Sıra Hakan Fidan'da mı?

O dönemde kendisine bu kadar gerekli olan Hakan Fidan neden şimdi gözden çıkartılıyor...

Sıra demokrasiye geldi, bisüre bunu konuşacağız, benim kabahatim değil, Recep Tamam Erdoğan öyle istedi. Erdoğan hükümet ve devlette bitakım kişileri değiştirince demokrasi geleceğine inananlardan. Oysa bu bir sistem sorunudur, bu bir kafa yapısı sorunudur ve cumhuriyetin kuruluşundan itibaren devam etmektedir.

Cumhuriyet kurulduktan bisüre sonra Mareşal Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir gibi şahıslar siyaset yapmaya kalkınca Mustafa Kemal kendilerine bunun için ordudan istifa etmeleri gerektiğini ve siyasete sivil olarak katılmalarını söyler. Burada daha çok kendisiyle İsmet İnönü'yü örnek verir. Oysa asker olarak yetişen birisinin emekli olunca sivil gibi düşüneceği olgusu yanlış bir olgudur ve ülkeyi hep darbelerle askeriyenin düzeltme mantığı da buradan gelmektedir. Osmanlı'da da çok farklı değildi, sorun asker gibi yetişip aynı anda başkomutan olmakta yatıyor.

Anlayacağınız Recep Tamam Erdoğan kendi kafasındaki sistemi değiştiremeyeceği için, kendi bakanlarını yada devlet memurlarını değiştirerek biyere varılamaz. Yani Berat Albayrak gidince bişey değişmez, çünkü Albayrak Erdoğan'dan habersiz bişey yapmamıştır, Erdoğan istifa etse ve bakanlığa karışmasa daha doğru bir davranış olur.

Berat Albayrak istifa ettikten sonra Trabzon yaylada ev hapsine alındı, kimseyle irtibat kurma olasılığı yok, böyle önemli bir bakanla kimse söyleşi yapamıyor ama Erdoğan istedi diye bu durumdaki Türkiye demokrasiye geçecek. 5 günde bakanı hapseden ve Istanbul belediye başkanı hakkında soruşturma açtıran sistem bence bunu tartışmayı bile haketmiyor.

Peki Albayrak'tan sonra sıra kime geldi, sıradaki ilk kişi MİT başkanı Hakan Fidan. Geçtiğimiz günlerde İngiltere istihbarat başkanı (MI6) Richard Moore Türkiye'ye geldi. Moore daha önce de İngiltere'nin Türkiye büyükelçiliği görevinde bulunmuş ve çok iyi türkçe bilen birisi. Normalde bir ülkenin istihbarat başkanı başka ülkeye gittiğinde ilk olarak gittiği ülkenin istihbarat başkanıyla görüşür, uluslararası bir konu varsa artı olarak dışişleri bakanıyla görüşür, ortak bir harekat da varsa, yine artı olarak içişleri bakanıyla görüşür. Bunlar dışında çok elzem bir konu varsa cumhurbaşkanıyla da görüşebilir, buraya kadar yazdıklarım olması gerekenler.

Richard Moore Ankara'ya geldiğinde cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın ile görüşüyor. Görüştükleri konular Azerbaycan, Ermenistan sorunu ve Karabağ, Akdeniz, Suriye, Mısır ve Ortadoğu'daki sorunlarla yapılacak ortak çalışmalar. Richard Moore'un bu konuları konuşacağı, beraber çözüm üreteceği son kişi İbrahim Kalın'dır.

Anadolu Ajansı bu haberi aşağıdaki şekilde verdi:

https://www.aa.com.tr/tr/politika/cumhurbaskanligi-sozcusu-kalin-mi6-baskani-moore-ile-gorustu/2040636

Biliyorsunuz Erdoğan'ın Ahmet davutoğlu'nun başbakanlığı döneminden Hakan Fidan'a ciddi bir kızgınlığı var, milletvekili adayı olmak için istifa eden Fidan'ı bir anlamda veto etmiş ve bir anlamda gayrı resmi bir şekilde görevine iade etmişti. O dönemde kendisine bu kadar gerekli olan Hakan Fidan neden şimdi gözden çıkartılıyor, bunu siyaset bilimciler daha iyi analiz ederler ama sanırım Erdoğan yine NATO'dan yana taraf olmak zorunda hissettiğinden dolayı böyle bir işleme mecbur kalacak. Biden'ın başkan olması, NATO'ya önem vermesi ve toparlayacak olması, ayrıca bununla beraber ABD'de Halk Bankası davasının sonuçlanma riski ve ciddi maddi ceza geleceği haberi Erdoğan'ı tekrar NATO yanlısı olmaya itti.

Bu görüşmeye dışişleri bakanı Mevlut Çavuşoğlu da tepki gösterecek mi yada o da istifa eder yada istifaya zorlanır mı, şimdilik meçhul ama meçhul olmayan tek şey, NATO'yla ilişkilerini hiç bozmayan Hulusi Akar yakın zamanda bütün dizginleri ele alacak gibi. Bunların neticesinde Ergenekon-MHP-AKP üçgeni nasıl bir sarsıntı gösterir, göreceğiz. Erdoğan mı, Ergenekon mu, yoksa beraber mi giderler, bilmece gibi bir döneme girdik sanki.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi