Reform mu dediniz? Gezi’den başlayın

Erdoğan’ın açıkladığı 3. Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin hiçbir inandırıcılığı yok. Eğer biraz olsun inandırıcı olmak istiyorsanız, öncelikle Gezi intikamı davasından vazgeçin.

Yanlış anlaşılmasın. Gezi Parkı’na herhangi bir müdahaleyi kast etmiyorum!

İktidarın anlayışıyla ‘müdahale’ edilseydi Gezi, Yassıada gibi ayrıcalıklılara tahsis edilmiş, beş yıldızlı bir beton tesisine dönecekti.

Gezi’nin, bugün şehrin göbeğinde hâlâ yemyeşil, halka açık bir park olmasını, altı yıl önce 20 gün süren ve ülkeye yayılan direnişe (27 Mayıs-15 Haziran) borçluyuz.

Hukuku, yurttaş ve kent hakkını dilediği gibi çiğneyemeyen, istediğini ilk kez Gezi’de yapamayan siyasi iktidar, o gün bugündür Gezi’den suç üretmeye çalışıyor.

Kabataş yalanından Dolmabahçe’ye, dönemin başbakanı Erdoğan ve medyasının ortaya attığı hiçbir iddia, suçlama kanıtlanmadı. Açılan davalar bir bir düştü.

Polis şiddeti yüzünden sakatlanma ve ölümle sonuçlanan pek çok dava ise yıllardır, kamu vicdanını yaralayarak sürüyor.

Bunların hiçbiri sanki olmamış gibi, Gezi’yi savunanlar, katılanlar; utanmadan ‘vandalizm’le suçlanıyor!

Ama yetmedi. Birkaç ay önce Gezi’den "hükümeti yıkmaya teşebbüs" suçlamasıyla bir dava uyduruldu.

İlk celsesi 24 Haziran’da, İstanbul ‘tekrar’ seçiminden hemen sonra başlayacak ‘dava’nın, yargılanmadan tutuklanan iki ismi var:

Siz bu satırları okuduğunuzda Osman Kavala, Silivri’de 581 gününü doldurmuş oldu. Yiğit Aksakoğlu ise 199 gününü.

GEZİ İNTİKAMI DAVASI ASIL ERDOĞAN’A ZARAR VERECEK

Akla hayale gelmeyecek, mesnetsiz suçlamalarla dolu bu paçavraya dava demek bin şahit ister. Bu davanın adı, olsa olsa ‘Gezi intikamı’ davası olabilir.

Tek yaptıkları sivil, barışçıl eylemleri takip etmek, en fazla fikren desteklemek olan ‘seçilmiş’ aktivistler üzerinden muhaliflere yönelik yeni bir cezalandırma, korkutma operasyonu.

"Gezi intikam davası"nın bir avuç insanın cezalandırılmasıyla topluma ‘ders’ vereceğini sananlar fena halde yanılıyor. Bu dava, asıl kendine, yani Erdoğan ve müttefiklerine zarar verecek.

Çünkü bu davayla dünyanın gözü bir kez daha Türkiye’ye çevrilecek. Hukukun üstünlüğünden kocaman bir adım daha uzaklaşıldığı iyice ortaya çıkacak.

İstediğiniz kadar yargı reformu paketi açıklayın. İstediğiniz kadar güç gösterisi yapın. Yaldızlar döküldü, hikâyenizi kendi seçmeniniz bile yemiyor.

Neden mi?

Her ne kadar Gezi’yi, 15 Temmuz’la bağlantılandırmak isteseler de 6 yıl önce yaşanmış eylemlerin ‘darbesel’ niteliğine dair tek bir kanıt, tek bir ibare çıkmadı.

Aksine, Gülen cemaati ile o günlerde ipler gerilmiş ama kopmamıştı. Gülen medyası, Erdoğan’a tam destek veren yayınlar yapıyordu.

Gezi’yi "terör" olarak lanse eden korodaydılar; arşivleri yok edilmese tek tek gösterebilirdik o günkü manşetleri, hedef göstermeleri.

YARGI REFORMU MU DEDİNİZ?

Dönemin İstanbul Valisi H. Avni Mutlu ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, "örgüte bilerek isteyerek yardım etmekten" suçlu bulundu, birkaç ay yatıp çıktı. Dönemin İçişleri Bakanı Güler, ortadan toz oldu.

Plastik mermilerle, gaz fişekleriyle canından olan çocuklar, gençlerin hesabını sormamışken, hangi düşünce özgürlüğü, hangi adil yargılamadan bahsedilebilir?

Haliyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, AB ile üyelik müzakereleri çerçevesinde açıkladığı 3. Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin hiçbir inandırıcılığı yok.

Binlerce insan; gazeteciler, seçilmişler, akademisyenler hapishanelerde rehin tutulur, adil yargılanma hakkından mahrum edilirken istediğiniz kadar ‘hukukun üstünlüğü’ sözünü verin.

İstediğiniz kadar parlak cümle sarf edin. Kim inanır?

Eğer biraz olsun inandırıcı olmak istiyorsanız, öncelikle Gezi intikamı davasından vazgeçin.

Düşünceleri, meslekleri, siyaset yapanları tahiliye edin, çok gerekiyorsa tutuksuz yargılayın. Ancak o zaman reformdan, hukuktan bahsetmenizi ciddiye alan çıkabilir.

BAYRAMLIK OKUMALAR

1- İrfan Aktan’ın Prof. Dr. Metin Günday’la yargı reformu söyleşisi.

2- 3 Haziran 2013 tarihinde Milliyet gazetesinde yayınlanan Gezi yazısı.

3- Altı yıl sonra Gezi Parkı’nda takılanlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehveş Evin Arşivi