Fehim Işık
Manipülasyonun merkezinde bu kez MHP mi var?
Zorlu bir seçimi geride bıraktık. Gün boyu izlediğimiz seçim mahallerinde, özellikle Urfa’nın Suruç ilçesinde ciddi seçim ihlalleri yaşandığına birçok muhabir arkadaşımız, birçok seçmen tanık oldu. Bu ihlalleri görmeyen bir tek AKP medyasıydı ki bu medya da Türkiye’deki medyanın neredeyse yüzde 95’ini oluşturuyor.
Tüm bu saldırılara karşın diğer seçimlerden farklı olarak gözlenen şuydu denebilir: Muhalefet sandık başında iyi örgütlenmişti. İhlalleri engelleme noktasında olmasa bile en azından ihlalleri teşhir etme noktasında tek bir köşeyi açık bırakmamıştı.
Asıl oyun yine sandıklar açıldıktan sonra yaşanmaya başlandı. Anadolu Ajansı yine şaşırtmadı. Herkes umudunu Adil Seçim Platformu’nun verilerin maniplasyonunu engellemeye dönük olarak paylaşacağı sonuçlara bağlamıştı. Adil Seçim Platformu'nun saha örgütlenmesi de bunu yapacak güçteydi. Ancak o da olmadı. Sahada güçlü olan, neredeyse her sandıkta görevlisi bulunan 4 partinin birlikte oluşturduğu Adil Seçim Platformu’nun oluşturduğu sistem, ilk dakikasından itibaren çöktü veya çökertildi. Sahada iyi olan Adil Seçim Platformu dijital olarak iş yapamaz hale geldi. Verileri belli aralıklarla sosyal medya üzerinden paylaşmakla yetindi. Hal böyle olunca Türkiye, YSK’nin ulaşılamayan, Anadolu Ajansı’nın ise yüzde 70’lerden başlayıp yüzde 52’lere kadar indiği verileri ile başbaşa kaldı.
Anadolu Ajansı’nın girişimi etkili oldu ki henüz sayım sonuçlanmamışken, YSK geçici sonuç dahi vermemişken Erdoğan suratı asık da olsa, zaferini ilan etti. Şimdi beklenen Erdoğan’ın Ankara’da nihayi balkon konuşmasını yapması. Sürpriz bir gelişme yaşanmaz ise Erdoğan o konuşmayı da yapacak gibi. İnce cephesinden gelen bilgiler ise YSK’nin geçici sonuç açıklamasının beklendiği yönünde.
Tüm bunlar bir yana. Seçimin en açık olan yanı Anadolu Ajansı’nın algı oluşturmaya yönelik girişimiydi ki son 3 seçim bu noktada Anadolu Ajansı’nın epey deneyim kazandığını bize gösteriyor.
Önceki seçimlerde yüzde 70’lerde başlayıp yüzde 42’lere kadar inen Anadolu Ajansı bu kez yüzde 69’dan başlayıp yüzde 52’ye kadar indi. İlginç olan MHP’nin oy oranının neredeyse hiç değişmemesi oldu. MHP, Anadolu Ajansı’nın açıkladığı ilk sonuçlarda yüzde 12’lerdeydi. Herkesin oyları patır patır değişirken MHP yüzde 11’den gıdım aşağı inmedi.
HDP’ye dönük de Anadolu Ajansı bilindik oyununu sergiledi. Yüzde 6’larda başlayan HDP oyu, önce küçük yüzdelerle adım adım yükseldi. Nihayet baraj sınırına gelip dayanan HDP’yi, Anadolu Ajansı uzun süre yüzde 9,9 bandında tuttu. Ondan sonra HDP yüzde 11,5’e kadar çıktı. Yazının yazıldığı anlarda kesin olan şu ki HDP barajı aştı ve en az 67 vekil çıkardı.
Peki, nasıl olurda Erdoğan, AKP, Cumhur İttifakı beklenenin bu kadar üstünde, İnce ise beklenenin altında oy alır?
En önemlisi de seçimde tek bir miting yapmayıp birkaç kapalı salon toplantısı yapmakla yetinen MHP’nin marifeti neydi ki yüzde 11’ler civarında oy aldı?
Hele İYİ Parti ile MHP’yi ayrı cephelerde de olsa bir arada görünce, Türkiye tarihinde belki de ilk kez Türk milliyetçilerinin oyları yüzde 22’lere ulaşıyor. Elbet, İYİ Parti’nin CHP’den oy aldığını düşünmek ilk aklımıza gelen olabilir. Ancak durum hiç de bu kadar basit görünmüyor.
Burada belki kanaat belirtmek gerekir. Elimizde sağlıklı veriler yok ancak aklımız var. Eğer aklımızı yitirmediysek görünen şu: Meşruluğu bir kez daha tartışılır olan seçimlerde bu kez maniplasyon ağırlıkla MHP oyları üzerinden yapıldı. Böyle bir kanaati dile getirmek yanlış olmaz.
MHP oylarının yerle gök bir olsa yüzde 11’lere ulaşması mümkün değil. Bu durum mutlaka incelenmeli. İtirazlar yapılacak ise MHP’nin aldığı oylar mutlaka göz önünde bulundurulmalı. Erdoğan kendini cumhurbaşkanı seçtirecek olanakları devlet gücüyle yakalarken, ortağı MHP’nin de ilerde tek desteği olacağını unutmadı, kanaatindeyim. Daha anlaşılır bir biçimde yazılırsa, maniplasyon büyük oranda MHP oyları üzerinden yapıldı. Elbet AKP oylarında da bir oynama söz konusu.
Tablo bu durumu gösteriyor.
Daha seçim sonuçları net değil. Belki birçok şey için konuşmak erken. Sonuçların dakikada bir değiştiği bir ortamda her an her şey olabilir. Ancak belli olan bir şey daha var ki HDP’nin barajı geçmiş olmasına rağmen Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçildiği, Cumhur İttifakı’nın çoğunluğu elde ettiği bir ülkede, artık ne ülke, ne Meclis, ne muhalefet, hiç kimse güvende değil. Çünkü OHAL kalıcılaşmıştır. Bu saatten sonra OHAL’in kaldırılmasının da bir anlamı yoktur.