İsrail'in katliam geçmişi: Sabra ve Şatilla, Cebaliye, Kana...

İsrail'in katliam geçmişi: Sabra ve Şatilla, Cebaliye, Kana...
Gazze'de 500'ü aşkın kişinin öldüğü hastane katliamı, akıllara İsrail'in geçmişte ayrım gözetmeksizin sivilleri hedef aldığı diğer saldırıları getirdi. İsrail ordusu, Filistin topraklarının yanı sıra Lübnan'da da sivil katliamlarından sorumlu tutuluyor.

Artı Gerçek - Hamas'ın saldırının ardından İsrail'in 12 gündür aralıksız olarak havadan bombardımana tuttuğu Gazze'de en az 500 kişinin ölmesi, akıllara İsrail'in geçmişte anıldığı katliamları, önceki savaşlarda hedef aldığı okullar ile hastaneleri getirdi.

İsrail ordusunun hastane katliamından İslami Cihad'ı sorumlu tutmasının ve ABD Başkanı Joe Biden'ın Tel Aviv ziyareti sırasında bu iddiaya destek vermesinin gölgesinde, dünyanın büyük çoğunluğundan bağımsız soruşturma çağrısı yükseliyor.

Peki İsrail'in geçmişte sorumlu tutulduğu benzer olaylar ne?

İsrail geçmişte, sadece 365 kilometrekarede 2.5 milyon kişinin yaşadığı ve dünyanın nüfus yoğunluğu en yüksek yerlerinden biri olan Gazze'de, hastane ve okul gibi savaşlarda güvenli addedilen noktaları birçok kez vurmuştu.

MÜLTECİ KAMPLARINA SALDIRILAR

İsrail ordusunun 2009 yılındaki savaşta, 6 Ocak günü Gazze'deki Cebaliye mülteci kampında el Fakura Okulu'na düzenlediği saldırıda, Birlemiş Milletler tahminlerine göre en az 40 kişi öldü.

2014'teki savaşta ise yine Cebaliye'de, Filistinlilerin sığındığı bir diğer okul vuruldu. Bu saldırıda çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 15 kişi öldü, 100'den fazla kişi yaralandı. Aynı savaşta, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deir al-Balah'ta bulunan El Aksa Hastanesi'ne saldırısında dört kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.

7 EKİM'DEN BERİ ÇOK SAYIDA OKUL DA VURULDU

Hamas'ın 7 Ekim 2023 günü başlattığı saldırıların ardından patlak veren son şiddet sarmalında da, Birleşmiş Milletler'in Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'nın (UNRWA) yönetimindeki bir okul vuruldu. UNRWA'dan yapılan açıklamada, son savaşın başlamasından bu yana Gazze'de en az dört okulun İsrail bombardımanında hasar aldığı da belirtildi. Son olarak, hastane katliamı ile eş zamanlı gelen habere göre, UNRWA'nın Al Maghazi mülteci kampındaki bir okuluna düzenlenen saldırıda en az altı kişi öldü.

FİLİSTİN TOPRAKLARI VE LÜBNAN'DAKİ KATLİAMLAR

İsrail ordusunun yıllar içinde başta Filistin toprakları ve Lübnan olmak üzere sivillere ayrım gözetmeksizin düzenlediği saldırılar da hafızalardan silinmedi. İsrail'in kuruluş sürecindeki 1948 Arap-İsrail Savaşı sırasında, Siyonist İrgun örgütünün 9 Nisan 1948 günü Kudüs yakınlarındaki Der Yasin Köyü'nde 107 Filistinli sivili öldürmesi gibi 'ilk' şiddet eylemleri bir yana, bunların en çok hatırlananları, 'Cenin Savaşı', Lübnan'daki birinci ve ikinci Kana katliamı, eski İsrail başbakanlarından Ariel Şaron'un 'kasap' olarak anılmasının sebebi olan Sabra ve Şatilla katliamlarıydı...

CENİN MÜLTECİ KAMPI

1950’lerde, İsrail devletinin kurulmasının ardından 1948’de evlerini terk etmek zorunda kalan mültecileri barındırmak için Batı Şeria'da kurulmuş Cenin kampı, İkinci İntifada'nın yaşandığı Nisan 2002'nin başında İsrail ordusu tarafından hedef alındı. İsrail ordusu, 1948'de sürülen Filistinlilerin torunlarının yaşadığı kampın sivillere terör saldırıları düzenlemek için kullanıldığını savunuyordu. Ordunun komando güçleri ve helikopterle baskın düzenlediği kampta, Filistinli savaşçıların da direnişiyle bir savaş başladı. Baskın sırasında ilk olarak yaklaşık 500 Filistinlinin öldürüldüğü belirtildi. Sonrasında Filistinlilerin açıkladığı resmi ölü sayısı, aralarında siviller de olmak üzere 52 ila 54 kişi olarak verildi.

ŞUCAİYYE KATLİAMI

İsrail ordusu, 20 Temmuz 2014'te Hamas'la çatışmalarda, Gazze'de yine roket atılması için kullanıldığını savunduğu Şucaiyye mahallesine saldırılar düzenledi. İlk saldırılarda 72, ikinci saldırılarda 17 Filistinli sivil öldü.

'SABRA VE ŞATİLLA KASABI ARİEL ŞARON'

Sabra ve Şatilla katliamı, İsrail yanlısı aşırı sağcı Hristiyan Falanjist milislerin 16 Eylül 1982'de, Lübnanlı Hristiyan Ketaib Partisi lideri Beşir Cemayel'in cumhurbaşkanı seçilmesinden kısa süre sonra suikastla öldürülmesini gerekçe göstererek Batı Beyrut'ta Sabra mahallesini ve Şatilla adındaki Filistin mülteci kamplarını basmasıyla gerçekleşti. İsrail ordusunun gözetiminde, yüzlerce kişi öldürüldü. Ölü sayısı en az 750, bazı kaynaklarda ise 3 bin 500 olarak ifade edilirken, İsrail'in katliamı araştırmak üzere kurmak zorunda kaldığı komisyon da Şubat 1983’te yayımladığı raporda dönemin savunma bakanı Şaron’u katliamın sorumluları arasında gösterdi. Şaron, katliamdaki sorumluluğu nedeniyle istifa etmek zorunda kaldı.

KANA KATLİAMLARI

İsrail'in yine Lübnan'da katliamla anılacağı noktalardan biri Kana olacaktı. 18 Nisan 1996 günü Lübnan'ın güneyindeki Kana köyünde, Hizbullah ile İsrail ordusu arasında yaşanan çatışmalarda yaklaşık 800 Lübnanlı sivilin sığındığı bir BM yerleşkesi hedef alındı. 106 kişinin öldüğü, 116 kişinin yaralandığı katliamın ardından yapılan Birleşmiş Milletler soruşturmasında İsrail'in yapıyı kasten hedef aldığı sonucuna varıldı. İsrail ise BM raporunu reddetti...

İkinci Kana katliamı ise 10 yıl sonra, 30 Temmuz 2006'da yaşanacaktı. İsrail'in yine Hizbullaj'la sabaşı sırasında Kana köyü yakınındaki bir binaya düzenlediği hava saldırısında 28 sivil öldü. Bu kişilerin 16'sı çocuktu... Katliam hafızalara enkaz altından pijama ve gecelikleriyle çıkarılan çocuk ve kadınların fotoğraflarıyla kazındı. İsrail ise Hizbullah'ın söz konusu binadan Katyuşa roketleri fırlattığını savundu. (DIŞ HABERLER)

Öne Çıkanlar