Melis Alphan
Kızını cinsel istismardan 15 yıl hapis cezası aldı ama serbest!
Leyla sınırda zihinsel engeli olan bir kız çocuğu. Sakarya Kocaali’de yaşayan ailesi, Leyla ile abisinin okula gidip gelebilmeleri için Karasu ilçesinde onlara bir ev tutuyor. Leyla’nın annesi ve babası da zaman zaman ilçedeki bu eve geliyor. Leyla’nın abisinin okulda olduğu saatlerde, babasının annesinden gizli olarak bu eve sık sık gidip geldiği ve Leyla’yı defalarca istismar ettiği sonradan ortaya çıkıyor.
Bir gün annesinin telefonla aradığında Leyla ağlayarak "Anne babamı buraya neden tek gönderiyorsun? N’olur babamı gönderme, sen gel, beni babamla evde yalnız bırakma" diyor ve annesinin evde onunla kalması için ısrarcı oluyor. Bunun üzerine annesi eve gidiyor ve Leyla’ya onunla kalması konusunda neden bu kadar ısrar ettiğini soruyor. Leyla, babasının cinsel istismarına uğradığını anlatınca, o da bunu büyük kızlarına anlatıyor. Leyla’nın babası, büyük kızları ve eşleri de eve geliyorlar. Bu arada annesi, eşini odaya çekip Leyla ile yüzleştiriyor. Adam inkâr ederken, Leyla ağlayarak olan biteni bir kez daha anlatıyor. O sırada Leyla’nın ablası ses kaydı alıyor. Ses kayıtlarında da duyulduğu üzere, odadayken Leyla’nın annesi babasına "Hani tekrar yapmayacaktın?" diye soruyor. "Sus duyulacak" diyerek panikle kadını susturmaya çalışan adam, "Yok, o zamandan beri yapmadım" diyor. Bu kısa diyalogdan bile, olayın öncesinin de olduğu anlaşılıyor.
Mahkemede incelenen ses kaydından da anlaşıldığı üzere, babası bunu dedikten sonra Leyla’nın "Dün yapmadın mı baba? Dün yaptın ya baba, kaç kere yaptın… Ben ‘Yapma’ dedim, ‘Baba, canım yanıyor’ dedim" sözlerinden sonra, annesi de "Bak, yalan mı söylüyor? Senin gibi adamın kitabı yok" diyor.
KİMSEYE ANLATMASIN DİYE ÇOCUĞU KORKUTUYOR
Leyla babasından, Leyla’nın annesi de eşinden şikâyetçi oluyor. Leyla ifadesinde şöyle diyor: "Babam her zaman içki içer, kumar oynar, annemi döver, bağırır çağırır. Bir kez kürekle kafasına vurdu. Bana da kaç defa vurdu. Bazen sopayla vuruyordu. Babam bu yaşıma kadar yatağa zorla yatırıyordu. Her tarafıma dokunuyor, zorla tecavüz ediyordu. Bilgisayardan açık açık şeyleri açıyor, benim üzerimde uyguluyordu. Ben küçükken anneme anlatmıştım. Babam bana ‘Annene anlatırsan seni de cezaevine atarlar, beni de’ dedi. Ama ben yine anneme anlattım."
Leyla’nın babası savunmasında, kızıyla bazen yalnız kaldıklarını, çocukların evinde porno videoları yalnız başına izlediğini, kızına izletmediğini, iddia edildiği gibi kızına herhangi bir cinsel eylemde bulunmadığını ve üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini beyan ediyor.
Dosya kapsamında Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin raporunda, Leyla’nın ‘sınır derecede zekâ seviyesi’ olduğu belirtiliyor. Olay yerinden elde edilen ve gerekli inceleme için Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’ne gönderilen tükürük lekelerine ve meni lekesine ait genotip özellikler ile halı ve çarşaf üzerindeki meni lekesine ait genotip özelliklerin Leyla’nın babasının genotip özellikleriyle uyumlu olduğu anlaşılıyor.
Açılan davada tanıklık eden babanın diğer kızları ve damatları da babanın evde odasının kapısını kapatmadan, sürekli porno film izleyip mastürbasyon yaptığını ifade ediyorlar. Damadı, adamın kız çocuklarını gördüğünde "Şuna bak, çok güzel, taş gibi" dediğini söylüyor. Adamın liseye giden oğlu ise "Benden ona arkadaşlarından birini ayarlamamı istiyordu" diyor.
ADAM SERBEST VE TEHDİTLERİNİ SÜRDÜRÜYOR
Leyla’nın babası Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı suçundan 15 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası aldı.
Şu anda dosya istinafta.
Ama inanır mısınız, bu cezayı alan adam sadece 4 ay tutuklu kaldı. Özetle, tutuksuz yargılandı ve halen tutuklanmadı.
Hem de mahkeme heyet başkanı ve iki üye de kadın olmasına rağmen…
Ses kaydına, çarşaftaki ve halıdaki sperme rağmen…
Adam serbest; kızlarını, eşini ve damadını ölümle tehdit ettiğine dair telefon ses kayıtları var. Leyla ile ailesi sürekli adres değiştiriyor, 6284 sayılı yasa kapsamında düzenli olarak uzaklaştırma kararı çıkartıyor ve çok korkuyorlar. Çünkü adamın kaybedecek bir şeyi yok.
Leyla ile ailesi, karara rağmen sanığın tutuklanmaması karşısında, hayatlarının çok değersiz olduğunu düşünüyor ve dile getiriyorlar.