Milyonlarca yoksula 5, muteber müteahhitlere 25!

Bütçene 20 yılda 2.3 trilyon doları vergi 2.5 trilyon dolar kaynak aksın, 70 milyar dolarlık özelleştirme yap, 450 milyar dolar borçlan… Vatandaşını evde tutacak gelir desteği vereme!

Salgında birçok devlet, hane halkına ve işletmelere doğrudan doğruya nakit desteği sağlayınca, haliyle sorulur oldu: Bizde niye böyle destekler yok? Neden bizde de hükümet, ‘Evlerinize gidin, sağlığınızla ilgilenin, para işini biz hallederiz’ diyemedi?

Bizde olan şuydu: Bir paket açıklandı. Büyüklüğü 100 milyar dendi. Sonra bazı ilaveler açıklandı, Bakan Albayrak, "şimdi 200 milyar oldu" dedi. Sunumundan nakit desteği gibi anlaşılıyor ama bakıyorsunuz, yüzde 95’i vergi erteleme, faizli kredi vs. Emeğine sağlık iktisatçı Ozan Gündoğdu kalem kalem incelemiş. 200 milyarın:

  • Yüzde 53.7’si İşe Devam Desteği: Kamu bankalarından ilk 6 ay ödemesiz kredi, 107.412 milyon lira,
  • Yüzde 11.1’i Temel İhtiyaç Kredisi: 22.295 milyon lira,
  • Yüzde 4.2’si Parafkart: Halkbank’ın verdiği kredi kartı, 8.471 milyon lira,
  • Yüzde 4.2’si Esnaf Destek Kredisi: 8.390 milyon lira.
  • Bir de borç ertelemeleri var: 53,6 milyar liralık kamu alacağı 6 ay, firmaların kredi borçlarında faiz ödemeleri 3 ay ertelendi.
  • Gelir desteği de yaklaşık 7.5 milyar lira.

Gelir desteğinin içinde 4.3 milyon haneye tek seferlik verilen 1.000 TL, 650 bin emekli maaşının 1.500 liraya çıkarılması, öğretmenlere ek ders ücretinin ödenmesi, sağlık çalışanlarına performans ödemesinin üst limitten yapılması gibi uygulamalar var. (İşsizlik maaşı, kısa çalışma, ücretsiz izin ödemeleri İşsizlik Fonu’ndan yapılıyor. Bütçe yükü değil.)

Şimdi tablo şu:

Hane halkına destek: 7.5 milyar lira
Şirketlere destek: 16 – 17 milyar lira

(Şirketlere destekte 16 – 17 milyar liranın hesabı şöyle: Paketin kabaca 190 milyarının faizli kredi ve vergi ertelemeleri olduğunu dikkate alırsak, buradan gelecek 6 aylık faiz yükü, MB faizi %8.75 oranından 8.5 milyar lira. Artı, kalan 30 ayda faizin görece düşük tutulmasından gelen faiz sübvansiyon maliyeti ise 7 – 8 milyar lira!)

Yani paket aslında ne dar gelirliye ne de şirketlere ciddi bir destek sunmuş gibi görünmüyor. 5 milyon yoksula verilen gelir desteği muteber müteahhitlere verilecek garanti parasının 5’te 1’ine anca ulaşmaktadır. Üstüne şirketlere desteği de koyalım, hala muteber müteahhitlere garanti ödemelerinden azdır. İşte tablosu:

Milyonlarca yoksula 5, muteber müteahhitlere 25! - Resim : 1

Şehir hastaneleri hizmet bedeli ödemelerinde, salgın nedeniyle oluşan hasta yoğunluğu yüzde 70 doluluk garantisini karşılayacağından muhtemelen garanti yükü oluşmayacaktır. Ancak diğer 7 projenin tamamında yolcu ve araç geçiş sayıları düşecek, dolayısıyla garanti yükü de artacaktır. Havalimanı projesinde yüzde 30 kayıp yaşanabilir. Diğer köprü ve otoyol projelerinde yüzde 20’lik düşüş varsayıldığında, ilave 100 milyon dolar (700 milyon lira) garanti yük gelebilir ve 2020 yılı toplam garanti yükünü de 3.350 milyon dolara (7 lira kurdan 23.5 milyar liraya) çekebilir. Dolar kuru, yılın geri kalanında yüzde 5 artsa garanti ödemeleri 24.5 milyara, yüzde 10 artsa 25.6 milyara çıkabilir. (1)

İşte bu tablo tepki çekiyor. Garanti diye müteahhitlere oluk oluk para akıtılıyor çünkü!

***

20 yılda 2 trilyon 320 milyar dolar (dikkat edelim, lira değil, dolar) vergi topla, ‘diğer’ gelirlerle birlikte bütçene 2.5 trilyon dolar civarında bir kaynak aksın,

70 milyar dolarlık (525 milyar lira) özelleştirme yap,

Dışardan 450 milyar dolar borçlan,

Etti 3.1 trilyon dolar!

Gel gel… 2020 yılı. Vatandaşını üç – dört ay evde tutacak kadar gelir desteği vereme!

Para nerde?

Paranın 590.5 milyar doları faize ("faiz lobisi") ödemelerine gitti.

Peki kalan 2.5 trilyon doları?

Ne kadarı verimli yatırımlarda kullanıldı?

***

Yılbaşından bu yana bakalım;

176 milyar vergi toplandı,

TCMB kasasındaki 41 milyarlık ihtiyat akçesi, 33 milyar liralık banka kârı, yeniden değerleme hesabındaki 62 milyar çekildi.

Toplamda 65 milyar iç ve dış borçlanma yapıldı,

56 milyar para basıldı,

131 milyarlık İşsizlik Fonu parası kullanıldı,

Haliyle soruluyor: Paralar nerede?

Şimdi size bir rakam vereyim:

Özelleştirmeden gelen 70 milyar dolarla, bugün devletin bütçesinden oluk oluk garanti parası kesen KÖİ projelerinin tamamı, bütün yeni havalimanları, otoyollar, köprüler, enerji santralları yapılabilirdi. Devlet de 100 milyar dolarlık garanti yükü altında olmazdı.

Bir rakam daha vereyim: Devlet işletmesindeki iki boğaz köprüsü ve otoyolların yıllık 2 milyarı bulan gelirine dokunulmasaydı, Yavuz’u da Osmangazi’yi de devlet kendi kaynaklarıyla yapar, vatandaşını yormayan cüzi ücretlerle bile yılda 3 – 4 milyar gelir sağlardı.

Kabaca söylüyorum… Kamu, geçtiğimiz 20 yıl boyunca vergiden artırdığını, bulduğu ucuz dış kaynağı, özelleştirme parasını eğer verimli, gelir getiren yatırımlarda kullansaydı, 200 – 300 milyar dolarlık yatırım yapmış ve bunlardan şimdi yılda 20 – 30 milyar dolar gelir sağlıyor olurdu. Alın size petrol! Bu parayla da tasarruf eder, böyle zor zamanlarda hane halkına 100 milyar dolarlık destekte bulunabilirdi.

"Türkiye’nin bütçesi kötü yönetiliyor" denmez, bu başka bir şey…

(1) Garanti ödemeleri ile ilgili rakamların bazıları küçük marjlarla kusurlu olabilir. Nihayetinde bunlar tahmini rakamlar. Ama bu benim lakaytlığımdan kaynaklanmıyor. Hükümet kafasına göre "ticari sır" diyor, açıklamıyor. Hatta birçok kamu rakamını ya açıklamıyor (Size mi hesap verecek?!) ya da çarpıtarak açıklıyor. Ben de dahil, bu konulara kafa yoran herkes bir yerlerden yakaladığı rakamlar üzerinden çıkarsamalar yapıyor.

para bütçe vergi müteahhit DESTEK PAKETİ koronavirüs