Günün tarihi üzerine: Öncesi ve sonrasıyla 12 Mart Muhtırası
12.03.2022 - 00:0112 Mart 1971 Muhtırası, aslında 9 Mart’ta yapılması planlanan radikal bir darbeyi önleyen ve kısa sürede planlayanların aleyhine çeviren bir karşı hamleydi.
12 Mart 1971 Muhtırası, aslında 9 Mart’ta yapılması planlanan radikal bir darbeyi önleyen ve kısa sürede planlayanların aleyhine çeviren bir karşı hamleydi.
Erdoğan’ın tutumu, 1961 anayasasında tanımlanan ‘partisiz ve tarafsız cumhurbaşkanı modeline uymuyor; 1982’den 2014’e gördüğümüz -siyasetten gelen- örneklere de benzemiyor.
Cumhurbaşkanı, vahim bir cümle kullandı. Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan Demirtaş’ı kastederek, “Edirne’deki, asıl büyük hesabı İmralı’dakine verecek' dedi.
7 Ocak 1947’de ’dürüst seçim, tarafsız yönetim ve demokratik hukuk düzeni’ taleplerini içeren bir ‘Hürriyet Misakı’ ile yola çıkan DP, üç yıl sonra, ‘tek parti’ yönetimini sonlandırdı.
Çoğulcu, eşitlikçi, katılımcı bir ‘demokrasi misakı’nın çevresinde toplanarak cumhuriyeti demokratik, demokrasiyi gerçek ve halk için anlamlı kılmayı başarabiliriz.
Türkiye’de böyle kriz, bunalım, çekişme, gerginlik anlarında ortamı sakinleştirecek, farklılıkların üzerine çıkarak, birliği, beraberliği gözetecek bir makam kalmadı.
İktidar, umudunu muhalefetin dayanışmasının bozulmasına, bir de yanına çekemediği HDP seçmeninin sandığa küsmesine bağlamış görünüyor.
Önümüzdeki dönemde, -askeri ve sivil- bir darbe anayasasından kurtulurken, 100. yılında cumhuriyetimizi çoğulcu, özgürlükçü, dayanışmacı yeni bir öze de kavuşturabiliriz.
TÜSİAD’ın 'gelişmiş, saygın, adil ve çevreci bir Türkiye için geleceği inşa' çağrısı, önyargılarımızı aşarak okumayı ve birlikte sahiplenmeyi hak eden önemli ve olumlu bir çalışma.
27 Mayıs’tan sonraki üç yılda, üç yeni darbe girişimi, Hükümetin ve Silahlı Kuvvetler komuta kademesinin dirayetli tutumuyla, hemen kimsenin burnu kanamadan önlenmişti.