıntı yaşatmayacağı açıktır. 1039
MİT her kuruma kendi mensuplarının BYLOCK listesini göndermiştir. Bu çerçevede MİT siyasilerin ve üst düzey bürokratların da listesini pekâlâ ayrıştırarak komisyonumuza gönderebilir ve komisyonun hedefine ulaşmasını kolaylaştırabilirdi.
Alt kademedeki BYLOCK kullanıcılarının tutuklandığı bir dönemde üst kademedeki bürokratların ve siyasetçilerin kimliklerinin ve listelerinin açıklanmaması, bunlar hakkında herhangi bir adli ya da idari soruşturma yapılmaması anlaşılır bir durum olmadığı gibi vicdanları da rahatsız eden bir uygulamadır.
Mehmet PARTİGÖÇ, Mehmet DİŞLİ ve Akın ÖZTÜRK gibi darbe girişiminin en önemli aktörlerinin dinlenilmesi yine adli soruşturma gerekçe gösterilerek, komisyon başkanlığı ve AKP’li komisyon üyelerinin oylarıyla engellenmiştir. Bu durum;
Darbe başarılı olsaydı siyasi ayağın kimlerden teşekkül ettirileceğinin ortaya çıkarılmasını engellemiştir.
Darbe bildirisinin altında ismi bulunan Yurtta Sulh Konseyi’nin kimlerden oluştuğunun öğrenilmesi engellemiştir.
Darbe girişiminin ardında bulunan dış desteklerin kimlerden ve hangi uluslararası kuruluşlardan oluştuğunu öğrenmemizi engellemiştir.
Bu tutum FETÖ üyelerinin yurt dışında kimlerle bağlantıda olduğuna ilişkin bilgilere ulaşmamızı engellemiştir."
Peki ne oldu da 34 sayfa muhalefet şerhi yazan MHP birden AKP’nin ve Erdoğan’ın kurtarıcısı oldu. İşte sır burada saklı, MHP’nin kuruluş amacı bu, devlet daha doğrusu artık devletleşmiş derin devlet Erdoğan’a yardım istemektedir ve kurduğu parti MHP buna yardım etmek zorundadır.
Evet, 4 yazıyla beraber bütün metni de Artı Gerçek olarak vermiş olduk. Umarım AKP ve MHP’nin kaybettiği bu rapor faydalı olmuştur.
(Rapor)
