Türkiye çok ilginç bir ülke, konular hep meselelerin içyüzlerine asla girilmeden tartışılıyor çünkü konuların içyüzleri çok değişik ve muhtemelen tartışan taraflar ortaklaşa bu içyüzlerde çok yakın düşünüyorlar.
Önce başka bir örnek vereceğim, sonra da Ankara konusuna gireceğim; toplumun sözde seküler kesimleri Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesine itiraz ediyorlar, Başkanının ifadelerine kızıyorlar ama hem modern kesim hem en sıkı muhafazakâr kesim Diyanet’in kurumsal, anayasal varlığını hiç tartışmaya açmıyorlar mesela.
Cumhuriyetin ilk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi aramıza dönse, aynı Diyanet’in başına geçse modernlerin tüm itirazları eminim son bulacak; meselelere kurumsal bakmamanın bir sonucu.
Gelelim Ankara meselesine, Mansur Yavaş-Sinan Aygün çatışmasına; söz konusu olan bir imar değişikliği izni ama önemli olan bu iznin parsel bazında veriliyor olması.
Daha önce çok yazdım, Türkiye’de iki temel yolsuzluk kaynağı var, biri imar planlarında parsel bazında değişikliklerin yasal (!) olması, ikincisi ise ihale kanunu, mesela 21. madde.
Çok açık ifade ediyorum parsel bazında gerçekleşen imar değişikliklerinin tümü ve 21-b’ye göre, ulusal savunma alanı dışında, verilen tüm ihaleler yolsuzluktur.
Ancak, iktidarıyla, muhalefetiyle, NEDENSE, bu iki konu bir türlü Parlamentoda değişikliğe uğramaz.
Aşağıda parsel bazında imar değişikliği yolsuzluğu konusunda basından alıntılar sunuyorum:
17 Aralık 2015: Hükümet (AKP), belediyelerin tartışmalı uygulamalarına son vermek, hizmetlerin aksamasını önlemek için Belediyeler Yasası'nda kapsamlı değişiklik yapacak bir çalışma başlattı. Parsel bazında imar değişikliklerine son verilecek.
12 Aralık 2016: Bakanlık bundan sonra imar planı yapmayacak diyen Özhaseki, yeni belediye yasasının geldiğini, parsel bazlı imar değişikliklerinin yasaklanacağını söyledi.
8 Kasım 2017: Bundan sonra bakanlık olarak imar planı yapmayacaklarını belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki uygulamada bulunan parsel bazlı imar değişiklikleri için de yasaklama getirileceğini vurguladı.
14 Kasım 2018: 10 maddelik AKP manifestosunda şehirlerin imar planı ile ilgili de önemli düzenlemelerin sinyallerine yer verilecek. Şehirlerin mimarisinin korunması ön planda tutulurken, ruhu olan mekanlar öne çıkacak. Parsel bazlı imar planlarına izin verilmeyecek. Ada bazlı veya mahalle bazlı imar tadilatına vurgu yapılacak.
7 Ekim 2019: Keyfi olarak parsel bazlı şahıs lehine plan tadilatını engelleyeceklerini bildiren Özhaseki, taslakta "şahıs lehine parsel bazlı plan tadilatı yapılamaz" ifadesinin bulunacağını aktardı.
Ne gırgır değil mi?
Libya’ya asker gönderme kararı için TBMM’ye hemen gidiliyor ama AKP senelerdir söylemesine rağmen Belediye Yasasında parsel bazlı imar planı değişikliği konusunu NEDENSE bir türlü Meclis’ten geçirmiyor?
CHP de bu konuda yeri göğü pek inletmiyor; unutmayalım, CHP’nin de elinde çok sayıda belediye var.
Parsel bazlı imar planı değişikliğini yasaklayacak yasanın Meclis’e gelmemesinde NEDENSE AKP ve CHP sanki işbirliği içindeler.
Neden acaba?
Parsel bazlı imar planları değişikliğini sorgulamadan Ankara’da yaşanan olayı, yolsuzluğu anlamak, analiz etmek mümkün değil.
Yazıyı bitirmeden şunu da bir kez daha hatırlatayım, bu yolsuzluk da, ihale yasasında yaşanan yolsuzluklar gibi, yasal bir kılıf içinde gerçekleşiyor.
Bu yolsuzluk acaba Türkiye’de siyasetin finansmanında çok mu önemli ki kimse elini süremiyor?
Yukarıdaki basın alıntılarına bir bakın, AKP sözcüleri sürekli olarak bu değişikliği gündeme getiriyorlar ama bir türlü olmuyor.
Alıntıları özellikle seçtim, her seneye bir tane, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019.
Göreceksiniz 2020, 2021, 2022 bu böyle gidecek ama parsel bazlı imar değişikliği yasaklanamayacak.
NEDENSE?
Bu yasak gerçekleşse acaba partiler belediye meclislerine aday mı bulamayacaklarını düşünüyorlar?
Erdoğan, başka bir konuda, "AKP’ye il, ilçe başkanı bulamayız" dememiş mi idi?
Erdoğan’ın bu lafı Türkiye siyasi tarihinin en önemli laflarının başında gelir.
Not: Tüm okurlara, herkese yeni yılda sağlık ve huzur diliyorum.
