Anketler birbiri peşi sıra sökün ediyor.

Muhalifi, iktidar yanlısı, tarafsızı… Neredeyse tümü birden ama değişik oranlarda, halkın bu iktidara güvenmediğini ve artık desteklemediğini gösteriyor.  

Seçmenler, yani vatandaşlar, son anketlerde ülkenin içinde bulunduğu vahim tükenmişlik durumunun sorumlusunu da artık gösteriyorlar.

Bunca yıl iktidarı gözü kapalı desteklemiş AKP seçmeni ile 2015’ten bu yana iktidarın payandası MHP’nin seçmeni de artık bu iktidarı desteklemiyor.

Hatta bu vahim durumun sorumlusu olarak görüyor.

Koalisyonu oluşturan partilerin oylarında artık istikrarlı bir erime önlenemez bir şekilde sürüyor. 

Başta Erdoğan olmak üzere iktidar unsurlarının, ülkenin içinde düşürüldüğü çöküntünün sorumlusu olarak ‘şer güçleri’, ‘yabancı fesat yuvalarını’ ve ‘dış düşmanları’ hedef göstermesi bu partilere oy veren seçmeni bir yere kadar idare etti.

AKP-MHP seçmeninin önemli bölümü, yaşadığı ekonomik krizin, iktidarın beceriksizliği ve ekonominin iyi yönetilmemesi sonucu bu vahim noktaya ulaştığını anladı.

Erdoğan ve diğer yetkililer, kronavirüs salgınının bir felaket boyutuna gelmesi nedeniyle vatandaşı suçlayıp sorumluluktan kurtulmayı denediler ama artık koalisyon seçmeni bile bunun sorumluluğunun iktidarın yanlış kararları ve uygulamaları olduğunun farkına vardı.    

MetroPoll şirketinin son anketinin ortaya çıkan verileri bu eğilimi açıkça ortaya koyuyor ve gerçek sorumluyu işaret ediyor.

SEÇMEN SORUMLUYU GÖSTERİYOR VE DESTEĞİNİ ÇEKİYOR

MetroPoll tarafından gerçekleştirilen kamuoyu araştırması, halkın yüzde 64'ünün mevcut ekonomik gidişattan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümetini sorumlu tuttuğunu ortaya koyuyor.

Araştırmaya göre halkın yüzde 30'u ekonomik gidişattan doğrudan Erdoğan'ı sorumlu görüyor. 

Mevcut sorunlardan ekonomi yönetimini sorumlu tutanların oranı ise yüzde 23.6. Yaşanılan ekonomik çöküntünün sorumlusu olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan istifa eden Berat Albayrak'ı görenlerin oranı ise yüzde 10.8.

Seçmen bu üç faktörü işaret ediyor ama aslında üçünün de tek bir neden olduğunun bilincinde.

Erdoğan da, ekonomi yönetimi de Berat Albayrak da aynı şey. Yani tek adam, Erdoğan... 

Bu üç faktörü topladığınız zaman yüzde 64’ün mevcut krizin ve vatandaşın da daha da yoksullaşarak yardıma  muhtaç hale gelmesinin sorumlusu olarak

AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret ettiği ortaya çıkıyor.

Bu sonuç çok önemli ve vatandaş desteğinin artık hem cumhurbaşkanından  hem de bu iktidardan geri çekildiğini gösteriyor.

Bu durumda iktidara azınlığın iktidarı demek çok yanlış olmayacak.

GEZİCİ ANKETİNE GÖRE AKP ÜLKEYİ YÖNETEMİYOR

Gezici Araştırma Merkezi’nin CHP için yaptığı son anketin sonuçları da aşağı yukarı aynı mesajı veriyor.

Sonuçlara bakılırsa ankete katılanların yüzde 69,7’si Türkiye ekonomisinin kötü olduğunu, söylüyor. İyi olduğunu söyleyenlerin oranı sadece yüzde 21,1

AKP’nin ülkeyi doğru yönetip yönetmediği yönündeki soruya yüzde 47,5’lik kesim "Yönetemiyor", yüzde 40 ise "Yönetiyor" yanıtını veriyor. MHP’ye oy verenlerin yüzde 41,6’sı da AKP’nin ülkeyi iyi yönetemediğini söylüyor. 

"Erdoğan’ın liderliğindeki yönetimi nasıl görüyorsunuz" yönündeki soruyu ise ankete katılanların yüzde 38,5’i "başarılı", yüzde 38,2’si ise "başarısız" diye yanıtlıyor.

Ankete katılanların yüzde 69,72’si ekonominin "kötü" olduğunu söylerken AKP seçmeninin yüzde 42,9’u bu görüşe katılıyor. MHP seçmeninin de yüzde 65,5’i bu düşüncede. 

"Ülkenin öncelikli sorunu nedir" sorusuna ise katılımcıların yüzde 58,6’sı ekonomi, yüzde 58 ise "pandemi" yanıtını veriyor. 

Metropoll’ün araştırmasında seçmen en önemli sorunlar olarak belirlediği bu iki meselenin sorumlularını da doğrudan açıklıyor.

Ankete katılan yurttaşlara hayatlarından memnun olup olmadığının sorusunu yüzde 61’i "kaygılı", yüzde 39,2’si "mutsuz", yüzde 24,4’ü ise "Ne mutlu ne de mutsuz" şeklinde yanıtlıyor.

Bu araştırmanın sonucunda da katılımcıların yüzde 47.5’i iktidarın ülkeyi iyi yönetemediği sonucunu ifade ediyor.

Netice olarak, sadece muhalif seçmen değil, iktidar partilerine oy vermiş seçmenlerin de önemli bir bölümü, içinde bulunulan vahim durumun, ekonomik krizin, yoksullaşmanın, salgının ölümcül bir noktaya ulaşmasının sorumlusu olarak bütünüyle iktidarı gösteriyor.

İktidar demek Erdoğan demek olduğuna göre seçmen, artık rahatça gerçek sorumluyu işaret edebiliyor.

Anketler aslında sadece iktidar partilerindeki oy kaybına işaret etmiyor iktidara güvenilmediğini de açıkça gösteriyor.

Seçmen desteği kalmayan bir Saray yönetimi söz konusu.

Buraya kadar anlaşılmayan bir şey yok.

Bence tartışılması gereken esas sorun bundan sonra başlıyor.

Kendisine yıllardır gözü kapalı oy vermiş seçmenlerin bile desteğini kaybetmiş ve de kaybetmeye devam eden iktidar partileri ve cumhurbaşkanı bu durumda kazanamayacağı bir seçime gidebilir mi?

Giderse, mutlaka kazanmasını sağlayacak hangi kuralları, yasaları vb. değiştirip gider?

Gitmekten vazgeçerse ne olur?

Cumhuriyet’in yüzüncü yılına doğru önümüzdeki dönem, sadece iktidar açısından değil, muhalefet açısından da çok sert bir süreç olacak. 

Öyle görünüyor!