Yiğit Bener
Seri katilin 'şerefi'
Adını anarak bu sayfaları kirletmek istemiyorum, gel gör ki seri katil hiç utanıp sıkılmadan bir kez daha itiraf etti işlediği korkunç cinayetleri. Gerçi… Utanma yetisi var mı ki utansın?
Seri katiller utanmazdır ve çeneleri düşüktür.
Pişman da değilmiş zaten. Niye olsun ki?
Seri katiller pişman olmazlar.
Her şeyi büyük bir rahatlıkla kitabında yazmıştı. Bu sefer de çıktı herkesin gözünün içine baka baka televizyonda bir daha anlattı.
Seri katiller pişkindir.
Eğer seri-katil-sevici birileri ona kamera ve mikrofon yöneltip milyonlarca insana ulaşma fırsatını sunarsa, o da sureti haktan görünerek konuşur elbette. Neden konuşmasın?
Seri katiller fırsatçıdır, şöhreti de severler.
"Gazeteci" kılığındaki beşuş çehreli şahıs bol bol kafa salladı karşısında. Bir boynuna sarılıp alnından öpmediği kaldı! Katil bozuntuya vermese de keyiften dört köşe olduğu her halinden belliydi. Nasıl keyiflenmesin?
Seri katiller pohpohlanmayı severler.
Her seri katilin yardakçısı da vardır, şakşakçısı da. Şaşmamak gerek. Her canlının bir paraziti vardır. Her parazitin doğası gereği özel bir beslenme tarzı olur. Tenyaya bağırsakta yaşadığı için kızılabilir mi?
Seri katiller ruh ikizlerini büyülerler.
Reyting arttıkça ve muhatabı çanak yalayıp gerdan kırdıkça beriki ballandıra anlattı meramını, hem de hafiften övünerek. Neden övünmesin ki?
Seri katiller böbürlenmeyi severler.
Meydanı boş bulunca şişindikçe şişindi. Yedi gencecik öğrenciyi soğukkanlılıkla öldürdüğünü itiraf ettiğini unutup "vahşi bir katil" olmadığını, hatta "yufka yürekli" olduğunu bile iddia edebildi. Yalandan kim ölmüş?
Seri katiller palavracıdır.
Kelime oyunuyla safsataya sığınıp işlediği cinayetleri inkâr etmeye bile kalktı. Katliam değil "intikam"mış meğer. Katliam denmesi için kaç silahsız kişinin planlı programlı biçimde infaz edilmesi gerekiyormuş?
Seri katiller sahtekardır, inkârcıdır.
Kelimelerle oynamayı pek severler: Onlara kalsa asla soykırım değil "mukatele"dir, katliam değil "infial"dir, planlı cinayet değil "nefsi müdafaa"dır, yakayı ele verdiklerinde de asla "örgütlü" ve "görevli" değildirler, "münferit meczup" olarak anılırlar… Korunup kollandıklarını bilirler. Öyle olmasa, bunlardan biri olsun onca yıldır hak ettiği cezayı görmez mi? Adalet bir kez olsun sağlanmaz mı?
Seri katillerin cinayet işlemek için daima "ulvi" bir sebepleri vardır.
Katil kendini "cephedeki asker" gibi hissettiğini söyleyerek vatanperverlik kisvesine bürünmeye bile çalıştı. Gelgelelim cephedeki hangi "mert cengâver" evine girdiği silahsız "düşmanını" önce eterle bayıltır, telle ve yastıkla boğmaya kalkar, ona bile yüreği yetmeyince, elleri kolları bağlı yerde yatan bir insanın üzerine kurşun yağdırır?
Seri katiller yüreksizdir.
Bu topraklar çok sayıda seri katil üretti. Çokça azmettirildiler, kullanıldılar, korunup kollandılar. Belli ki yine kullanılacaklar. Yoksa bu katil tekrar bu şekilde piyasaya sürülür müydü?
Seri katiller her daim el altında tutulurlar çünkü onlara her an ihtiyaç duyulabilir.
Onlar cinayet işlemeden duramazlar. Onlardan medet uman organizmalar da öyle. Öyle olmasa, bu topraklarda her devirde onca siyasi cinayet işlenir miydi?
Seri katiller bu toprakların gübresidir, faşizm onlar sayesinde serpilir.
Yolsuz bir siyasi mevta, mafyayla ve derin devletle kucak kucağa yaşayan bu tür seri katilleri kastederek: "Devlet için kurşun atan da yiyen de şereflidir" demişti. Kalleşçe pusu kurup silahsız insanları soğukkanlılıkla infaz etmek midir sizin "şerefiniz"?
Seri katiller onursuzdur.
Zaten seri katiller ne kadar şerefliyse, onlara kurşun attıran organizma da o kadar şereflidir.