Ömer Faruk Gergerlioğlu
Özgürlük alanı kesişmesi, çatışması
Özgürlük her insan, her kimlik için çok önemli. İlk çağlardan beri yapılan heykellere de yansıyan bir özellikti bu istek. Eski çağdaki kanatlı aslan heykelleri incelendiğinde bir arka plan anlamı ortaya çıkar. Akıl, güç ve özgürlük isteği insan başı, aslan gövdesi ve kuş kanatlarıyla temsil edilmiştir. Özgürlük isteği her insan için çok önemlidir ama ya karşısındakinin özgürlük isteği? Farklı kimliğin özgürlük isteği bireyle çatışırsa ne olacak? Bu durumda özgürlük kesişmesi ve çatışması başlıyor ve oldukça zor bir problemle karşı karşıya kalıyoruz.
Özgürlük kesişmesi ve dolayısıyla çatışması kadim bir sorun, kesin köşeli bir çözüm bulunamadı, hali hazırdaki durum nedeniyle bulunacak gibi de görünmüyor. Kültürel, dini, siyasi, etnik tartışmalar günümüzde çok yoğun bir şekilde tartışılıyor.
Günümüzde farklı kimliklerin özgürlük isteklerinin kesişmesi ve çatışması dolayısıyla büyük sorunlar yaşanıyor, mutsuzluklar, çatışmalar, ölümler bitmiyor. Bu sorun olabilecek en iyi duruma nasıl getirilebilir, bir zihniyet devrimiyle bizden sonraki nesillere daha az sorunlu bir dünyayı nasıl bırakabiliriz?
Her basit görünen olayı aşamayışımız bize aslında oldukça önemli bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Geçtiğimiz gün yaşanan bir olay yine aynı sorunu gündeme getirdi. Bir otobüs şoförü otobüsünü durdurarak namaz kılmış ve otobüsteki bazı yolcular bunu medyaya taşıyarak bir tartışmanın başlamasına yol açmış. Bu namazı eleştirenler ve destekleyenler arasında bir tartışmanın çıktığı medyada yankılanmasından anlaşılıyordu.
Şoförün namaz kılmasını eleştirenler bunu bir şov, yolcuların hakkının çiğnenmesi, şeriat isteğinin şımarıklaşması ve cür'etini iyice artırması, şoförün iktidarın yapısı nedeniyle mevkisini yükseltme isteği konusundaki tahminleri gibi nedenlerle eleştiriyordu. Namazının yolcuların zamanını çaldığını, kazaya bırakabileceği halde bilerek diğer yolcuların özgürlük alanını ihlal ettiğini düşünüyorlardı.
Bir dindar ise böylesi bir kesişme ve çatışma anında farklı düşünceler içinde olabilir. Şoförün mesai saatlerindeki sorun nedeniyle namazını kaçırması dindar için büyük bir sorundur ve diğer insanların buna tolerans göstermesi, özgürlük açısından büyük bir mesele olmamalıdır. Namazını kılacak bir yer bulamadığı ve namaz zamanı da geçeceği için saygı gösterilmeyi beklemektedir ve gösterilen tepkileri bir din düşmanlığı gösterisi gibi algılayabilmektedir.
Her iki kesim böyle bir özgürlük kesişme ve çatışması anında bazen o kadar kendisini haklı ve hakkı çiğnenmiş görür ki karşıdan gelen itirazi sözleri çok anlamsız bulur. Oysa böylesi durumlarda empati yapmak ve kesişen, çatışan özgürlük alanları için fedakarlık yapmak gerekir.
Bu olay ve benzeri birçok olay her gün yaşanıyor. Önemsenmeyen hatta bu kesişme ve çatışma sorununu düşünmemek için komplo teorilerine sarılanlar da çok oluyor. Aslında çatışmayı çözmek inanılmaz komplo teorilerinden daha kolay olabilir, olması da lazım. Zira sorunları sürekli kendi cephemizden veya topu taca atarak çözmeye çalışmamız halinde iyice kamplaşmış bir dünya oluşacak. Bu sorunlar bitmez, her Ramazan'da alevlenen oruç tutan ve tutmayanın özgürlük alanları ve sayamayacağımız çelişki alanları meselenin komplo teorileriyle çözülemeyeceğini bize hep gösterir.
Belki bu sorunda olduğu gibi iki taraf için de tatminkar bir çözüm bulunamayacak, bu çok anormal değil. Özgürlük alanlarının iç içe geçmesi ve ister istemez birbirini ihlal etmesi pek kaçınılacak, yok edilebilecek bir şey değil. Önemli olan diğerinin hayat tarzına yaklaşma veya kabullenme gerekliliği de değildir. Özgürlüğün kesiştiği ve çatıştığı durumlarda empati yapmaya çalışmak, kadim genel ve yerel ön yargılarımızdan kurtulmaya çalışmak belki en iyisi ve çözümü en kolaylaştırıcı olandır. Ama bizim gibi her gün dini ve siyasi tartışmalarla gerilen bir toplumda özgürlüklerin kimliklerin hiç aklına gelmeyen şekillerde yorumlanabilmesi mümkün, ki bu umudu azaltıyor. Bu meseleyi aşabilmemiz ise son derece hayati bir konu. İlk önce meselenin varlığını tanıma, doğru yaklaşma ve çözüme odaklı bir anlayışın olması gerekiyor.
@gergerliogluof
www.omerfarukgergerlioglu.com