Yine görüşürüz dostlarım benim yine görüşürüz...

Sevgili Şenol Güneş ‘güle güle git’ yolun, bahtın ve de rakip kaleler açık olsun…

Beyaz gömleğin üzerine siyah ceketi giyip, siyah üzerine beyaz puantiyeli kravatı çok daha önce takmalıydın, veda edeceğin geceyi beklememeliydin sevgili Şenol Güneş… Boş yere yıpranmazdın. Tribünleri, tribün müdavimlerinin tepkisini kriter aldın sağduyunu değil, oysa kulak vermeliydin deneyimlerine, deneyime ve deneyimlilere… Ulusal takımın başına geçtiğin açıklandığında seni yuhalayan tribünler dün gece bu kez seni soyunma odasından yeniden sahaya çağırdılar. Kısa geçmişte sana edepsizce tepki göstermeselerdi dün gece yaptıkları jest için onları alkışlamak olasıydı!..

Hoşça kalın 
dostlarım benim 
hoşça kalın! 
Sizi canımda 
canımın içinde, 
kavgamı kafamda götürüyorum. 
Hoşça kalın 
dostlarım benim 
hoşça kalın... 
Resimlerdeki kuşlar gibi 

dizilip üstüne kumsalın,                                                                                                

mendil sallamayın bana. 

İstemez... 
Ben dostların gözünde kendimi 
boylu boyumca görüyorum... 

A dostlar 
a kavga dostu 
iş kardeşi 
a yoldaşlar a..!! 
Tek hecesiz elveda... 

Geceler sürecek kapımın sürgüsünü, 
pencerelerde yıllar örecek örgüsünü. 
Ve ben bir kavga şarkısı gibi haykıracağım 
mapusane türküsünü. 

Yine görüşürüz 
dostlarım benim 
yine görüşürüz... 
Beraber güneşe güler, 
beraber dövüşürüz... 

A dostlar 
a kavga dostu 
iş kardeşi 
a yoldaşlar a..!!. 
ELVEDA..!!.......

Nazım Hikmet’in dizelerini mırıldandın mı içinden? Bir ‘garip’ hissettin mi kendini? Yoksa, "Yokluğa yeteri kadar göğüs gerip ağzımı açmadım, kimseye de bir şey belli etmedim"in haklı gururunu mu yaşadın ve de yaşamaktasın? Ne yaşadığını bilemiyorum, ayrıca kestiremiyorum da ancak bu yazıyı futbol yorumuna ayırmayıp sadece sana yazıyorum. Beşiktaş’a geldiğin günden bu yana aralıksız, ki çoğu zaman da ‘nefes almadan’ seni eleştirenler arasındaki ‘ben’ oldukça üzüldüm ekranda izlerken vedanı... Elbette ki ‘bundan sonra kimi eleştireceğim?’ kaygısı nedeniyle değil! Futbol bilgin ve deneyimin bir de Beşiktaş’a kazandırdığın iki şampiyonluk nedeniyle yere göğe sığdırılmaman gerekirken, yerden yere vurulman yanlış oldu lakin bu yanlışın çıkış noktası da sendin! Dedim ya, beyaz gömleğin üzerine siyah ceketi giymek için dün geceyi beklememeliydin. Siyah üzerine beyaz puantiyeli kravatı çok daha önce takmalıydın. Sevgiyi de saygıyı da hak ettin, elbette alkışı da…

Sakın Beşiktaş’tan gittiğin için seni eleştirme, yerme keyfine son vereceğimizi sanma! Daha Türkiye ulusal takımı ve maçları var ama şundan de eminim orada beklenmedik başarılara imza atacaksın ve kimseciklere eleştiri olanağı sunmayacaksın.

Sevgili Şenol Güneş ‘güle güle git’ yolun, bahtın ve de rakip kaleler açık olsun…  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Asena Özkan Arşivi