Şahsımın sisteminde ‘işler’ nasıl yürütülüyor

'Babam oto elektrikçiydi, ben de elektrik üreticisi oldum' diyen bir komisyon başkanı, halkın çıkarını gözetmeyen milletvekilleri, konunun ciddiyetini kavrayamayan muhalefet...

Yeni Merkez Bankası Başkanı atamasının üzerine Hazine Bakanı damadın instagram istifası, "şahsımın sistemi"nin nasıl işlediğini bir kez daha ortaya koydu.

Öyle bir sistem ki, mafya lideri herkesten önce istifayı doğrulayıp yorumluyor.

Öyle bir sistem ki Cumhurbaşkanı’nın açıklama yapacağını ancak ertesi gün, Erdoğan’ın kuzeninden (gazeteciymiş) duymak nasip oluyor.

En üst seviyede işlerin nasıl yürütüldüğü, uslübun ve anlayışın nasıl olduğuna dair örnek çok.

Bu keyfe keder, fevri, bilgi ve nezaketten nasibini almamış uslüp, en tepeden en alta sirayet ediyor.

"Cenabı Allah sonumuzu hayreylesin" episodu, Pazar akşamı trend topic olduğu sıralarda ben de bir kanun değişikliği hazırlığını araştırıyordum.

Maden ve enerjide yapılacak değişiklikleri içeren ve 44 maddeden oluşan kanun teklifi, yakında Meclis’e gelecek.

Yasa tasarısını şirketlerle hazırlayıp çıkaran, bunu gizleme ihtiyacı dahi duymayan AKP ve her değişikliğin sallabaşlığını üstlenen MHP’li vekiller, ortalık hazır karışmışken usulca oylamaya gidebilir.

TBMM’NİN HUZURUNU BOZMA!

Bu tip yasa değişikliği görüşmelerinde usülen alt komisyon toplantısına muhalefet, sivil toplum ve uzmanlar da katılıyor.

Tabii komisyon başkanı gönül indirirse...

Zira enerji ve maden kanunuyla ilgili 13 Ekim’de yapılan (ve tutanaklarına ulaşılabilen) toplantıda, sektörün tüm temsilcileri var. Ama Maden Mühendisleri ve Elektrik Mühendisleri Odası hariç, hiçbir çevre örgütü temsilcisi bu toplantıya alınmıyor.

"Çevreci"lere duyulan garez de maşallah her satırında hissediliyor.

Herşey gayet net: Bu yasa değişikliği, tamamen şirketlerle, "işlerini kolaylaştırmak" amacıyla hazırlanmış.

Toplantının bir yerinde bir avukat söz alıyor:

AV. İSMAİL HAKKI ATAL: Burada tamamen petrolcüler, doğalgazcılar, termikçiler konuştu, madenciler konuştu halk konuşmadı diyeceğim.

Komisyon başkanı, AKP Kayseri MV MUSTAFA ELİTAŞ: Değerli kardeşim, TBMM’nin huzurunu bozuyorsun. Lütfen dışarı çıkar mısınız?

AV. İSMAİL HAKKI ATAL: Yani bu Komisyon, bu toplantı, tek taraflı bir komisyon, tek taraflı bir toplantı... Koronavirüs ve maden termik bağlantısıyla ilgili bilimsel delilleri sunacaktım.

BAŞKAN MUSTAFA ELİTAŞ: Allah Allah! Peki, teşekkür ediyorum. Yazılı verirseniz daha kalıcı olur.

Başkan Elitaş, EMO Başkanı Mehmet Özdağ’ın verdiği bilgi ve yorumların sonunda da şöyle diyor:

"Çevre Mühendisleri Odası gibi konuştunuz, Tüketiciler Derneği gibi konuştunuz ama elektriksel olarak bir şey duymadım yani "Şurada şöyle kanun olarak teknik bir arıza var." demenizi beklerdim."

ELİTAŞ: BABAM OTO ELEKTRİKÇİSİYDİ AZ ÇOK BİLİYORUM

Elitaş’ın, elektrik mühendisinden ne anladığı, ne beklediği toplantının sonuna doğru, EMO Başkanı’nın bir itirazı hatırlatılınca anlaşılıyor.

Elitaş ne dese beğenirsiniz?

"Bu arkadaş elektrik mühendisiydi herhâlde değil mi? Arkadaş konuyu bilmiyor gibi geliyor bana. Arkadaş çok güzel siyasi tespitler yaptı; çevreydi, şunlar bunlar ama elektrikle ilgili bir şey konuşmadı. Benim babam elektrikçiydi, oto elektrikçisiydi, az çok biliyorum. Ama şimdi elektrik üreticisiyim." (EMO’nun konuya dair açıklaması)

"Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" görüşmelerinde HDP ve CHP’li vekillerin itirazları, konuşmaları önemli.

Özellikle CHP Adana milletvekili ve jeoloji mühendisi Müzeyyen Şevkin’in katkıları öne çıkıyor ancak TBMM’nin sayfasında tek satırı yer almıyor.

Diğer CHP’li vekillerinse "maden aramalarına karşı olmadığı" şeklindeki cümleleri yansımış: Yapılsın da hunharca yapılmasın, tarım alanları korunsun, şeklinde…

Ya İYİ Parti? Ankara Milletvekili Ayhan Altıntaş’ın da tek itirazı, maden şirketlerinin çıkalarının gözetilmesi, borçlarına göz yumulması!

"Babam oto elektrikçiydi, ben de elektrik üreticisi oldum" diyen bir komisyon başkanı, halkın hiçbir çıkarını gözetmeyen aksine daha fazla sömürülmesine yol veren milletvekilleri ve bürokratlar, konunun ciddiyetini kavrayamayan, bir enerji politikası olmayan muhalefet...

Cenabı Allah sonumuzu hayreylesin demeye devam, çünkü bu işin sonu gerçek bir felakete doğru gidiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehveş Evin Arşivi