Asena Özkan
Kusura bakma Abdullah Avcı!..
Sevgili Abdullah bu takımı yenemiyorsan bir de üstüne kendi seyircin önünde yeniliyorsan kusura bakma buna mazeret üretilemez… Karşılaşmanın hemen ardından da: "Benim antrenörlüğüm sorgulanamaz. Son 10 yılda şampiyonluk isteyen kulüpler, 2'şer kez beni istediler. Bugün Beşiktaş beni değil, ben Beşiktaş'ı istedim" açıklamasını yaparsan da sadece Beşiktaş yandaşının değil çok sayıda futbol tutkununun gözünde bitiverirsin. Bu da yetmezmiş gibi sınırlı sayıdaki destekçini de yitirirsin! Sevgili Abdullah, bu camia bırak senin teknik direktörlüğünü, yaşamını Beşiktaş’a adayan Süleyman Seba’nın başkanlığını sorguladı. Kasımpaşa’nın yağız delikanlısını geçtik Vicente del Bosque’nin teknik direktörlüğünü hallaç pamuğu gibi atıverdi! Bu saatten sonra ağzınla kuş tutsan nafile sevgili Abdullah, güle güle ve yolun açık olsun. Dileriz gideceğin kulüplerde teknik direktörlüğün hiç sorgulanmasın!
Yardımcın Gökhan Keskin’e "Bu takımın sağında kim oynar?" sorusunu yöneltseydin alacağın tek yanıt ‘Gökhan Gönül’ olacaktı. Ancak anlaşıldı ki sen yardımcılarını dekor olarak kullanıyormuşsun. Hiç aklımıza gelmezdi megalomaniden yüklü bir pay aldığın! Sen mahallenin dürüst, iş bilen delikanlısı olarak kabul ettirmiştin kendini. Meğer ‘Ağır Abisiymişsin!’ Şimdi biraz da senin teknik adamlığını sorgulayalım her ne kadar sen buna taraftar olmasan da! Gökhan Gönül’ü yedek kulübesinde oturtup sağ kanadı Douglas Pereira dos Santos ile Jeremain Lens’e teslim eden teknik adamın becerisi sorgulanır hiç kusura bakma. Bu kadar değil tabii ki art arda yapmakta olduğun hatalar…
Bugüne değin yitirilen puanların, farklı mağlubiyetlerin sorumlusu olarak transferleri tek başına yapan kulüp başkanı Fikret Orman’ı görüyordum ancak yanılmışım. Meğer Fikret Orman kendisiyle paralel düşünüp, yaşayan bir teknik adamı getirmiş Beşiktaş’ın başına! Fikret Bey sizden ricamız ‘dar pantolonlu delikanlıyı’ da alıp gidin biran önce. Beşiktaş tribünlerinin de bir sınırı var!
Beşiktaş’ın Wolverhampton Wanderers’a uzatma dakikalarının sonunda yediği golle yenilmesi sürpriz olmadı beni şaşırtan, ki sanıyorum salt beni değil, Abdullah Avcı’nın karşılaşma sonrası ağzından çıkanlar oluverdi. Sen kimsin sevgili Abdullah Avcı? Jurgen Klopp, Pep Guardilo, Antonio Conte, Jose Mourinho seç birini! Ancak şunu bil ki hiç birisinin ağzından bugüne kadar "Benim antrenörlüğüm sorgulanamaz. Beni bugüne kadar kimler istemedi ki…" cümlesi çıkmadı, çıkmaz da. Zira zirvedeki teknik adamlar olmalarına karşın ne kültürleri, ne de yetişme tarzları buna olanak tanımaz… Ne yazık ki sen de bunu kavrayamazsın. Şimdi oturdu taşlar Fikret Orman giderayak seni takımın başına getirdi! Benden sonra tufan…
Bu arada Caner Erkin sana kim ne derse desin sakın ola ki takılma! O nasıl bir ciğer doksan dakika makine gibi durmadan ve teklemeden çalıştın. Dorukhan Toköz ile ikinizi alkışlamak gerekli. Yeni yönetim acep Adem Ljajić’in bonservisini geri verse kabul ederler mi?
Özetle: Bu başkanla, bu teknik direktörle hiçbir şey olmaz ama Beşiktaş kongre üyeleriyle her şey olur!..