Ayşegül Karakülhancı

Ayşegül Karakülhancı

Olaf Scholz, Biden’ın görüşme isteğini şimdilik geri çevirdi

Scholz’un Biden’ın buluşma teklifini acil olarak görmemesi Almanya’nın Rusya ile diyaloğa hala açık kapı bırakmasından kaynaklanıyor

Almanya ile ABD arasında Ukrayna krizi nedeniyle son haftalarda hiç olmadığı kadar yoğun bir trafik yaşanıyor. Geçtiğimiz hafta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Berlin ziyaretinin ardından CIA başkanı William Burns de sessiz bir biçimde Almanya’nın yeni şansölyesi Olaf Scholz ve devlet bakanı Wolfgang Schmidt tarafından kabul edildi. Görüşmeye daha sonra Almanya Federal Haber Alma Servisi (BND) şefi Bruno Kahl da katıldı. CIA başkanı Rusya Ukrayna'ya saldırırsa, Moskova'ya karşı net bir tavır almak için Berlin üzerindeki baskının artacağını ifade etti. 

Spiegel dergisinin ulaştığı bilgilere göre Burns, Berlin'i bir Rus tehdidine ikna etmek için Rusya’nın askeri hareketleri ve sabotaj birimleri hakkında bir dosya dolusu istihbarat bilgisi de getirdi. 

Berlin’den gelen bilgilere göre ise, ABD Başkanı Joe Biden, Olaf Scholz'a Rusya’ya karşı ortak adımları daha yakın koordine etmek için bir fırsat olacak kısa süreli kişisel bir randevu teklif etti. Ancak Olaf Scholz'un önümüzdeki günlerde, geziler ve önemli toplantılar planlamış olduğundan bu teklifi henüz kabul etmediği söyleniyor. Her iki tarafın da görüşme için yeni bir tarih aradığı ifade ediliyor. Bu görüşmenin şubat ortası veya sonu gibi gerçekleşme ihtimali var.

ALMANYA, RUSYA'YA AÇIK KAPI BIRAKIYOR

Scholz’un Biden’ın buluşma teklifini acil olarak görmemesi Almanya’nın Rusya ile diyaloğa hala açık kapı bırakmasından kaynaklanıyor. ABD’nin gizli servisi her ne kadar bir Rus işgali olacağını savunsa da Almanya koalisyon partileri buna temkinli yaklaşıyor. ABD’nin Irak işgali sırasında ortaya koyduğu belgelerin birçoğunun zaman içinde gerçek olmadığının ortaya çıkması da bu temkinliliğin bir parçasını oluşturuyor. Diğer taraftan Berlin, Moskova'ya karşı kullanılacak baskı araçlarının Almanya’nın çıkarlarına zarar vermesini de istemiyor. Almanya’nın ciddi oranda enerji ihtiyacı var. Bunun büyük bir bölümü Rusya’dan karşılanıyor. Rusya ve Almanya arasında yapılan Kuzey Akım 2 projesinin durması da istenmiyor. Rusya'nın Ukrayna politikasıyla enerji anlaşmasının birbirine karıştırılmaması gerektiği vurgulanıyor.

KOALİSYON PARTİLERİ UKRAYNA’YA SİLAH GÖNDERMEKTEN YANA DEĞİL

Olaf Scholz’un partisi SPD’de Rusya’nın bir savaşa kalkışacağına ihtimal verenlerin sayısı çok değil. Ayrıca hem SPD’nin hem de Yeşiller’in içersinde kimi kesimler Rusya’nın NATO ve AB'nin doğuya doğru genişlemesi konusunda aldatıldığı konusunda Kremlin ile aynı görüşteler. Batılı müttefikleri ise Alman hükümetinin belirsiz rotasının onların stratejisini tehlikeye soktuğunu savunuyor. Putin’e karşı ABD için AB ile mümkün olduğunca birleşik ve kararlı hareket etmek önemli bir konu. ABD, müttefikler arasında küçük bir kararsızlığı bile Rusya Devlet Başkanı’nın karşı koz olarak değerlendireceğine inanıyor. Washington'dan Berlin’e verilen mesaja göre, caydırıcılık ancak hiçbir seçeneği masadan kaldırmazsanız işe yarar. ABD'ye göre bu, hem Ukrayna'ya silah teslimatını hem de azami yaptırım tehdidini içeriyor. Her iki durumda da Almanya koalisyon hükümetine frene basmasından dolayı eleştiriliyor.

Ancak SPD başkan vekili Lars Klingbeil, 30 Ocak'ta Almanya ikinci devlet kanalı ZDF’de yayınlanan ‘Berlin direct’ programında partisinin Ukrayna kriziyle ilgili birlik içerisinde olduğunu vurguladı. Klingbeil, "SPD'nin çizgisi çok açık. Şu anda yaşadığımız tırmanış Rusya'dan geliyor. Rusya, Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saldırırsa tüm seçenekler masada" dedi.

Klingbeil, krizden çıkmak, diplomatik bir çıkış yolu aramak ve savaşı önlemek için tüm yolları denemenin önemini vurguladı. Almanya, Ukrayna'yı ekonomik ve diplomatik olarak destekliyor, ancak Klingbeil "silah teslimatı yanlış bir yol" dedi. SPD’nin eski lideri ve eski Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Ukrayna'ya savunma silahları teslimatı konusunda açık bir tartışma çağrısında bulunmuştu. Klingbeil,  Ukrayna’ya bir silah teslimatının hem sorunu çözmeyeceğini hem de bu konu bir kez tartışmaya açılırsa tekrar kapatılamayacağını savundu. 

SPD yönetimi Rusya sorununda parti içindeki farklı kutupları bir araya getirmek için bir süredir görüşmeler gerçekleştiriyor. Sol kanat SPD'nin diyalog yolunu açık tutmasını isterken, daha muhafazakâr olan Sosyal Demokratlar Moskova'ya daha sert bir yaklaşım çağrısında bulunuyorlar.

Yeşiller içersinde de Ukrayna krizinde farklı görüşler mevcut. Yeşiller barış savunucusu bir parti olarak kendisini konumlandırıyor. Barış konusu Yeşiller’in parti olarak kuruluş efsanesinin de bir parçasıydı. Her ne kadar Yeşiller’den Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck savunma silahlarının Ukrayna’ya gönderilmesini savunsa da Yeşiller’in parlamento grubu dış politika sözcüsü Jürgen Trittin, "tüm federal hükümetin" Ukrayna'ya silah teslimatını bir hata olarak gördüğünü söyledi. Ayrıca savunma ve saldırı silahları arasında bir ayrım yoktur: "Ne kendimizi ne de başkalarını kandırmamalıyız" dedi.

Koalisyon hükümetinin bir diğer ortağı olan Hür Demokrat Parti’nin (FDP) de Savunma Komitesi Başkanı Marie-Agnes Strack-Zimmermann da "kriz bölgelerine silah teslimatları ki Ukrayna da bunun bir parçası, olduğu için reddedildi" dedi.  Ancak Liberaller arasında da net bir duruş yok. FDP'li politikacı Alexander Graf Lambsdorff da Savaş Silahları Kontrol Yasası tarafından zaten yasaklanmış olan silah teslimatlarını kabul etmiyor. Lambsdorff, "savunma silahları" terimini doğru bulmuyor. "Askeri çatışmaların tarihine bakarsanız, bu silahlar başka amaçlar için de kullanılabilir" diyen deneyimli politikacı ancak, Ukrayna'ya koruyucu yelekler, kasklar veya gece görüş cihazlarının teslim edilmesinin gerekli olduğunu savunuyor.

Almanya koalisyon hükümeti Ukrayna krizinde diplomasiyi sonuna kadar kullanmaktan yana ama müttefiki ABD ve NATO’yu da yalnız bırakıyor görüntüsü vermemek için yoğun çaba sarf ediyor. Almanya’nın Rusya ile grift ekonomik ilişkileri de göz ardı edilecek gibi değil. Almanya’nın şimdilik ABD’nin her dediğini yapmaya hazır olmadığını söylemek yanlış olmayacaktır. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşegül Karakülhancı Arşivi