İşxan Miroyev
Rusya politikasında şeker ve kamçı
Rusya Dışişleri bakanı Sergey Lavrov ve Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov'un İsrail, Almanya ve Fransa’yla birlikte yaptıkları görüşmeler çok dikkat çekti.
Bu görüşmeler Putin ve Trump’ın anlaşmış olabilecekleri noktalar çerçevesinde yapılmış gibi. Böyle alel acele görüşmeler Suriye cephesindeki önemli değişikliklerin sonucunda gerçekleşiyor. Suriye’nin güneybatısında muhalefete yapılan darbe ve teslimiyet son bulmak üzere. Bugüne devlet güçlerin ele geçirmediği sadece birkaç küçük bölge kalmış ki bunlar da İsrail denetiminde olan Golan sınırındalar.
Esad’ın ordusu bu toprakları temizliyor ve IŞİD’in burada kalan güçlerine ciddi darbeler vuruyor. Bu güçler orduya karşı açıkça koyamadıkları için terör eylemleri taktiğine yoğunluk verdiler. Israil’in Esad’ın bu operasyonuna sesiz kalması İsrail’in onayıyla yapıldığı anlamını taşıyor.
Tel Aviv Moskova’dan garanti aldıktan sonra Esad ordusunun İsrail sınırlarındaki Golan tepelerine yakın bu ilerleyişine ses çıkarmadı ve engel olmadı.
Bu Moskova’nın ilkesel olarak birbirine karşıt olan güçleri Suriye’de ortak faydada buluşturduğunun örneğidir. Bu tür başarıları teyit etmek ve geleneksel hale getirmek lazım. İşte Sergey Lavrov ve Valeri Gerasimov tam da bununla meşgul. Peki niye ikisi birlikte? Çok basit. Gelecekte atılacak adımlar sadece diplomatik değil askeri adımları da içermekte.
Diplomasinin görevi tarafları gereken esaslara dayalı olarak bir masaya oturtmak ise askerlerin görevi tarafları farklı bölgelere ayırmak ve varılan anlaşmaları denetlemek olacak.
Tam da bu noktada sadece Rusya, İIsrail, Fransa ve Almanya askerlerinin değil ABD, İran ve Türkiye askerlerinin de rolü ortaya çıkıyor. Bundan sonra ne olabilir? Şu andan itibaren güneybatı cephesinde "muhalefet" kalmamış. Çetelerin çoğu ya silah teslim etmiş ya da anlaşmalar çerçevesinde İdlip’e sevk edilmiş.
Birçok "lazım" olan 800'e yakın insan da tahliye edilmiş bunlar "beyaz baretliler" ve aileleridir.
Vladimir Putin ve Donald Trump görüşmesinden daha önce Suriye Kürtleri Esad’la görüşmeler için heyet oluşturdular. Türkiye ise bu arada İdlip’teki durumu tümden kendi kontrolüne almakla meşgul bunun için kendisine baş eğmeyen muhalefeti yok ediyor ve kalanını de bir masa etrafında toplamaya çalışıyor. Bu masa bir tane olmalı. Yani Cenevre başka Astana başka olmamalı.
Ya birleşmiş bir grup olacak ya da yeni bir grup oluşturulacak ki Rusya, İsrail, Fransa ve Almanya diplomatları arasındaki görüşmelerde bu daha gerçekçi gözüküyordu.
Ne kadar gelişmeden söz etsek de halen taraflar arasında kesin bir anlaşma sağlanmamış. Her durumda olduğu gibi burada da her şey değişkendir ve herkes kendi çıkarları çerçevesinde savaşın bitmesini istiyor. Bundan dolayı da öyle çabuk oluşacak bir çözüm beklenemez.
Suriye’de askeri boyuta başarısızlığa uğrayan Batının bu çatışmaları siyasi boyuta evirerek burada kazanmaya çalışması lazım.
Çatışmanın diğer boyutunu de unutmamak lazım. ABD’de halen elitler içinde uzlaşmasızlık yaşanıyor ve bu Suriye sorununun çözümüne de yansıyor. Ne kadar da Donald Trump’ın bizim bilmediğimiz bir çözüm seçeneğini kabul etmesinden söz edilirse de onun karşıtları olan demokratların bunu engellemelerinin imkanları çoktur. ABD muhalefetinin ana hedefi ise bu sorununun çözümünü 2020 yılında Trump’ın gidişine kadar uzatmak... Böylece kendi planlarını uygulayabilmek istiyorlar. Bir de Trump "deliliğinin" yaptıklarını düzeltebilsinler.
Bir de buna eklenecek olan sorunlar ve provokasyonlar var daha.
Görüşme masası etrafında çok farklı "birleşim" toplanıyor, bu barışçıl sürecin çok güçlü karşıtları var ve onların istekleri birbirinden çok farklı.
Ama şimdilik fırsat varken bu fırsatı kullanmaya çalışmak lazım.
Öyle de olacak gibi. Ve çok çabuk olacak gibi.