Lula iktidar olur mu?

Lula’nın ‘iktidar’ olamama durumu sadece bu fiili durumdan ibaret de değil. Çünkü daha önce de ‘İktidar’ olamamıştı zaten. İlk başkanlık döneminde Lula başkandı ama parlamento ve senatoda sağcılar çoğunluktaydı.

Lula seçimleri kazandı ama iktidar olacak mı? Öncelikle dünyada artık hiçbir şey, seçim kazanmakla olmuyor, hele Bolsonaro gibi ordudan gelip, açık açık faşist diktatörlüğü savunan, işkence ve ‘gerisi teferruat’ düşkünü birisinin, yüzde iki gibi bir oy farkıyla kaybetmeyi kabul etmesi zor bir şey. Bu yüzden Bolsonaro hemen sonuca itiraz edeceğini söyledi bile. Bu durum için ön hazırlığı önceden bolca yapmıştı zaten. Lula’cılar seçimde hile yapacaklardı! Sanki hükümette olan başkasıydı. Yakından bildiğiniz bir şeydi bu; büyük bir pişkinlik ve dudaklarının kenarında küstah bir gülümseme ile isteyenlerin inanabileceği her şey söyleyebiliyordu. Çünkü güçlü bir yalanın en önemli özelliği bu, gerçeklikle bir ilişkisi olması gerekmiyor, sadece ısrar edeceksiniz. Ayrıca bunun aynı konuda olması da gerekmiyor, sadece ısrar edin yeterli…

Honduras’ta seçimlerden bir gece önce yanlışlıkla sağcı seçim gözlemcilerin arasına düşmüştüm. Seçimlere hile karıştırıldığına dair, toplantı yapma kararı aldılar, açıklamalarını yazdılar. Hangi sandıklarda, ne kadar fazla oy çıktığına dair listeler de vardı ellerinde ama tek bir sorun vardı, seçim ertesi gün yapılacaktı.-

Bolsonaro’nun hükümeti bırakması için belki ABD devreye girebilir, Seçimler sırasında, Biden’ın ve ABD’nin açıklamaları, seçimlerin ‘Özgür, adil ve güvenilir’ olduğuna ilişkindi. Çünkü Biden aslında ‘Lula’ taraftarı! Ne ilginç zamanlar yaşıyoruz. Sosyalist Lula, eğer hükümet olabilirse, ABD başkanının etkisi ile olacak. Bu da boşuna değil tabii ki. Bolsonaro sadece faşist bir iktidar değil aynı zamanda Trump’ın ve ABD’de ‘darbe’ girişiminde bile bulunan ‘Evangalist’ bir kliğin mensubu. Yani Brezilya’da Bolsonaro’nun kazanmasıyla, ABD’de Trump’ın kazanması arasında pek fark yok. Hatta Bolsonaro’nun iktidarı bırakmama olasılığı, Trump’ın istemeye istemeye Beyaz Saray’ı bırakmasından çok daha büyük.

Lula’nın ‘iktidar’ olamama durumu sadece bu fiili durumdan ibaret de değil. Çünkü daha önce de ‘İktidar’ olamamıştı zaten. İlk başkanlık döneminde Lula başkandı ama parlamento ve senatoda sağcılar çoğunluktaydı.

PT-İşçi parti’sinin özellikle sol kanadının sürekli dile getirdiği buydu. Lula başkandı ama parlamento ve senatoda çoğunluk olmadığı için ‘İktidar’ değildi. İkinci başkanlık döneminde de bu biraz daha değişmesine rağmen devam etti. Parlamentoda PT ve ittifakları çoğunluktu ama senatoda çoğunluk yine sağcılardaydı. Lula’nın ardılı başkan, eski şehir gerillası Dilma döneminde ise iki mecliste de PT ve ittifakları çoğunluktaydı ama yine ‘iktidar’ olamadılar.

Sana da hükümet beğendiremiyoruz diyebilirsiniz ama Brezilya’da ittifaklar durumunu biraz açıklamalıyım size. PT-İşçi partisi Lula adaylığı ile seçime girdiğinde 13 parti ile ittifak yapmıştı ve bunların ekseriyeti ‘sağcı’ partilerdi. Ayrıca PT zaten 40 ayrı grubun birleşmesi ile meydana gelmiş, bir partiydi. Dolayısıyla her şey Mao Zedung’un ‘bir ordu en yavaş yürüyenin hızıyla hareket eder’ deyişini hatırlatır biçimde, ‘En sağcının’ hızıyla ilerliyordu. Bunun çarpıcı etkisini anlatmak için hemen söylemeliyim ki bu ittifak partilerden birinin sağa katılmasıyla, Dilma’ya karşı parlamenter bir darbe ile PT hükümeti sona erdi. Yani hani bizim beceremediğimiz ama dilimizden hiç düşürmediğimiz ‘birlik olmak’ meselesi, Brezilya’da oldukça başarılı olmasına rağmen, tek başına çare olmadı.

Venezuela’da bir apartmanın 17. katında, üç nesil gerilla komutanı Douglas Bravo kahve yapıyor, bir yandan anlatıyordu; Fransa Kültür Bakanı-yazar Andre Malraux, Çin’i ziyaret ettiğinde, kültür devriminden çok etkilenmişti. Başkan Mao ile buluştuklarında ona, Fransa’ya döner dönmez ‘Kültür Devrimi’ni Fransa’da başlatmak istediğini söyledi. -Yazmıştım Kültür Bakanıydı- Ona; “Sizin samimiyetinize inanıyorum” dedi Mao, “ama sadece siz değil, başbakan, hatta bütün hükümet bile, bunu yapmak isteseniz başaramazsınız. Çünkü bu bir sistem meselesidir.” Sonra Douglas amca yaptığı kahveyi önüme koyarken, “Yani Chavez, sistemi değiştirmeden bir şey değiştiremez” diyordu.

Her uzaktan olan şey gibi bizi telaşlı sevinç içine düşüren bu zafer ile Ah keşke Lula kazandığında biz de kazansaydık. Ancak Lula’nın hükümeti alması bile daha meçhul, hele iktidar olabilmesi neredeyse hiç mümkün değil ama eğer “Sen Brezilya’da yaşasan Lula’nın seçimleri kazanması için mücadele etmez miydin?” derseniz kuşkusuz onlarla birlikte olurdum. Çünkü mesele sadece Lula’nın iktidar olması değil, faşistlerin iktidar olamamaları ya da tam olarak iktidar olmamaları meselesi. Bu tartışmayı gelecek Çarşamba yazısına bırakalım, Arjantin uluslararası terörizm cezaevinin bir hücresinde, Kızıl Tugaylar’ın liderlerinden biri, bir eski Baader Meinhof’cu ve bir anarşist arkadaşla yaptığımız bir tartışma bu. Gelecek programda!!

Ve iyi ki kazandı Lula!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi