Faşizm ve diktatörlük ciddiyet ister Erdoğan…

Önceki gün Abdülkadir Selvi ne kadar şimdilik hükümet değişikliği olmadığını söylese de Erdoğan’ın iyiden iyiye Süleyman Soylu’yu istifaya zorladığı görülüyor.

Dünya tarihi için söylersem belki çok iddialı olur ama ben yaşadığım sürece Recep Tamam Erdoğan kadar bilgisiz ve tutarsız bir siyasetçi tanımadım. Anlatması zor ama Erdoğan tam anlamıyla faşist yada diktatör bile olamıyor. Son koyduğu tavır insanları gülümsetmedi gerçekten güldürdü ve ti’ye alacak duruma getirdi.

Erdoğan’ın dediğine göre sağlık bakanlığı hafta sonu için sokağa çıkma yasağı öneriyor. Bunun üzerine içişleri bakanı Süleyman Soylu sokağa çıkma yasağı genelgesi yayınlıyor 15 il için ama curcuna bundan sonra kopuyor.

İlk olarak önceki gün sağlık bakanı Fahrettin Koca’ya sokağa çıkma yasağı olup olmayacağı soruluyor. Fahrettin Koca’nın yanıtı çok net: "Sokağa çıkma kısıtlaması daha çok en son 15 ilkimizde gerçekleşmişti. İllerdeki geçişlerin kısıtlandığı bir durumdu. Önümüzdeki dönemde hafta sonu ile ilgili genel bir düşünce yok."

Fahrettin Koca’nın "Yok kardeşim" demesinin hiçbir anlamı yok, çünkü ortada zurnanın zırt dediği içişleri bakanı Süleyman Soylu hemen bir genelge yayınlıyor: "Salgının halk sağlığı açısından oluşturabileceği risklerin yönetilebilmesi ve bugüne kadar alınan tedbirlerin salgının yayılım hızının düşürülmesine olan etkisinin en üst noktaya taşınabilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığının önerisi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda, büyükşehir statüsündeki Ankara, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Manisa, Sakarya, Samsun, Van ve Zonguldak illerinde bugün saat 24.00 ile 7 Haziran saat 24.00 arasında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır."

Birbirinden habersiz, birbirlerinin açıklamalarını okumayan ve hatta danışması gerektiği yerde birbirine danışmayan bakanların açıklamalarını görünce Recep Tamam Erdoğan hemen Trumpvari bir tavır alarak hemen bir tweet atıyor: "Sağlık Bakanlığımızın önerisi ve İçişleri Bakanlığımızın genelgesi ile bu hafta sonu da 15 ilimizde sokağa çıkma sınırlaması uygulanacağı dün gece ilan edilmişti. Fakat vatandaşlarımızdan aldığımız değerlendirmeler, bizi kararı yeniden gözden geçirmeye yöneltti. Bunun için, Cumhurbaşkanı olarak, 15 ilimizi kapsayan hafta sonu sokağa çıkma sınırlaması uygulamasını iptal etme kararı aldım. Vatandaşlarımdan, maske-mesafe-temizlik kurallarına bu süreçte de titizlikle riayet etmelerini önemle rica ediyorum."

İnsan ülkesindeki baskılardan, faşizmden ve diktatörlükten dolayı yurt dışında yaşarken, pasaport ve kimlik alamazken ülkesindeki siyasete güler mi, yukarıda anlattığım gibi olursa güler, hem de katılırcasına. Bu kadar yalan üzerine kurulu, bu kadar pespaye siyaset mi olur demeyin, gördüğünüz gibi oluyor. Böyle olunca muhalefet de olaya aynı şekilde bakıyor, CHP Istanbul il başkanı Canan Kaftancıoğlu Twitter’dan çok güzel özetlemiş esasında yaşanan komikliği: "Haftasonu sokağa; çıkılacak- çıkılmayacak - çıkılacak - çıkılmayacak - çıkılacak - çıkılmaya - çıkıla - çıkı - çı.. Papatya falı gibi bahtımıza ne çıkarsa #yönetemiyorsunuz"

İYİ Parti’den de Mehmet Aslan Twiter’dan bir mesaj yollamış, "Hükümet disiplini kaybetmiştir! Kurumlar arası iletişim kopmuş, ciddiyetsizlik hakim olup, ülke dingonun ahırına dönmüştür! Yeter artık, yönetemiyorsunuz daha fazla millete zarar vermeden gidin! Aynı zamanda da Erdoğan/Soylu kılıçları çekilmiştir..." diye.

Onlar gönderir de Muharrem İnce durur mu, o da Twitter’dan "Devlet hızlı karar almaz, devlet doğru karar alır. Sağlık Bakanı hafta sonu sokağa çıkma yasağı önerilmedi dedi, İçişleri Bakanlığı sokağa çıkma yasağı ilan etti, "şahsım" sokağa çıkma yasağını kaldırdı. Aklınız yerinde mi?" diye sormuş.

Sakın yanlış anlamayın, bu yazdıklarım bir ülkenin yönetim ve birbirini eleştirme şekli, cumhurbaşkanı, milletvekilleri, aklınıza kim geliyorsa Twitter’a kuvvet yüklenmiş, ülke idare ediliyor. Muhalefet Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin artık hiçbir işe yaramadığını söylediklerinde bir de kızıyor iktidar.

Önceki gün Abdülkadir Selvi ne kadar şimdilik hükümet değişikliği olmadığını söylese de Erdoğan’ın iyiden iyiye Süleyman Soylu’yu istifaya zorladığı görülüyor. Soylu’ya şimdi de pandemi döneminde çok iyi çalıştığı söylenen ve Erdoğan’dan daha çok konuşulan sağlık bakanı Fahrettin Koca da eklendi. Bitmedi, bir de olası darbede ülke yönetimini ele alacağı söylenen milli savunma bakanı Hulusi Akar var, Erdoğan’ın sevdiği kaç generali harcadı bir kalemde. Bu kadar mı sanıyorsunuz, milli eğitimde çıkartılan kitaplardaki dinci çizim ve yazımlardan rahatsız olan milli eğitim bakanı Ziya Selçuk’u ekleyin. Ve son olarak da (Şimdilik bildiğim, atladıklarımdan özür dilerim) adalet bakanı Abdülhamit Gül’ü ekleyin, neredeyse alınan bütün kararlardan ve yapılanlardan rahatsız kendisi.

İyi de Erdoğan, faşizm böyle yönetilmez ki, yanlış da olsa, onun da kendi içinde kuralları vardır, olmaz ki ama, böyle de diktatör olunmaz ki! Senin diktatoryal düzeninin içişlerine karışmış gibi olmayayım ama bu saçmalıklar ve karmaşa yüzünden biz nasıl tavır alacağımızı bilmiyoruz, strateji belirleyemiyoruz. Bize ayıp oluyor, en azından ben karşımda daha ciddi bir diktatör bekliyorum. Bütün suç Doğu Perinçek’te, bence sen artık onu dinleme…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi