CHP’de kırılma, barış umutlarına darbe
Barış sürecinin birinci muhatabına CHP’nin soracağı hiçbir soru yok muydu? CHP bu sürecin Meclis komisyonu tarafından yürütülmesini istemiyor muydu? Tam da komisyon, sürecin kritik bir işini bilfiil yürüteceği zaman nereye kaçtılar?
CHP, barış sürecinin kritik bir noktasında, Meclis komisyonunun İmralı ziyaretine, milletvekillerinin Öcalan ile görüşmesine katılamayacağını açıklayarak demokrasi güçleri içinde ciddi bir şaşkınlık ve hayal kırıklığı yarattı.
Barış sürecinin birinci muhatabına CHP’nin soracağı hiçbir soru yok muydu? CHP bu sürecin Meclis komisyonu tarafından yürütülmesini istemiyor muydu? Tam da komisyon, sürecin kritik bir işini bilfiil yürüteceği zaman nereye kaçtılar? “İktidara hazırlanıyoruz” diyen CHP, bu tavrıyla Kürt halkına ne mesaj vermiş oldu? Biz iktidara gelirsek Abdullah Öcalan’ı muhatap almayız, demiş olmadırlar mı? Böylece, barış sürecinin devamını, mevcut iktidarın insafına bırakmış, en azından böyle bir izlenim vermiş, olmadılar mı? Bu Erdoğan’a verilmiş gollük bir pas değil midir?
Özgür Özel, bu ciddi liderlik sınavında açıkça tökezlemiştir. Nefret Partisi’nin (Zafer P. ve İyi P.) basıncına göğüs gerememiştir.
CHP’nin Meclis Komisyonu’nun İmralı görüşmesine katılmaması, Nefret Partisi’nin CHP üzerindeki basıncının bir sonucu ve Özgür Özel liderliğinin bugüne değin sürdürdüğü sosyal demokrat çizgide bir kırılmadır. Küçük aşırı sağ partilerin sesleri, Sözcü Medya Grubu tarafından gürleştirerek Özgür Özel liderliği kıskaca alınmıştır. Sabahtan akşama kadar ırkçı nefreti körükleyen bu koro, Meclis komisyonunun adaya gidişi kararını engelleyemese de CHP’yi etki altına almayı başardı. Irkçı sağ için bu da büyük bir zaferdir. Sosyal demokrasi ise hezimete uğramıştır.
CHP, bu geri adımıyla Erdoğan’ın ve mevcut iktidarın elini güçlendirmiştir. Kürt ulusal mücadelesini silahlı zeminden silahsız zemine, yasal çerçevesini de kurarak taşıyabilecek yegane aktör konumundaki Öcalan’la görüşmeyi ayıplı sayarak, barış umutlarına büyük bir darbe vurmuştur. Bu olayla birlikte, Nefret Partisi’nin doğal cumhurbaşkanı adayı olan Mansur Yavaş’ın CHP içindeki konumu bir hayli güçlenmiştir. Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde barış sürecini yürütemeyeceği, kesintiye uğratacağı belli olmuştur. Dahası, cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Mansur Yavaş’ın, elini rahatlatmak için, ilk iş Özgür Özel’i tasfiye edeceği de görmek isteyen gözlere açık olmuştur.
Umalım ki CHP içindeki sosyal demokrat güçler toparlansınlar ve ırkçı nefretin partiyi ele geçirmesine izin vermesinler. Aksi halde ırkçı sağ, tıpkı 2023 seçimlerinde yaptığı gibi, mevcut iktidarın devamını sağlayacaktır.