Ahmet Nesin
MHP'den ayrılık fısıltıları...
Saniyesi saniyesine uymayan bir siyaset dünyamız olduğu için, artık son ana kadar ne yazacağıma karar vermiyorum. Çok önemli bir konu diye yazdığımız bir makalenin üzerine yayınlanma saatine kadar 2-3 konu daha gelebiliyor ve çoğunlukla da yazdığımdan daha önemli yada ilk sırada olması gerekiyor. Son yıllarad sanırım bütün yazar arkadaşlar aynı sorunla başa çıkmaya uğraşıyorlar.
Bugün esasında jandarma genel komutanının bir mafya lideri Sedat Peker’e yanıt vermesini yazacaktım, bence önemli bir konuydu, belki de devletin artık nasıl çöktüğünün belirgin son örneğiydi ama MHP ve Devlet Bahçeli jandarma genel komutanını kurtardı ve ön plana geçti.
MHP dün kendi internet sayfasında aşağıdaki yazıyı yayımladı:
Her parti mutlaka iktidara gelmek üzere kurulur ve bütün program ve çalışmalarını buna göre yapar. Bu koalisyon partileri yada günümüzde yaşadığımız ittifak dönemleri için de geçerlidir. Erdoğan-Gülen ayrışmasından sonra AKP’deki düşüşü kimse inkar etmiyor ama tartışmıyor da. Bu düşüşün nedenini tek başına seçmen bazında alırsak yanılırız, çünkü AKP seçimleri Gülenci seçmen kitlesinin çok üstünde bir farkla alıyordu. O zaman geriye başka nedenleri tartışmak gerek ama yazımın konusu bu olmadığından belki başka bir güne yazarım bu konuyu.
Gülen ittifakından sonra gelen MHP esasında bir anlamda aynı şeyi yapmak istedi, bakanlıklar yada ülkeyi yönetmede direkt söz sahibi olmadan, kimi bürokrasiyi kaparak ve ihale alarak ittifak etmek. Bu strateji esasında ilk etapta fena da gitmedi ama AKP yeni bürokratlarını ayarlayamayınca ve partinin kurucusu yada önemli insanları yavaş yavaş uzaklaşınca ülkeyi yönetemez duruma geldi. İlk ittifak ortağı olduğunda oy sayısını arttıran MHP, kötü yönetimle birlikte kendisi de oy kaybetmeye başladı ve baraj büyük partiler içinde sadece MHP için sorun olmaya başladı.
MHP baraj sorununu çözmek zorunda, çünkü AKP’nin yapacağı yada yapmak istediği seçim değişikliği kendisini daha da batıracak noktaya geldi ve bilhassa eski ülkücüler artık isyan etmeye başladılar.
Yazının başında dediğim gibi her parti iktidara oynar ve bunu koalisyondayken de yapar ama koalisyondayken koalisyonun kötü gittiğini söyleyerek propaganda yapamaz. Koalisyonu eleştirmesi için ayrılması gerekiyor, en azından siyaset etiği bunu böyle gerektirir.
Oysa MHP dünkü kendi iç ilanında "Türkiye’nin sorunlar yumağından kurtulması için tek yol kalmıştır" diye başlıyor. İttifakı bir sınıf olarak alırsak, bu sınıfın öğretmeni Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ben Erdoğan’ın yerinde olsam sınıfını bu derece küçümseyen öğretmen yardımcısı yada öğrenci temsilcisini sınıftan atar, sonra da tasdiknamesini veririm eline ve başka sınıfa yollarım.
Hadi bakalım, Devlet Bahçeli’den erken seçim sinyali geldi, çünkü artık Erdoğan AKP’yi bitirirken, kendisini de bitiriyor.