Harvard'da ifade özgürlüğünü savunan rektör görevinden istifa etti
Artı Gerçek - Kampüste düzenlenen İsrail'e tepki gösterilerini "düşünce özgürlüğü" kapsamında değerlendirdiği için eleştirilen ve istifa etmesi için üzerinde baskı kurulan Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Gay, "hakkındaki kişisel tartışmaların üniversiteye zarar vermemesi için" görevinden ayrıldığını açıkladı.
Yazılı bir açıklamayla istifa eden Gay, üniversitenin son dönemdeki tartışmalardan bağımsız şekilde hedeflerine devam edebilmesi için böyle bir karar aldığını belirtti.
Gay, şahsıyla ilgili son dönemde ortaya çıkan tartışmaların kurum olarak Harvard'ı yıpratmaması için görevinden ayrıldığını kaydetti.
Açıklamasında Gay, kampüste düzenlenen Filistin'e destek gösterileriyle ilgili tartışmalara ya da sonrasında ABD Kongresinde katıldığı ve antisemitizmin tartışıldığı oturuma ise değinmedi.
Gay, "Harvard'ın çıkarına en uygun olan şeyin benim istifam olduğu artık açıktır, öyle ki bundan sonra üniversite bu oldukça zorlu süreci bir kişiden ziyade kuruma odaklanarak yönetebilir." ifadesini kullandı.
Ayrıca Gay, kampüste nefret suçlarına yer olmadığını ifade etti.
Amerikan medyasına yansıyan haberlerde ise Gay'in İsrail'e tepki gösterilerini "düşünce özgürlüğü" kapsamında değerlendirmesi sonrasında özellikle İsrail yanlısı kesimlerden yoğun tepki aldığı, 5 Aralık 2023'te katıldığı Kongre oturumunda sorulara verdiği yanıtlarla baskının arttığı ve eski rektörün bu süreci "iyi yönetemediği" yorumları öne çıkarıldı.
NE OLMUŞTU?
Söz konusu tartışma, ABD'nin en prestijli yüksek öğrenim kurumlarından Pennsylvania Üniversitesi'nin (UPenn) rektörü Liz Magill, Harvard rektörü Gay ve MIT'den meslektaşları Sally Ann Kornbluth'un, Kongre'de verdikleri ifadede antisemitizm suçlamalarına karşı ifade özgürlüğü vurgusu yapmaları üzerine patlak vermişti.
Okullarda arttığı belirtilen antisemitik saldırılar ve "Nehirden denize özgür Filistin" sloganının atıldığı Filistin yanlısı öğrenci gösterileri nedeniyle düzenlenen oturumda rektörler, Kongre üyelerinin sorularını yanıtladı. Ancak Cumhuriyetçi Kongre üyesi Elise Stefanik'in, okullardaki eylemlerde "Yahudilere karşı soykırım çağrısı yapıldığı" iddiasıyla yaptığı "sorgulamada", rektörlerden aldığı yanıt kriz yarattı. Stefanik, "Yahudilerin soykırıma uğratılması çağrısının yapılması sizin üniversitenizin zorbalık ve taciz ile ilgili kurallarını ihlal ediyor mu?" diye sordu, rektörleri de ısrarla sıkıştırarak "evet" ya da "hayır" yanıtı istediğini söyledi.
Rektörler ise ihlal kararının "bağlamına göre değişeceğini" söyledi. Magill, "söz konusu çağrının eyleme dökülmesi halinde" kuralları ihlal edeceğini vurgulayıp ifade özgürlüğü imasında bulundu. Bu oturumun ardından üç rektör de, Yahudilere yönelik soykırım çağrısını açıkça reddedip kınamadıkları için eleştirilmeye başlandı. 7 Ekim öncesinde de Filistin yanlısı tutumu nedeniyle zaten baskı altında olan Magill istifa etti. Gay ise özür dilemesine rağmen, artan bir istifa baskısı altında kalmış durumdaydı.
Harvard'dan 700'ü aşkın öğretim üyesi ile binlerce mezun ise Gay'e destek açıklamıştı.
'BİRİ GİTTİ İKİSİ KALDI' KAMPANYASI
Kongre'deki tartışmalı "sorguyu" yapan Cumhuriyetçi Stefanik'in "Biri gitti, ikisi kaldı" mesajı ile Harvard ve MIT rektörlerini hedef alan tutumu ise bu iki okul üzerindeki baskının mottosu haline geldi.
İsrail lobisinin en güçlü olduğu ülkelerden ABD'de, Gazze'deki saldırılara karşı öğrenci protestoları 7 Ekim'den bu yana tartışma konusu. "Nehirden denize özgür Filistin" sloganını yasaklama çabaları, Yahudi öğrencilerin artan antisemitizm ve saldırılar nedeniyle şikayetleri ve bağışçıların baskısı, ABD'de son yıllarda görülmemiş bir ifade özgürlüğü ve akademik bağımsızlık tartışmasına yol açtı. (DIŞ HABERLER)
Harvard'da 'İsrail baskısına' karşı 570 öğretim üyesinden rektöre tam destek
