Maliye Bakanı'ndan inanılmaz yanlış açıklamalar

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın internet sitesindeki açıklamalar Hazine ve Maliye Bakanın ağzından, kaleminden çıkmış açıklamalar ise ortada çok ciddi hatta vahim bir durum var demektir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın internet sitesine girdiğiniz zaman muhterem Bakan Nebati’nin enflasyonla mücadelede neler yaptığını, neler yapmak istediğini anlattığını göreceksiniz.

Görebildiğim kadarıyla enflasyon konusunda üç sektöre odaklanmış muhterem Bakan Bey: Otomotiv, konut ve gıda.

Ancak, bu açıklamalar, üstelik bir Hazine ve Maliye Bakanın ağzından, kaleminden çıkmış açıklamalar ise ortada çok ciddi hatta vahim bir durum var demektir.

Hepsi birbirinden yanlış açıklamalar, ben bugün sadece muhterem Bakanın otomotiv konusunda yazdıklarını gündeme taşıyacağım; bunun için de öncelikle muhteremin otomotivdeki fiyat artışları ile mücadele konusunda yazdıklarını sunuyorum:

"Bakan Nebati, "Kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmekte son derece kararlıyız. RADAR sistemimiz sayesinde mali ve finansal verilerin sistemsel ve detaylı analizlerini gerçekleştiriyor, çalışmalarımızı büyük bir titizlikle yürütüyoruz. Gayrimenkul sektöründe olduğu gibi araç sektöründe de suni fiyat artışı yaparak arz talep dengesini bozanlara fırsat vermeyeceğiz. Bu kapsamda, mükellefiyet kaydı bulunmadan belli bir sayının üzerinde araç alım satımı yapan, ikinci el araç piyasasında fahiş fiyat artışlarına ve kayıt dışı ekonomi oluşmasına sebebiyet veren 100 bin kişi Bakanlığımızın RADAR’ına takıldı." dedi.

RADAR sistemiyle araç alım satımını mercek altına aldıklarına dikkat çeken Bakan Nebati, şu detayları da paylaştı: "Buna ek olarak sıfır ve ikinci el araç alım satımı yapan bayi, galerici ve kişiler hakkında da detaylı tespitler yaptık. Vergisel yükümlülüklerini yerine getirmeyen, piyasada spekülasyona sebebiyet veren gerçek ve tüzel kişiler hakkında gerekli işlemleri yapmaya başladık. Saha denetimleri de sürüyor." ifadelerini kullandı.

Bakan Nebati, kayıt dışıyla mücadelede toplumun tüm kesimlerinin desteğinin büyük önem arz ettiğini de vurguladı."

Neresinden tutacağınızı, neresini eleştireceğinizi dahi tam bilemediğiniz, bir Maliye Bakanı için kabul edilemeyecek yanlışlar içeren açıklamalar.

En sondan başlayalım: Kayıtdışı ekonomi ile mücadele devletin, ekonomi yöneticilerinin asli görevidir, "tüm kesimlerin desteğinin büyük önem arzettiğini" söylemenin bir Maliye Bakanı için anlamı ancak üzerine düşeni yaptıktan sonra olabilir; bugün hala tarımda kayıtdışılık yüzde 85, tarımdışı kesimde ise yüzde 20’dir ve siyaseten ve maalesef biraz da iktisaden AKP kesinlikle kayıtdışılıkla mücadele etmemektedir, gündemlerinde yoktur, sadece söylem olarak, dostlar alışverişte görsün kabilinde bu mücadeleden (!) bahsetmektedirler. Geçmişte 200 TL’lik banknot basan, bugün 500 TL’lik, 1000 TL’lik banknotlar basmaktan bahseden bir parti kayıtdışılık ile mücadele etmek istemiyor demektir, nokta.

Yukarıdaki açıklamasında muhterem Bakanın ettiği en gırgır laf enflasyonla mücadelede otomotiv alanında radarına yüz bir kişinin takıldığını söylemesidir; başka bir ifade ile yüz bin kişi otomotiv piyasasında spekülatif işlemler yapıyorlar ve fiyatların suni bir biçimde yükselmesine neden olmaktadırlar (bu saçma laf muhterem Bakanın).

Muhterem Bakan Bey, haddim değil ama size görevinizi hatırlatmak isterim; sizin işiniz piyasalarda spekülasyon yapanları yakalamak değil, piyasalarda spekülasyon yapımını zorlaştırmaktır, bugün için yüz bin kişi bu işi yapıyorlarsa demektir ki, piyasa yapısı bugün buna izin vermektedir yani ekonomi siyasi yönetimi ve bürokrasisi işini yapmamaktadır. İlaveten, "piyasalarda arz-talep yapısını bozan suni fiyat artışları" ifadesi bir Maliye Bakanının kullanamayacağı daha doğrusu kullanmaması gerektiği kadar yanlış bir ifadedir, suni fiyat artışları arz-talep dengesini, varsa, bozamaz, arz-talep dengesi bozulmuş ise suni fiyat artışları meydana gelir.

Bir küçük yazıda bu kadar hata nasıl yapılır, anlamakta zorlanıyorum.

Kısa yazıda muhterem Bakan vergi yükümlülüklerini yerine getirmeyen özel ve tüzel kişilerden bahsetmektedir; kimdir bu mükellefiyet dışı kişiler, muhterem Bakan bir açıklarsa seviniriz ama açıklanmayacağını, hatta haklarında hiçbir işlem yapılmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz.

Yazımı şöyle bitirmek isterim: Ben bu RADAR sistemini sevdim ama nedense bu radar sistemi Türkiye’ye giren 4.9 ton kokainin sahibini bir türlü görememektedir; demek ki bu kokainciler radara yakalanmıyorlarsa ya çok alçaktan uçuyorlar ya da çok yukarılardan, devletin en yüksek tepelerinde.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi