Vatan haini kimdir?

"Vatan haini", nefret söylemine girdiği için şahsen kullanmadığım, sevmediğim bir tamlama. Ancak “vatan haini” deyimini artık sahibine, öznesine iade etmek gerektiğini düşünüyorum.

Her fikrini beğenmediğine "vatan haini" demek, çok sıradan birşey artık. Amaç hedef göstermekse, siyasetçisinden gazetecisine, lümpeninden trolüne, yafta hazır: Vatan haini!

Milliyetçi popülist söylemin bir parçası sayılan "vatan haini", nefret söylemine girdiği için şahsen kullanmadığım, sevmediğim bir tamlama. Ancak "vatan haini" deyimini artık sahibine, öznesine iade etmek gerektiğini düşünüyorum.

TDK’daki tanımı şöyle: "Vatanın yüksek çıkarlarını hiçe sayarak onun aleyhine iş gören kimse."

Vatanın yüksek çıkarlarından kasıt, onuru, itibarı, sosyal ve ekonomik gücü, özkaynakları, demokratik ve hukuk değerlerine bağlılığı; dolayısıyla vatandaşın çıkarlarıysa...

Vatan haini kimdir?

Ülkesinin öz kaynaklarını kendi çıkarları için satan, pazarlayan, peşkeş çekendir.

Denizini, ırmağını, ovasını, yaylasını, ormanını, havasını kirleten, yok eden, özel şirketlere parsel parsel satandır.

Kültürel, çevresel ve tarihi değerlerini korumayan, aksine tahrip eden, değerini bilmeyendir.

KÜÇÜK BİR ZÜMREYİ ZENGİNLEŞTİRENDİR

Vatan haini, ekonomiyi göz göre göre batıran, zamanında önlem almayan, gelir uçurumunu yaratan, küçücük bir zümrenin zenginleşmesine ve büyük kitlelerin fakirleşmesine önayak olandır.

Elindeki imkanları sonuna kadar kullanarak hırsızlık yapandır vatan haini.

İç siyasette kullanmak uğruna başka ülkelerle, komşularla sürekli itişen, gündelik çıkarlar uğruna kavga çıkaran, diplomasiyi at pazarlığına çeviren ve bu şekilde itibarı ayaklar altına alandır.

Vatan haini, vatanın ve vatandaşın yüksek çıkarlarını gözetmek, adaleti tesis etmek amacıyla geliştirilen evrensel hukuk normlarını tanımaz. Çünkü bu normlar, kendi çıkarlarına engeldir.

Bir ülkenin en önemli gücü, insan kaynakları derler... Bu durumda eğitimli, nitelikli nesiller yetiştirmek ve onlara iş imkanları sağlamak, yüksek çıkar hanesinin başında gelmeli.

Bu durumda vatan haini, eğitimi engelleyen, kötüye kullanan, gençleri dogmalara mahkum ederek ülkesinin ilerlemesine taş koyandır.

Nitelikli eğitimcilerin sistem dışı bırakılmasını, beyin göçüne neden olan politikaları destekleyendir.

VATANA DEĞİL, KENDİNE TEHDİT GÖRÜR

Bereketli topraklarını zehirleyen, betona boğan, bu şekilde bütün canlıların hayatına veya geleceğine kast eden, açıkça vatan hainidir.

İnsan eliyle yaratılan felaketlere, afetlere karşı önlem almaz, umursamaz. Aksine, daha fazla kömür santrali yaparak, kıymetli tarım arazilerini yok ederek, ekosistemin canına okuyarak ancak kendi çıkarlarını gözetir. Suçunu örtmek için "yüksek çıkar" olduğunu savunur.

Bir vatanın zenginliği sayılan farklı seslere, farklı renklere tahammülü yoktur. Aslında bunları vatana değil, kendine bir tehdit olarak gördüğünden... Her sesi susturmaya, her rengi karalamaya çalışır.

Peki işçileri ölümün kucağına teslim etmek, şirketleri denetlememek, yaptırım uygulamak hangi yüksek çıkara sığar? Vatan haini, işçinin ölümünü umarsamaz. Kader der, geçer.

Kadınları cehalete hapsetmeyi, istismar etmeyi, haklarını vermemeyi destekleyen de açıkça vatan hainidir.

Zira bir ülke ancak kadını ve erkeğiyle kalkındığı, geliştiği zaman güçlenebilir. Yüksek çıkarlardan ancak o zaman bahsedilebilir.

Bu da ancak eşitlikle mümkün.

Velhasıl vatan haini, eşitlik, adalet, çoğulculuk, liyakat, duyarlılık, özkaynak, doğa koruma, demokrasi gibi kavramların tam karşısında durandır. Bunları savunanlara "vatan haini" diyerek kendini güya kurtarmaya çalışan bir zavallıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehveş Evin Arşivi