7 Ocak 2015 günü, Kouachi kardeşler, Charlie Hebdo dergisinin Paris'deki merkezine yönelik silahlı saldırıda, aralarında Wolinski ve Cabu'nün de bulunduğu 12 çizer ve yazarı katletmişti. 11 kişi de yaralanmıştı.
Fransız polisi, iki gün içinde bir başka silahlı saldırı gerçekleştiren Kouachi kardeşleri sonunda sıkıştırmış, çıkan silahlı çatışmada iki teröristi vurmuştu. El Kaide bu saldırıyı bilahare üstlenmişti.
Fransa'nın kanun kural dinlemez bu anarşist mizah dergisi aradan geçen 3 yıl içinde büyük değişimler/dönüşümler yaşadı. 14 Ocak 2015 tarihli özel sayı bütün dünyada 7 milyon adet satarak rekor kırdı. Bu sayı Türkçe dahil altı dilde yayınlandı.
Ne var ki, dergi daha sonra bunalıma girdi. ''Ölülerin Parası'' tabir edilen yardım/destek tutarı ile 7 milyon satan sayının geliri, derginin yönetici ve çalışanları arasında ihtilaf yarattı. Bazı özel hayat sorunları da ortaya çıkınca derginin geleceği tehlikeye girdi. Bir süre ara verdiler, kendi içlerindeki sorunları çözmeye çalıştılar.
Tabii bu arada, ''Sorumsuz Dergi'' altbaşlıklı Charlie'ye, düşünce, ifade ve basın özgürlüğü sembolü ya da katliama uğramış dergi olarak destek verenler, Charlie'nin çoğu zaman tartışmalı yayın politikası, yazı ve karikatürleriyle çelişkiye düştü. Derginin en eski, eski ve yeni yöneticileri ve çalışanları yayınladıkları çok sayıda kitapla meseleye kendi açılarından açıklık getirmeye çalıştı.
Bu dizinin son kitabını, 2015'deki saldırıda bir kurşunun çenesini parçalamasıyla sakatlanan gazeteci Philippe Lançon yazdı: Le Lambeau (Paçavra), Gallimard. Lançon, hastanede uzun süren tedavisi sırasında ''yazarak ve Bach dinleyerek yırttım'' diyor. Bach, morfin gibi gelmiş... 7 Ocak saldırısını ve sonrasını anlatan kitap, Femina ve Renaudot ödüllerini kazandı.
Charlie'nin patronu konumundaki şimdiki Genel Yayın Yönetmeni Riss mevcut sıkıntıları derginin 1328. sayısında anlatıyor: ''Yılda 1 ila 1.5 milyon Euro koruma masrafımız var. Eskiden birikmiş parayla on sene dayanırız. Ya sonra?''. Charlie şimdilik 30 bin abone ve 30 bin bayi satışı ile ancak masraflarını karşılayabiliyor. 2017'de bilanço negatifti.
Derginin bir başka çalışanı ayrıntıya giriyor: ''Burada hapiste gibiyiz. Dışarısı bizim için yabancı bir mekan. Çıktığımızda sürekli korumalarla gezmek durumundayız. Korumalarla ahbap olduk artık''.
Riss ekliyor: ''Aslında daha önemli sorun, Aydınlanma düşmanları yeniden sahnede ve güç kazanıyor.'' Zaten son sayının kapağında da Hristiyan bir din adamı ile bir İslamcı ortaklaşa bir şekilde, 2015 özel sayısını aydınlatan mumu üflüyor. Katliam sonrası yayınlanan özel sayının kapağında, Hazreti Muhammed olduğu sanılan bir şahıs, elinde ''Ben Charlie'yim'' yazılı bir pankart tutarken gözlerinden yaş damlıyordu. Başlık ise ''Her şey affedilmiştir'' idi.
Riss, tüm bu olumsuzluklara rağmen, yayını sürdüreceklerini ilan edip ''okurlarımızı düşündürmeye, onlara umut vermeye ve mücadeleye çağırmaya devam edeceğiz'' diyor.