Eser Karakaş
Konut krizini nasıl çözmek lazım?
Bugün basında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın konut sorununa ilişkin bir açıklamasını okudum, galiba NTV’de bir programa katılmış ve bu açıklamayı orada yapmış.
Bozdağ kiracıları rahatlatmak için uygulanmaya çalışılan yüzde 25’lik kira artış üst limit uygulamasını bir süre daha uzatacaklarını söylüyor.
Yazıma şöyle başlamak isterim: Konut krizine çare olarak akla gelebilecek en berbat çözüm kira artışlarına piyasa dışı üst limitler getirmektir.
Konut piyasası diye bir piyasa var, bu piyasada da arz ve talep koşulları geçerli, bu piyasa mantığı yokmuş gibi davranmak, ek tedbirler getirmemek sorunu daha da çözümsüz kılabiliyor.
Kira dediğiniz bir fiyattır, konut yatırımının getirisidir; bir yatırımın getirisini idari kararlarla sınırlarsanız, konut yatırımının azalması kaçınılmazdır, konut yatırımı düşerse yani konut arzı gerilerse, konut talebinin gerilemesi şimdilik olanaksız olduğuna göre orta vadede konut fiyatlarının ve buna bağlı olarak da kiraların daha da artması kaçınılmazdır.
Meselenin konut piyasası mantığı budur.
Ancak, piyasanın belirlediği kira-fiyat düzeyi toplumsal olarak kabul edilemez olduğu zamanlarda idari tedbirler, mesela kiralara tavan limit koymak gibi tedbirler kaçınılmaz olabilmektedir ama bu kaçınılmazlığa mahkum olmadan orta ve uzun vade için mutlaka arzı arttırıcı tedbirleri eşanlı olarak devreye sokmak gerekmektedir.
KONUT YATIRIMLARI DEVREYE SOKULMALI
Konut eğitim, sağlık gibi bir temel haktır, Anayasasında devletin temel özellikleri arasında sosyal hukuk devleti olduğunu belirten bir devlet konut meselesini sadece piyasaya bırakamaz, orta ve uzun vadede mutlaka düşük gelirliler için arzı arttırıcı konut yatırımlarını devreye sokmak gerekecektir.
Orta ve uzun vadede konut kiralarının yani konut yatırımının getirisinin düşürülmesi geniş toplum kesimlerinin kolaylıkla ulaşabileceği kiralık ev üretmekle mümkün olacaktır.
Ülke genelinde konut piyasası kaçınılmaz olarak daima ikili bir yapı gösterecektir, devletin, yargının, idari kararların hiç karışmasına gerek olmayan bir konut piyasası da olacaktır, bu piyasada konut fiyatlarının, kira düzeylerinin çok yukarılara çıkmasının kimseyi ilgilendirmemesi gerekir.
Önemli olan bir kentte yaşayan kamu çalışanlarının, öğretmenlerin, doktorların, işçilerin, öğrencilerin aylık gelirlerinin makul bir oranını aşmayacak kira düzeylerinde ev bulabilmesidir, bunun yolu da devletin bu en azından ikiye bölünmüş (fragmante olmuş) konut piyasasında bu insanlar için konut yatırımlarını bir sosyal devlet mantığı ve finansmanı (vergiler ya da konut fonu) ile arttırmaktan geçmektedir.
Konut temel bir haktır, konut sorununun çözümü de kaçınılmaz olarak arzı arttırmaktan geçmektedir.
Konut arzının artışı ve bu artan arzın önemli bir bölümünün düşük gelirlilere tahsisi yegane çözümdür.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın kira artışlarına yüzde yirmi beşlik tavan getirme uygulaması güçlü bir kamu konut yatırımı ile beraber gitmez ise kısa vadede konut piyasasını çok daha içinden çıkılamaz bir sorun yumağı haline getirecektir.
Her piyasada, konut, eğitim, sağlık gibi temel hak olarak tanımlanabilecek alanların piyasalarında bile arz-talep mantığı yokmuş gibi davranmak tüm piyasaları büyük problem haline getirecektir.
Çözüm ikili bir piyasa yapısını kabullenmek, bir bölümünü piyasaya bırakmak ve konutun tamamen sosyal bir hak olarak görüldüğü piyasa bölümünde konut üretimini arttırmaktır.
Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.