Bir grup duyarlı demokrat
Artık bir şeyden emin olmuştum...
Bu korkunç yalnızlıkta, sadece senin iyiliğini bekliyorum
Bir şirket bir başkasına nasıl âşık olabilir?
Ömrüm isyankar
Onu yok sayan bu dünyanın sonu gelsin istiyordu
Herkes gitti, sokaklarda kimsesiz ve yoksul çocuklar kaldı sadece
Kuyunun dışına çıkmak
Söylesene, sana ne yaptık biz?..
Çaycı Ali...
Nerede yenildiğimi, nerede kaybettiğimi bilmem gerekiyor, mutlaka!
Pek umut yok ama neredeyse sabah olacak!
Işığı gören filmler gibi solar benzerler arasındaki aşk
Ona ‘kötü gün dostu’ derlerdi
Düşülke
Bu şehirde kaybolmak
O vardır ki onu ben böylesine özlüyorum
Olaylı aşklara tansiyon ilacı
Yeşilçam’da çığlığınız duyulmaz
'Ancak bir benzerim öldürebilir beni'
Başlarına bela olmak için kıpırda biraz
Bir devrimcinin düşüşü sıradan bir insanın düşüşüne benzemez
Bir mücadele kaçağının gizli itirafları
Evden kaçmak mutluluk, söylenmeyen son söz mutsuzluk olarak geri dönüyordu
Babamın yüzüme damlayan gözyaşları ve gizli sevgisi
'Yumuşak' erkekten, 'yabansı' erkeğe
Genç kızlar akşamüstü evlerine, genç çocuklar sokaklara, odalarına...
Yağmur... Yağmur çabuk geçer...
Beceriksizlikleri, acemileri, ürkekleri, çekingenleri sevelim! Kapitalizme ibret olsun!
İş yerinin ruhu sizden ruhunuzu ister
Duyarlı, dürüst ve onurlu insanlar daha çok işsiz kalıyor
Yoksulların kuyruk vakti
Beyoğlu’nda asıl savaş barış dönemlerinde yaşanır!
Fakirlikten tiksinti silinemiyor
Onu hatırlamaya mecbur olduğumu bilmiyor
Sevmek için çıkardın sokağa...
Ya aşkı bekleyecek ya da yaşadıklarına boyun eğecekti
Umutsuzluğumuz, şımarık çocuğumuzdu
Sistemi ciddiye almadan önce masum ve doğal biriydi
Kanlı operada eskimeyen bir sevgiyi aramak
Gözlerinin birinde kamera varmış
Arka bahçede, o efendi, o kibar, o ölçülü çocuk yoktu...
Yine seninle geldi hayat
Açıkla bana bu ışığı
Sadece kötüler özgürdür
Sen Aşkı Okuduğun Kitaplardan Öğrendin
Bu sonu gelmeyen çöküş
Hep Suçlusun... Suçlusun