Barış Atay: Biz İpek Er'in tarafındayız, Süleyman Soylu Musa Orhan'ın

Barış Atay: Biz İpek Er'in tarafındayız, Süleyman Soylu Musa Orhan'ın
'Bu saldırılar yaptığımız doğru işlerin anısı olarak kalacak. Yaptığmıız doğruların bu iktidarı ne kadar rahatsız ettiğini gördük. Rahatsız etmeye de devam edeceğiz.'

Yağmur KAYA


ARTI GERÇEK-  Geçtiğimiz gün Kadıköy'de kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğrayan TİP Genel Başkan Yardımcı ve Hatay milletvekili Barış Atay, Soylu'nun, ülkedeki sorunları çözmeye çalışanlara elindeki gücü kötüye kullanarak tasviye etmeye çalıştığını söyleyerek, "Bu saldırılar yaptığımız doğru işlerin anısı olarak kalacak" dedi.  

Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul İl Başkanlığı, TİP Genel Başkan Yardımcı ve Hatay Milletvekili Barış Atay'a yönelik Kadıköy'de kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğramasını protesto etmek amacıyla Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Açıklamaya, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Barış Atay, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, CHP eski milletvekili Ali Şeker, milletvekili Ahmet ŞıkSosyalist Emekçiler Partisi, TİP üyeleri, Halkevleri, Kaldıraç Dergisi birçok STK ve çok sayıda kişi katıldı. 

    

"Barış halkındır" pankartının yer aldığı açıklamada sık sık "Yaşasın devrimci dayanışma", "Halkın vekili yalnız değildir" sloganlarının atıldı. 

Söz alan Barış Atay, saldırının ardından verilen dayanışmadan dolayı teşekkür ederek, dayanışma örneği ile bir kez daha kendilerinin, halkların güçlü olduğunu vurguladı. 

YARATTIKLARI ORTAMIN SONUCU: TECAVÜZ TOPLUMU

Atay sözlerine şu şekilde devam etti:

"Bu yüzden bu tür saldırılara karşı asla geri adım atmayacağımızı tekrar tekrar ifade etmeye bile gerek yok. İktidar ya da iktidara yakın olan bütün gruplar, halimizden falan utanacağımıza inanıyorlarsa bu bizim için aynı zaman da gurur verici. Çünkü bu ülkede her hangi bir devrimci için karanlık bir sokakta arkadan 5 kişi ile saldırmak olabilir. Ama gördüğünüz gibi yine sağlam çıkıyoruz. Süleyman Soylu bir bakan değildir! 18 yılda AKP rejiminin burada yerleştirdiği mafyatik sistemin bir çete lideridir. Kullanışlı bir aparattır. Kürtlere, sosyalistlere, alevilere, bu ülkede soldan, bakan demokratçı düşünen ya da bu sorunların çözüme çalışan herkesi tasfiye etmek için elindeki güçü kullanmaya ve bunu bir zülme çevirmeye çalışan kullanışlı bir aparattır. Bu yarattıkları sistemin tezahürü sonucu olarak gerçekleşen tecüvüz toplumunda yaşadığımız gün gibi aşikardır. 

'BİZ İPEK ER'İN TARAFINDAYIZ, SOYLU ORHAN'IN'

Üzerindeki üniformalar, arkalarındaki patronlarına ya da üstlerindeki bakanlara güvenerek, kendilerine hiçbir şey olamayacağının garantisiyle bu tür şeyleri yapıyorlar. Bu bize asla geri adım attırmaz, yıldırmaz. Bu gün taraflar çok net; biz İpek Er’in tarafıyız. Soylu ise Musa Orhan’ın tarafındadır. Bu hayatta nefes aldığımız her saniye bizim kendimizle gurur duymamız için çok ama çok yeterli bir sebep. Soylu, Soylu’lar gidecek, biz bu rejimi de, iktidarı da bu yaşadığımız karanlık günleri de  geri de bırakacağız. Bu saldırılar yaptığımız doğru işlerin anısı olarak kalacak. Yaptığmıız doğruların bu iktidarı ne kadar rahatsız ettiğini gördük. Rahatsız etmeye de devam edeceğiz. Dün dediğimiz gibi 'Nerde kalmıştık?' Ve devam ediyoruz."

    

ÜLKEYİ SUSTURMAYA ÇALIŞIYORLAR

Açıklamada konuşan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, saldırılar karşısında daha da güçlenerek çıkacaklarını belirterek "Kendinizi en güçlü hissettiğiniz anda bize hissettirdiğiniz şudur: Biz sizi o koltuktan indireceğiz. Kendi akıllarınca çeşitli oyunlar kurabilirsiniz. Kaybettiklerini, yok olmaya çalıştıklarının farkındalar. Kaybedeceklerini bildikleri için baskıyı, şiddeti, terörü arttırıyorlar. Sadece Barış'ı susturmaya çalışmıyorlar, sadece halkın seçtiklerini susturmaya çalışmıyorlar. Bir bütün olarak bu halkı, ülkeyi susturmaya çalışıyorlar. İşte bu yüzden bir arada durmak, bir arada bulunmak, birliğimizi, dayanışmamızı yükseltmek zorundayız" şeklinde konuşarak, Atay'a yönelik saldırı sonrası büyük bir dayanışma gösterildiğini ve bu dayanışma sonrası iktidarın bir kişiyi feda ettiğini belirtti. Baş, "Önce fili, sonra şahı o tahtadan indireceğiz" diyerek mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu. 

Basın açıklamasını okuyan TİP İstanbul İl Örgütü'nden Melis Akyürek, Barış Atay'a yönelik saldırının organizesi bir saldırı olduğu belirterek, saldırıyı gerçekleştirenlerin kimliğini henüz tespit edilmesede emri kimden aldıklarını, azmettiricilerini bildiklerini söyledi. 

Akyürek, "Tüm göstergeler ışığında rahatlıkla söyleyebiliriz ki, halkın seçilmiş vekili olan Barış Atay yoldaşımıza düzenlenen saldırının sorumlusu Süleyman Soylu’dur. Atanmış memur Süleyman Soylu, seçilmiş bir vekile alçakça sözler sarf edip halkın vekilini açıkça tehdit etmiştir. Ancak bu, hepimizin bildiği gibi, kendisinin ilk vukuatı değildir. Sırtını Saray’a dayadığı için her türlü hukuksuzluğa hakkı olduğuna inanan Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı dönemi tehditler, saldırılar, işkenceler ve kirli ilişkilerle doludur" diye konuştu.  

'SOYLU, KADIN DÜŞMANLARININ KORUYUCUSUDUR'

Süleyman Soylu'nun görev yaptığı yıllarda kadın cinayetleri, kadına karşı şiddet ve taciz olaylarının arttığına dikkat çeken Akyürek, "Genel Başkan Yardımcımız Barış Atay’ın gündeme getirdiği konu da bir uzman çavuşun sistematik tecavüzüne ve şiddetine uğrayıp intihar ederek hayatına son veren İpek Er’in tecavüz ve katil zanlısı Musa Orhan’a Süleyman Soylu tarafından verilen açık destek olmuştur. Bir kez daha ve en yüksek sesle haykırıyoruz ki, Süleyman Soylu, tecavüzcülerin, katillerin, kadın düşmanlarının koruyucusudur" diye kaydetti. 

Soylu'nun, ülkenin iç güvenliğini sağlamaktan sorumlu bakanlığa atanmış bir memur olduğunu, görevini yerine getirmek yerine tehdit ve şiddetle muhalefeti sindirmeye çalıştığını dile getiren Akyürek, "Süleyman Soylu, ülkemizin hak ettiği bir yönetici değildir  ve halkımız ilk fırsatta Soylu gibi mafya bozuntularına hak ettiği yanıtı verecektir.

HALKLAR BU BEZİRGAN SALTANLIĞINA SON VERECEK

AKP iktidarının ve onun atanmış kapıkulu Süleyman Soylu’nun gerçek derdini ise hepimiz biliyoruz. Bu çırpınışlar, ellerinden kaymakta olan iktidara tutunma çabasından başka bir şey değildir. Şimdiye kadar halka karşı işlenen suçların hesabını tek tek verecekleri günler yaklaştıkça, Saray Rejimi’nin ve onun bekçilerinin korkusu büyümektedir. Bu korkuyu, baskıyla, tehditle, şiddetle, çete operasyonlarıyla, mafya kumpaslarıyla hafifleteceklerini düşünmeye devam etsinler. Halkımızın bu bezirgan saltanatına son vereceği gün, adım adım yaklaşmaktadır.

'KORKUYA KAPILAN SOYLU'DUR'

Bundan birkaç ay önce, Barış Atay’a aracına yönelik olarak düzenlenen suikast girişiminde de parmağı bulunduğunu ileri süren Akyürek,
"Süleyman Soylu, bu defa yoldaşımıza İstanbul’un orta yerinde pusu kurarak göz dağı vermeye yeltenmiştir. Bu göz dağı, sadece Partimizi ve Barış Atay’ı değil, tüm muhalefeti ve ilerici güçleri hedeflemektedir. Ancak, dünden bu yana ortaya çıkan destek tablosu bir kez daha göstermiştir ki, asıl güçlü olan bizleriz ve güçsüzlüğünü her geçen gün bir kez daha görüp korkuyla paniğe kapılan Süleyman Soylu’dan başkası değildir" dedi. 

Bu yıkıcı ve kıyıcı girişimlere boyun eğmeyeceklerin vurgulayan Akyürek, ülkenin hem içeride hem de dışarıda barışa, huzura, özgürlüğe ve kardeşliğe ihtiyacı olduğunu, hakların kendisine ait olanı er ya da geç alacağını söyledi. 

ENCÜ: KÜRTLERE DÖNÜK SALDIRININ DİLE GELMESİNDEN

HDP adına söz alan MYK üyesi Ferhat Encü de dayanışma mesajı verdi. "Barış’a ve arkadaşlarımıza yönelik saldırı, Kürt halkının iradesine dönük saldırın dile gelinmesinden kaynaklı. Biz de buradan bu saldırılara karşı mücadele, dayanışma sözü veriyoruz. Aynı zaman da her gün biraz da  bu mücadeleyi büyütüp ayakta durmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

ŞEKER: BARIŞA KARDEŞLİĞE SALDIRIDIR

Açıklamada söz alan Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Milletvekili Ali Şeker de  Atay’ın yanında olacaklarını söyledi. Şeker, "Barış’a yapılan saldırı, ülkenin barışına, kardeşliğine yapılan saldırıdır. Hukuk devletinin yerini çete devleti almak istiyor ve devleti tamamen çürütüyor. Bu utancı sonlandırmanın yolu, İçişleri bakanı’nın istifa etmesidir, görevden alınmasıdır. Bu ülkenin barışına, kardeşliğine en büyük tehdittir kendisi" dedi.

Açıklama, katılım gösteren siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin konuşmalarıyla son buldu.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar